Bugüne kadar karşılaştığım, tanıdığım sıkı entelektüellerden bir tanesiydi. İstanbul’la ilgili bilgisine, derin sinema tutkusuna, yaptığı sıra dışı resimlere hayran olmamak mümkün değildi. Giovanni daha sonraki yıllarda yüksek lisans tezimde danışmanlarımdan biri oldu. İstanbul Film Festivali’nden Onur Ödülü alınca ben de “Yeni Yüzyıl” Gazetesi için tam sayfa bir röportaj yapmıştım. Dostluğumuz onun vefatına kadar aralıklarla devam etti.

Giovanni’nin anısına

Yıllardır FABİSAD Derneği tarafından Giovanni Scognomillo anısına “GİO” Ödülleri düzenleniyor. Bu yıl da Beyoğlu Atlas Sineması’nda 11.kez GİO Ödülleri sahiplerini buldu. Türkiye’deki bilimkurgu, fantastik ve korku türlerinin gelişime katkıda bulunmayı hedefleyen “GİO” etkileme alanını her yıl daha da artıyor. 

Türkiye'deki bilimkurgu, fantastik ve korku türlerine olan ilginin ve üretkenliğin kısıtlı kalması ve kısıtlı bir kitle tarafından takip edilen alt türler olarak görülmeleri üzerine kurulan FABİSAD Derneği başarıyla bu ödül töreninin sürekliliğini sağlıyor. Zaten Giovanni de fazlasıyla bunu hak ediyor. Ödül töreninde Giovanni’nin eli ayağı hayat arkadaşı olan Nalan Hanım’ın da sahnede olmasını çok arzu ederdim doğrusu. Gözlerim aramadı değil. 

Onur Ödülleri

Bugüne kadar “GİO” Ödüllerinde Murathan Mungan, Nazlı Eray, Bülent Somay, Sevin Okyay, Çiğdem Anar, İhsan Oktay Anar gibi Türk Edebiyatı’nın önemli isimleri “Mavi Anka Onur Ödülü”nün sahibi oldu. 

Pandemi sonrasında tam bir bilimkurgu gibi süreçlerden geçiyoruz. Asla olmaz dediğimiz birçok şey hayatımızda değişiyor. Bu nedenle, Fantazya, bilimkurgu gibi türler hayatımıza anlam verme konusunda bizlere yol gösteriyor, ışık tutuyor. Bu türü sadece eğlence olarak görmemek lazım. Farklı bir gözle baktığınızda hayatla ilgili verilen mesajları fark edebilirsiniz. 

Daha nice “GİO”Ödüllerine… 

Yaşasın sanat, yaşasın fantastik / korku türü!