Güneşle verim artıyor: Tarımda enerji tasarrufu
Türkiye tarımı, son yıllarda büyük bir dönüşüm sürecinden geçiyor. Artan üretim maliyetleri, iklim değişikliğinin tarımsal faaliyetler üzerindeki baskısı ve verimlilik sorunları, çiftçileri yeni ve sürdürülebilir çözümler aramaya yöneltiyor. Bu süreçte öne çıkan en dikkat çekici uygulamalardan biri ise güneş enerjisiyle çalışan sulama sistemleri.
Geleneksel yöntemlerin aksine, güneş enerjili sistemler çiftçiye hem ekonomik hem de çevresel avantajlar sunuyor. Elektrik faturalarında ciddi bir düşüş sağlayan bu sistemler, mazot giderlerini ortadan kaldırıyor ve sulama işlemini daha kontrollü ve verimli hâle getiriyor. Tüm bu etkenler, doğrudan ürün kalitesi ile miktarına olumlu şekilde yansıyor. Bugün Türkiye'nin birçok bölgesinde binlerce çiftçi, tarlasını sulamak için artık güneşi kullanıyor.
Güneş enerjisiyle çalışan tarlalar
Güneş paneli sistemlerinin en önemli avantajı, enerji ihtiyacının tamamen doğal ve sürdürülebilir bir kaynaktan karşılanmasıdır. Bu sistemlerde kullanılan fotovoltaik paneller, doğrudan güneş ışığını elektriğe çevirerek sulama motorlarını çalıştırır. Bu sayede çiftçiler, şebekeye bağlı olmaksızın, yani herhangi bir elektrik hattına veya dizel yakıt kaynağına ihtiyaç duymadan sulama işlemini gerçekleştirebilir. Özellikle kırsal bölgelerde, elektrik altyapısının yetersiz ya da istikrarsız olduğu yerlerde bu sistemler hayat kurtarıcı niteliktedir.
Elektrik hattının ulaşmadığı ya da istikrarsız olduğu köy ve mezralarda, güneş enerjili sulama sistemleri üreticinin yıl boyunca faaliyetlerini aksatmadan sürdürebilmesini sağlar. Bu sistemler yalnızca enerji sağlamakla kalmaz; aynı zamanda çiftçiye bağımsızlık kazandırır, dışarıdan müdahaleye gerek kalmadan kendi üretimini kendi enerjisiyle sürdürebilmesine olanak tanır.
Kurulan sistemlerin çoğu, gün içinde toplanan güneş enerjisini doğrudan sulama pompalarına aktarır. Güneş ışığına bağlı olarak çalışan bu sistemler, genellikle sabah saatlerinden gün batımına kadar tarlaları sulamak için yeterli enerji sağlar. Ancak sadece bununla sınırlı kalmazlar. Gelişmiş teknolojilere sahip yeni nesil sistemlerde, gündüz üretilen fazla enerji bataryalarda ya da hibrit depolama sistemlerinde muhafaza edilir. Böylece güneş ışığının zayıfladığı akşam saatlerinde veya kapalı, yağmurlu havalarda dahi sulama faaliyetleri aksamadan devam ettirilebilir.
Verimlilikte gözle görülür artış
Modern sulama sistemleri sayesinde tarımda verimlilik ciddi biçimde artıyor. Uzun vadede mazot veya elektrik faturası ödenmediği için maliyetler düşüyor. Ayrıca sulama işlemi doğru zamanda, doğru miktarda yapılabildiği için bitkiler ihtiyaç duyduğu nemi düzenli alabiliyor. Bu da ürün gelişimini hızlandırıyor.
Tarım ve Orman Bakanlığı’nın 2024 verilerine göre, güneş enerjili sulama sistemlerini kullanan çiftçilerin ortalama verimi %25’e kadar artmış durumda. Aynı zamanda su tüketiminde de %30’lara varan bir düşüş gözlemleniyor. Özellikle mısır, pamuk ve domates gibi suya duyarlı ürünlerde bu artış daha da belirginleşiyor. Niğde Bor’da yer alan Tarımsal Enerji Verimliliği Uygulama Çiftliği’nde kurulan 30 kW kapasiteli GES destekli sistem, 60 dekarlık domates tarlasında iki yıl üst üste %20’nin üzerinde verim artışı sağladı. Benzer şekilde, Iğdır Melekli beldesinde uygulamaya konulan hibrit sulama projesi, şebeke bağımlılığı olmadan pamuk tarlalarının kesintisiz sulanabilmesini mümkün kıldı.
Yerel üretimle ekonomik katkı
Güneş enerjili sistemlerin artan talebi, yerli üreticiler için de yeni fırsatlar doğuruyor. Türkiye'deki bazı firmalar, panellerden inverter sistemlerine kadar tüm bileşenleri kendi bünyelerinde üretmeye başladı. Bu durum dışa bağımlılığı azaltırken, maliyetleri de kontrol edilebilir düzeyde tutuyor.
Bu gelişmeyi destekleyen önemli bir adım da Iğdır Üniversitesi’nden geldi. Üniversite, Doğu Anadolu Projesi (DAP) Bölge Kalkınma İdaresi ile birlikte 2018 yılında Şehit Bülent Yurtseven Kampüsü’nde 500 kW’lık GES (Güneş Enerjisi Santrali) kurdu. Yaklaşık 10 000 m² alana kurulan santral, yılda 1 milyon kWh’e yakın elektrik üretiyor ve kampüsün enerji ihtiyacının %30’unu karşılıyor. Böylece hem kurumun enerji maliyetleri düşürüldü hem de bölgedeki uygulamalı eğitim ve Ar-Ge altyapısı güçlendirildi. Bölgesel kalkınma ajansları da çiftçilere hibe ve düşük faizli kredilerle destek veriyor. Örneğin, DAP Kalkınma İdaresi tarafından desteklenen projelerle 2023 yılında yalnızca Doğu Anadolu’da 1.200’den fazla çiftlik güneş enerjili sisteme kavuştu. Bu veriler, Tarım ve Orman Bakanlığı ile DAP İdaresi’nin 2024 saha raporlarında yer almaktadır.
Çözüm yaygınlaştıkça etki büyüyor
Bugün Şanlıurfa’dan Iğdır’a, Niğde’den Aydın’a kadar pek çok çiftlikte güneş enerjili sulama sistemleri aktif olarak kullanılıyor. Bu uygulamalar yalnızca büyük ölçekli tarım işletmeleriyle sınırlı değil. Artık küçük aile çiftçileri de kooperatifler aracılığıyla bu teknolojiye ulaşabiliyor. Kırsalda enerjiye ulaşmak, üretimin sürdürülebilirliği için kritik bir eşikti. Bu eşik büyük ölçüde aşıldı. Bundan sonra önemli olan, bu uygulamaların daha geniş bir alana yayılması ve teknik desteğin kesintisiz sağlanmasıdır. Böylece tarımda verimlilik sadece geçici bir avantaj değil, kalıcı bir başarıya dönüşecektir.
Önümüzdeki yıllarda güneş enerjili tarımsal altyapının daha da yaygınlaşması, Türkiye’nin enerji bağımsızlığına katkı sunarken, çiftçiye sürdürülebilir bir üretim alanı kazandıracaktır.