Dolar ve altına risk spekülasyonu
Akdeniz, Yunanistan ve Ermenistan riskini sürekli TL aleyhinde kullanan piyasacılar, son olarak Kıbrıs'ta Maraş'ın açılışına, ABD senatörlerin S-400 konusunda Türkiye'ye yaptırım uygulanması çağrısına ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin Ermenistan'ın başvurusu üzerine Türkiye'ye 'geçici tedbir' uygulama kararına göre pozisyon alıyor.
Yılın son kazançlarını Ekim’e saklayan piyasacılar, yurt dışı ve yurt içinde yükselen endişeleri boş geçmek istemiyor. Piyasacılar risk algısında dolar ve altın fiyatlarını daha yükseğe taşıma gayretinde.
Ekim ayının ilk günlerinde ABD Başkanı Donald Trump’ın kovide yakalanması ve birkaç gün içinde iyileşmesiyle yüksek dalga yaşayan piyasalar, seçim arefesindeki ABD’de Cumhuriyetçiler ile Demokratlar’ın “teşvik paketi” tartışmalarıyla yeni bir belirsizliğe girdi.
ABD Başkanı Trump’ın kovide yakalandığı haberleriyle çalkalanmaya başlayan, ardından yine ABD’de Cumhuriyetçiler ile Demokratlar’ın pandemiye karşı teşvik paketi konusundaki anlaşmazlığı, yaklaşan başkanlık seçimleri ile küresel ekonomiye dair belirsizliklerle petrol fiyatlarındaki dalgalanma risk enstrümanı dolar ile altını zirvede tutuyor.
Demokratlar’a oynuyorlar
Küresel piyasalarda Asya borsaları ABD'de ekonomiye daha fazla destek verileceğine dair yeniden canlanan umutların etkisiyle bir ayın zirvesine yükselirken piyasalar Kasım’da yapılacak ABD başkanlık seçimlerinde Demokratlar’ın zafer kazanacağını fiyatlamaya başladı.
Trump’ın birkaç gün içinde kovidden kurtulması şaşkınlığını üzerinden atamayan piyasalarda nispi iyileşmeler göze çarpmasına karşılık Wall Street’in korku endeksi VIX “27.79” ile piyasaların “stres” yüklü olduğunu gösteriyor. Uluslararası dolar endeksi DXY de biraz gevşemesine karşılık “93.68”de seyrini sürdürüyor. Petrol ise 43 dolar bandını aştı. Altın fiyatları ise uluslararası piyasalarda 1889 dolarda yukarı yönlü seyrediyor.
TL aleyhine spekülasyonlar
Türkiye’ye yönelik jeopolitik riskleri sürekli ön planda tutmaya çalışan küresel yatırımcı TL’nin düşüşüne karşı operasyonlarını sürdürüyor. Avrupa Komisyonu’nun yıllık değerlendirmesinde Türkiye'nin Avrupa Birliği’nden uzaklaştığına işaret ederek piyasaları TL aleyhine canlı tutuyor.
Akdeniz, Yunanistan ve Ermenistan riskini sürekli TL aleyhinde kullanan piyasacılar, son olarak Kıbrıs’ta Maraş’ın açılışına, ABD senatörlerin S-400 konusunda Türkiye’ye yaptırım uygulanması çağrısına ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin Ermenistan'ın başvurusu üzerine Türkiye'ye ‘geçici tedbir’ uygulama kararına göre pozisyon alıyor.
NATO müttefiki iki ülke arasındaki ilişki geçen sene Türkiye'nin S-400 hava savunma sistemleri alması nedeniyle bozulmuş; ABD Türkiye'yi yaptırım uygulamakla tehdit ederken, F-35 savaş uçağı programından çıkarmıştı.
AİHM de devreye girdi
Azerbaycan – Ermeni savaşında saldırgana karşı hüküm vermeyip saldırıya uğrayanları görmezden gelen AİHM dünkü kararında, Ermenistan – Azerbaycan arasındaki sıcak çatışmaya tüm ülkelerin sivil haklarının ihlaline yol açan eylemlerden kaçınmaya ve sözleşme kapsamındaki yükümlülüklerine saygı göstermeye çağırdı ve Ermenistan’ın dolaylı yoldan Dağlık Karabağ çatışmasına katıldığı iddiasıyla Türkiye için istediği “geçici tedbir” başvurusunu kabul etti.
AİHM, 30 Eylül’de Ermenistan’ın Azerbaycan’a geçici tedbir uygulanması yolunda yaptığı başvuruyu kabul etmişti. Daha sonra Ermenistan yönetimi, Ankara'nın da çatışmalara katıldığını iddia ederek 4 Ekim’de AİHM'e Türkiye için benzer talepte bulunmuştu.
Diğer yandan Yunanistan’ın Akdeniz’de 29 Ekim’de yeni bir navtex kararına karşı Türkiye yeni bir navtex yayınladı. Türkiye, Yunanistan'ın provokasyonuna hemen karşılık verdi ve 28 Ekim’de atış eğitimleri için navtex duyurusunda bulundu. Gelişmeler sonrası Ege ve Akdeniz'de bir nebze düşen tansiyonun yeniden yükselmeye başladı.
