Küresel borç sorunu
Dünya ekonomisi, geçmişte benzeri görülmemiş bir borç sorunu ile karşı karşıya. Bu küresel sorun, devletlerin, şirketlerin ve bireylerin borçlanma düzeylerindeki artışın ötesine geçiyor; aynı zamanda ekonomik dengelerin ve gelecekteki büyüme potansiyellerinin sürdürülebilirliği konusunda da endişe yaratıyor.
Son yıllarda, dünya genelindeki devletlerin, şirketlerin ve bireylerin borçlanma eğilimleri dikkat çekici bir artış gösterdi. Faiz artışları, enflasyon dengesizliği, pandemi dönemindeki mali destekler, savaşlar ve doğal felaketler gibi krizlerle baş etmek için borçlanma yolunu seçildi. Ancak, bu borçlar o kadar büyük bir hale geldi ki, birçok ülke için ödeme güçlükleri kaçınılmaz hale geldi. Aynı zamanda yatırımcılar riskli varlıklara yönelerek daha yüksek getiri arayışında, bu da finansal piyasalarda dalgalanmalara sebep oldu.
Tüm bunlar sadece ekonomik bir dengesizlik değil, aynı zamanda gelecek nesillerin omuzlarına yüklenen ağır bir yük.
Dünya genelinde etkili bir çözüm için uluslararası iş birliğinin önemli olduğunu düşünüyorum. Düzenleyici reformlar, şeffaflık ve borç sürdürülebilirliği konularında küresel bir yaklaşım ya da borçlanma stratejisinde iş birliğini benimsemek kritik öneme sahip fakat günümüzde ülkeler arası fiziki ya söylemsel çatışmalar ne üzücü ki bunu uzak bir ihtimal hale getirebilir. Yeryüzü hepimize yeter de artar bunca sorunlar konuşularak çözülebilir.
Özellikle de gelişmekte olan ülkeler, borçlanma tuzağına düşme riskiyle karşı karşıya. Döviz kurlarındaki dalgalanmalar ve yüksek dış borç, ekonomilerini zor durumda bırakabilir. Dolayısıyla ülkemiz de bu sorunlarla karşı karşıya kalmaktadır.
Ancak bu kriz, sadece bir sorun değil, aynı zamanda fırsatları da içinde barındırıyor. Dünya, bu zorluğu aşmak ve daha sürdürülebilir bir ekonomik gelecek inşa etmek için bir araya gelmelidir. Uluslararası iş birliği biraz zor ihtimal olsa da ülkemizde pandemi kurulu gibi ekonomik strateji planlama kurulu kurulursa ve sağ sol demeden alanında rüştünü ispatlamış kişiler göreve gelirse sorunların düzeleceğini düşünüyorum. Diğer yandan dış borçları kapatmak için üretim odaklı ekonomiye geçmek ve bunu uluslararası pazara yansıtmak önemli bir hadise. Daha önce üretim odaklı ekonomi stratejisinin önemini detaylarıyla vurgulamıştım. Şu gerçek değişemez; Türkiye bulunduğu konum ve coğrafik iklim yapısı itibariyle bir tarım ve hayvancılık ülkesidir. Devlet ve millet el ele bu sorunlar çözülebilir.