SON DAKİKA
sabancı holding mobil alt

Koridor ve karasal yollar neden revaçta?

Çin'in 2013 yılında Bir Kuşak Bir Yol projesini başlatacağını ilan etmesiyle tabiri caizse ''koridorlar ve ticaret yolları dönemi'' başladı. Pekin bu projeyle, Şangay'dan yola çıkan bir tır ya da trenin en hızlı şekilde Amsterdam'a, Sen Petersburg'a ve Rabat'a yani en doğudan en batıya ulaşılmasını hedefliyordu.

Pekin’in bu projeyi başlatmasının nedeni maliyetleri düşürmek ya da yol süresini kısaltmak değil. Zira çok kısa mesafeler dışında karayolu ve demiryolu, denizyolundan daha ucuz ve süratli olamaz. Çin’in onlarca büyük limanı var. Bu limanlar vasıtasıyla dünyanın her yerine en hızlı şekilde ve düşük maliyetlerle ulaşabiliyor. 

Pekin’in Bir Kuşak Bir Yol projesini başlatmasının nedeni, ticaretini sürdürebilmeyi garanti altına almak. Çin bu projeyi başlatmadan evvel ticaretinin %90’dan fazlasını Güney Çin Denizi üzerinden yapıyordu. Güney Çin Denizi okyanusa çok dar olan Malakka boğazı vasıtasıyla bağlanıyor. 

ABD, bir sebeple Çin’e ambargo uygulamaya karar verip, bu boğazı kapattığında Çin ihracat ve ithalat yapamaz hale gelecek dolayısıyla ekonomik olarak çökecekti. Çin bu riski ortadan kaldırmak için Bir Kuşak Bir Yol Projesini başlattı. Artık ABD’nin ambargo uygulaması halinde piyasalara ulaşabileceği kara ve demiryolları var. Yani ekonomisi çökmeyecek sadece nakliye maliyetleri artacağından karlılığı azalacak.

Aslında Çin bu projeyi yaparak ABD’nin denizden ambargo uygulaması ihtimalini neredeyse sıfırladı. Zira Beyaz Sarayda ambargo uyguladığında alternatif güzergahı olan Çin’in ekonomik olarak çökmeyeceğini yani önemli bir kozunu kaybettiğini görüyor. Mevcut durum tespitimizi doğruluyor. Zira Bir Kuşak Bir Yol kapsamındaki yollarda yoğunluk yok. Çin’in denizyolundan yaptığı ticarette cüzi bir azalma var ama bunun asıl nedeni, doğalgaz ve petrolü nakil hatları vasıtasıyla tedarik etmesi.

AB, Çin’in Kuşak-Yol projesine karşılık olarak Avrupa’yı Karadeniz, Kafkasya, Orta Asya ve Kuzey Afrika ülkeleriyle bütünleştirmeyi amaçlayan Küresel Geçit Projesini geliştirdi. Covit nedeniyle ertelenen lansmanı 2021 yılının sonunda yapılabilen proje, Rusya Ukrayna’ya saldırınca tamamen gündemden düştü. Savaş bitince de bu proje uygulanmaz zira AB bütçesini Ukrayna’ya yardım ederek tüketti.

AB’nin mevcut karar mekanizmasıyla devasa projeleri hayata geçirmesi imkansız. Zira kararlar 27 ülkenin oy birliği ile alınmak zorunda. Her ülkenin önceliği farklı. Çin ve Rusya’da başkan ekibiyle tartışıp hızlı karar alabilirken ve ABD başkanı çok kritik kararları senatoya onaylatarak uygulayabilirken AB’de 27 ülkenin liderleri anlaşmak ve anlaştıkları hususları parlamentolarına onaylatmak zorunda. 

Ses getiren çok iddialı bir başka projede ABD tarafından geliştirilen ‘’Hindistan Ticaret Yolu’’ projesi. Körfez ülkeleri, Arap dünyasının karayolları ve demiryollarıyla entegre hale gelmesini sağlayacak olan Arap yolu projesini finanse ediyorlardı. Yumuşama süreci başlayınca Akdeniz’de yüksek kapasiteli limanları olan İsrail’de bu projeye dahil edildi. Buraya kadar her şey makuldü. Hindistan’da düzenlenen G-20 toplantısında ABD bu projeye Hindistan’ı da dahil etti. 

Projenin son haline göre Hindistan’ın limanlarından hareket eden gemilerle Dubai’ye getirilen mallar kara ve demiryoluyla İsrail’in Hayfa limanına taşınacaklar. Hayfa’dan yine gemilere yüklenen mallar Avrupa’daki nihai limana sevk edilecekler.  

Şu an Hindistan’dan hareket eden gemiler Süveyş kanalını kullanarak zaten Avrupa’ya ulaşabiliyorlar. Diyelim ki, Süveyş kanalında herhangi bir sorun çıktı, Ümit Burnunu kullanarak ulaşabilirler. Bu alternatifler varken neden malları örneğin doğrudan, aktarmasız olarak Marsilya’ya göndermek yerine Hindistan Ticaret Yolunu kullansınlar? Hem de nakliye maliyetlerini 3-4 kat arttırmak ve yol süresini uzatmak pahasına… 

Hindistan’ın Çin gibi ambargoya muhatap olma riski yok. Zira ABD ve Çin ile ilişkileri iyi. Limanları okyanus kenarında olduğundan ilişkileri gelecekte bozulsa bile Hindistan’a denizden ambargo zaten uygulanamaz. 

Hindistan Yolu projesinin Hindistan dahil olmadan önceki hali rantabl olduğundan uygulanabilir. Arap ülkeleri geniş otoyollarla ve hızlı trenlerin kullandığı demiryollarıyla birbirlerine ve İsrail’e bağlandıklarında, aralarındaki ticaret hacmi artar. Araplar, Hayfa limanını kullanarak Avrupa’dan ithalat ve ihracat yapabilirler. Ama bunların olabilmesi İsrail’in saldırgan politikalarından vaz geçmesi ve Gazze’de yapılan soykırımın unutulması gerekli ki buda yıllar sürer.

Ülkemizin geliştirdiği iki iddialı projeden biri olan Zangezur koridorunu daha önce değerlendirmiştik. Haftaya, Körfez ülkelerini Irak ve Türkiye üzerinden Avrupa’ya bağlayan Kalkınma Yolu projesini her yönüyle ele alacağız.