Sıkılaştırma artarak sürüyor
Merkez Bankası (TCMB) piyasaya sağladığı likiditeyi kısmak için fonlama maliyetlerini sürekli yükseltiyor. TCMB repo ihalesiyle piyasaya 10 milyar lira verdi. İhaleye, 36 milyar 750 milyon liralık teklif geldi. İhalede en düşük, ortalama ve en yüksek basit faiz sırasıyla yüzde 13,05, 13,15 ve 13,25 olurken, en düşük, ortalama ve en yüksek bileşik faiz ise sırasıyla yüzde 13,87, 13,98 ve 14,09 seviyesinde gerçekleşti. Fonlama maliyeti ise yüzde 12’nin biraz altında seyrediyor.
Dış piyasaların en fazla takip ettiği TCMB rezervleri ise geçen hafta 121 milyon dolar artışla 83,63 milyar dolara çıktı. Brüt döviz rezervleri 1 milyar dolar azalışla 41,4 milyar dolara geriledi. Altın rezervleri ise 42,4 milyar dolara yükseldi.
Bankalarda bulunan toplam yabancı para mevduatı, geçen hafta 60 milyon dolar artarak 246 milyar 483 milyon dolara çıktı. Yurt içinde yerleşik kişilerin yabancı mevduat tutarı 217 milyar 839 milyon dolar olurken, bunun 136 milyar 116 milyon dolarını yurt içinde yerleşik gerçek kişilerin, 81 milyar 723 milyon dolarını da yurt içinde yerleşik tüzel kişilerin mevduatları oluşturdu. Bankacılık sektörünün toplam mevduatı 4,6 milyar lira artarak 3 trilyon 537,7 milyar lira, kredi hacmi 3,42 trilyon lira oldu.
Risk algısı dağıtılmalı
Dolar ve altının seyri konusunda yorumlar yapan analistler, Türk Lirası’ndaki değer kaybının önlenmesi için TCMB’nin sıkılaştırma adımlarını daha da yükseltmesi gerektiğini, pandemide düşen ticari aktivitenin portföy yatırımlarıyla dengelenebileceğini ve bu kanalla yurt içine döviz akışı sağlanırken döviz çıkışlarının da engellenebileceğini söylediler.
Analistler, söz konusu olumsuzluğun pandemi devam ettiği ve küresel iştahın gerilediği sürece devam edeceğini, faizlerde bir dengenin oluşmasını ve en önemlisi jeopolitik risk algısının küresel yatırımcı üzerinden dağıtılması gerektiğini belirttiler.
Piyasadaki dövize yönelik algının Borsa İstanbul’da gözlemlendiğini ve son dönemde satışların arttığının gözlendiğine işaret eden analistler, yabancı yatırımcının borsadan çekilme hareketini ABD’deki seçimlere bağladılar.
Analistler bu kadar veri akışına karşılık dolar ve borsada çok büyük agresif hareketler beklemediklerini, zira TL varlıklarının oldukça ucuz hale geldiğini, kurun sakinleşmesi durumunda borsaya alımların gelebileceğini kaydettiler.
Tahvil piyasası hareketli
Bu arada TCMB verilerine göre, yurt dışı yerleşiklerin devlet iç borçlanma senetleri (DİBS) portföylerindeki haftalık artış 479 milyon dolarla 2018 Şubat ayından beri en yüksek seviyesine ulaştı. Yılbaşından bu yana tahvil çıkışı ise 7 milyar doların üzerine çıktı. Analistler Ekim verilerine göre tahvil alımlarına gelen artışın TCMB’nin faiz artışına başlıyor. Dolardaki harekete de değinen analistler, TL’nin değer kaybının devam eden bir trend olduğunu, jeopolitik risklere dayalı gelişmelerin birbirini destekleyerek dolara güç kazandırdığını ifade ettiler.
Türkiye’nin 5 yıllık primini gösteren CDS’i 503 bandında. Dolar 7,94 lirayı, Euro 9,33 lirayı geçerken uluslararası piyasalarda altın 1900 dolar direncini aşmaya çalıştı. Yurt içinde ise altının gramı 482,6 lira, çeyrek altın 779,5 liradan işlem gördü. Tahvil piyasasında gösterge faiz de yüzde 13,39 seviyesinde hareket etti.
1900 dolar hassas nokta
Dövizdeki hareket Borsa İstanbul’u (BIST) da olumsuz etkiliyor. Gün içinde en düşük 1145’i gören BIST 100, seans içinde biraz toparlanma ile 1159’u aştı, ancak tekrar 1150’lere geri döndü.
Altın fiyatları da dolardaki yurt dışı ve yurt içine yönelik spekülasyonlarla artış trendine devam ediyor. Uluslararası piyasalarda 1889 dolar olan altının onsu, 1900 dolar direncine yönelmiş durumda.
Yurt içinde ise altın fiyatları gramda 482 liradan, çeyrek altın 778 liradan, cumhuriyet altını 3 bin 220 liradan işlem gördü. Altın fiyatları dolardaki seyre odaklandı.
Analistler küresel risk iştahı sebebiyle güvenli liman altında güçlü bir alım görünümü henüz oluşmasa da 1875 bölgesindeki kuvvetli destek altını 1900 seviyesine taşıma gücü olduğunu ancak yukarısı için henüz güçlenen bir kanal gözlenmediğini belirtiyorlar.