SON DAKİKA

İnsanın derinliği nerede saklı?

İnsanın derinliği: Kabuğun ötesinde ne var? Günümüz dünyasında, birilerini tanımak ne kadar kolay, o kişiyi gerçekten bilmek ne kadar zor? Her gün yüzlerce yeni yüzle karşılaşıyor, isimler, meslekler ve doğum yerleri gibi kartvizit bilgilerini hızla ezberliyoruz.

Ancak bu “ambalajın” ardında, bir insanın derinliğini, potansiyelini ve rotasını gösteren asıl işaretler nelerdir? Gazete yazımızın bu haftaki konusu, insanın isinden, unvanından ve kimlik etiketlerinden arınmış özüne bir yolculuk.

Yüzeysel bilginin tuzağı

İnsanları genellikle “ne iş yaptıkları”, “nereden geldikleri” veya “hangi etnik kökene” sahip oldukları gibi kolay, kataloglanabilir bilgilerle tanımlama eğilimindeyiz. Bu veriler, bir binanın dış cephesi gibidir; güzel, işlevsel, ama binanın içindeki mimariyi, temeli ve gelecekteki olası değişimleri asla göstermez.

Peki, bir insanın derinliğini anlamak için bu cephe bilgisinden başka ne öğrenmeliyiz?

Karşınızdaki kişinin neye değer verdiği, neleri dert edindiği ve nasıl öğrendiği gibi, gözle görülmeyen niteliklere odaklanmalıyız.

Tutku ve Kaygıları: Basit bir soru gibi görünse de, bir insanın boş zamanını neye adadığı veya hangi küresel/toplumsal soruna karşı güçlü bir endişe taşıdığı, onun ahlaki pusulası ve enerji kaynağı hakkında çok şey söyler. Unvanı değişebilir, ama tutku nadiren.

 Kriz Yönetimi: Başarı herkesi parlatır. Bir insanın karakterinin gerçek testi, başarısızlık anlarında veya zorlu bir karar verme sürecinde ortaya çıkar. Stres altında nasıl davrandığı, sözünü tutma çabası ve başkalarına gösterdiği empati düzeyi, o kişinin temel taşlarını ortaya koyar.

Neden bu derinliği tartışmalıyız?

Birçok kişiyle tanışıyoruz ve hayatımızın bir döneminde onlara güvenmek, onlarla iş birliği yapmak veya onlarla yol arkadaşlığı yapmak durumunda kalıyoruz. Bir insanı sadece ambalajıyla değerlendirmek, potansiyel hatalı kararlar zincirini beraberinde getirir.

Bir kişinin nereye doğru gittiğini veya ne kadar ileri gidebileceğini ölçebilmek için, onun öğrenme hızı, kapasitesi ve değişime açıklığı gibi dinamik niteliklerine bakmalıyız. Statik unvanlar, geçmişteki başarıları gösterir; oysa dinamik nitelikler, gelecekteki potansiyelin habercisidir.

Ambalaj mı, kapasite mi?

Bir an için düşünün: Bir işe alım veya ortaklık kararında, mükemmel bir CV’ye sahip ama öğrenmeye kapalı, eleştiri kabul etmeyen birini mi tercih edersiniz; yoksa daha mütevazı bir geçmişe sahip olmasına rağmen, yüksek öğrenme hızı, muazzam bir merak ve her türlü zorluğa karşı yüksek bir adaptasyon yeteneği gösteren birini mi?

Cevap açık: Öğrenme hızı, kapasite ve adaptasyon, bireyin kalite güvencesi olmalıdır. Dış ambalaj, toplumun o anki beklentilerini yansıtırken, iç kapasite kişinin gelecekteki başarısını ve evrimini belirler. Kapasite, ambalajdan çok daha önemli bir geleceğe yatırım ölçütüdür.

İnsan derinliği, kartvizitlerde yazmayan o görünmez mirasın peşine düşmektir. Bir insanı sadece gördüklerimizle değil, neye dönüştüğünü, neye dönüşmek istediğini ve bu dönüşüm için ne kadar çabaladığını anlamaya çalışarak tanırız.

Gerçek derinlik, kimliğimizin etiketlerinde değil, karakterimizin köklerinde saklıdır.