Haftanın öne çıkan teknoloji haberleri
Apple, Vision Pro ile insanların akıl hastalıklarını iyileştirmeyi hedefdeğini bildirdi. Kameralar ve üzerinde bulunan sensörlar ile duygu, his ve yüz ifadelerini ölçüp kullanıcıların depresyon ve anksiyetelerini tedavi edebileceği açıkladı.
ABD Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezlerine göre, her beş kişiden biri ruhsal hastalıklarla mücadele ediyor. Ülkemizde bu oran kaç bilemiyorum ama ABD’de hatırı sayılır bir oran olduğu aşikar.
Apple kullanıcıları artık stres ile başa çıkabilecekler. Bakalım Android tabanlı üreticilerden nasıl bir karşı hamle gelecek!
WhatsApp’da “Gizli Sesli Mesajlar” özelliğini görürseniz şaşırmayın!
WhatsApp, yeni özellikler geliştirmeye devam ediyor. WhatsApp yakında kendi kendini imha eden gizli sesli mesajlar özelliğini çıkaracak. Kendi kendini imha eden gizli sesli mesajlar, gönderildikten kısa süre sonra otomatik olarak silinen sesli mesaj anlamına geliyor.
Vergisiz Telefon satışları başlıyor.
1 Kasım itibarı ile 26 yaşından gün almamış, açık öğretim öğrencileri hariç, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan yükseköğretim öğrencilerinin her birine, bir defaya mahsus destek başlıyor.
Bu destek, satış fiyatı 9 bin 500 Türk lirasını aşmayan mobil telefon cihazlar, bilgisayar cihazlarının elektronik ortamda düzenlenen faturayla yapılan satın alımlarında geçerli. Bu destek ile alınan telefonların 2 yıla kadar kullanma şartı olduğunu unutmayın.
EA SPORTS FC 24’ün “en”leri açıkladı.
En çok oynanan karşılaşmalar bu şekilde oldu
En Popüler 3 Eşleşme- Erkekler
1. FC Barcelona-Real Madrid
2. Manchester City-Real Madrid
3. Bayern Münih-Real Madrid
En Popüler 3 Eşleşme - Kadınlar
1. Chelsea - FC Barcelona
2. FC Barcelona - Real Madrid
3. FC Barcelona - Olympique Lyonnais
Yenilenebilir Enerji: Temiz Geleceğin Anahtarı
Yenilenebilir enerji, doğal süreçlerle sürekli olarak yenilenen ve tükenmez bir kaynaktan elde edilen enerji türlerini ifade ediyor. Bu enerji kaynakları, çevresel etkileri ve sürdürülebilirlik avantajları nedeniyle giderek daha fazla tercih ediliyor.
Yenilenebilir Enerji ve Çevresel Sürdürülebilirlik
Yenilenebilir enerji kaynakları, fosil yakıtlara kıyasla daha temiz bir enerji üretme potansiyeli taşıyor ve sera gazı emisyonlarını azaltarak iklim değişikliğiyle mücadeleye yardımcı olabiliyor.
Güneş, Rüzgar ve Su: Yenilenebilir Enerji Kaynakları
Güneş Enerjisi: Güneşten gelen ışık ve ısı enerjisi, güneş panelleri (fotovoltaik hücreler) aracılığıyla elektrik enerjisine dönüştürülür. Güneş enerjisi, evlerde, işyerlerinde ve büyük ölçekli enerji santrallerinde kullanılabilir. Güneş enerjisi paneli, birçok kişi tarafından kullanılabilen bir enerji türüdür.
Rüzgar Enerjisi: Rüzgar türbinleri, rüzgarın kinetik enerjisini mekanik enerjiye çevirir ve jeneratörler aracılığıyla elektrik üretir. Geniş rüzgar çiftlikleri, kıyı bölgelerde ve açık denizde kurularak büyük miktarlarda enerji üretebilir.
Hidroelektrik Enerji: Akarsular veya barajlar aracılığıyla suyun kinetik enerjisi elektrik enerjisine dönüştürülür. Bu enerji kaynağı, büyük su rezervuarları oluşturarak veya akarsu enerjisiyle elektrik üretimine olanak sağlar.
Biyokütle ve Jeotermal Enerji: Yenilenebilir Kaynakların Geniş Dünyası
Biyokütle, yaşayan ya da yakın zamanda yaşamış canlılardan elde edilen fosilleşmemiş tüm biyolojik malzemenin genel adıdır.
Biyokütle Enerjisi:
Bitkisel ve hayvansal atıkların yanması veya fermantasyonu sonucu elde edilen enerjidir. Biyokütle enerjisi, biyogaz, biyodizel, biyoetanol gibi biyoyakıtların üretiminde kullanılır.
Jeotermal Enerji: Yer altındaki sıcak su veya buharın yüzeye getirilmesiyle elde edilen enerjidir. Jeotermal enerji, ısıtma, elektrik üretimi ve sera ısıtma gibi amaçlarla kullanılabilir.
Yenilenebilir enerji kaynakları, fosil yakıtların aksine sınırlı değil ve çevresel etkileri daha az. Sera gazı emisyonları düşük olduğundan, iklim değişikliğiyle mücadelede önemli bir rol oynuyor. Ayrıca, enerji güvenliğini artırabilirler çünkü doğal kaynaklarla sınırlı olmayan bir kaynak sunuyor. Bununla birlikte, bazı yenilenebilir enerji kaynakları (örneğin, güneş ve rüzgar) enerji üretiminde dalgalanmalara neden olabiliyor, bu da depolama ve enerji yönetimi teknolojilerinin geliştirilmesini gerektirebiliyor. Nükleer enerjinin zararları da bulunuyor. Öncelikle, nükleer enerji üretimi sırasında oluşan radyoaktif atıklar uzun yıllar boyunca tehlikeli kalabiliyor ve çevre ile insan sağlığı için ciddi tehdit oluşturabiliyor. Bu atıkların güvenli depolanması ve yönetimi kritik öneme sahip, çünkü sızması durumunda çevresel kirlilik ve sağlık sorunları kaçınılmaz oluyor.