Dolar $
32.95
%-0.01 -0
Euro €
35.9
%-0.21 -0.07
Sterlin £
42.46
%-0.28 -0.12
Çeyrek Altın
4144.88
%0.99 39.96
SON DAKİKA

Diri ve uyanık

Şakir Akça 17 Tem 2024

Tarihi acıları yeniden yaşamamak adına, geçmişimizdeki olayları yeni kuşaklara anlatmak ülkemizin bekası için olmazsa olmaz hakiki bir gerçektir.

 Dünya küreselleşme sürecine girdiğinden bu yana soğuk savaş dönemleri son bulmuş, özel yetiştirilmiş paralı askerler dünyanın her köşesine özenerek yerleştirilmiş, "böl, parçala, yut" oyunlarıyla demokrasi kılıfı altında yeni senaryolar sahnelenmiştir. Arap Baharı'ndan önce kendi ayaklarının üzerinde durmaya çalışan birçok ülke, kaos ve iç karışıklıklar neticesinde terör ve iç savaşlar sonucu sınırları değişmiş, haritalarda yeni topraklar üretilerek dünya hızla yeni bir döneme doğru yol almaya itilmiştir. 

Dünyanın gözleri önünde yaşanan 15 Temmuz darbesi, Türk Milletinin azmi ve gayretiyle Çanakkale ruhunu ortaya koyan birlikteliği sayesinde oynanmak istenen tehlikeli büyük oyunu bozmuş ve Türk Milleti, tüm dünyaya var oluşunu bir kez daha şehitleriyle ve gazileriyle göstermiştir. Vatan ve istiklal uğruna binlerce yıldır canlarını seve seve veren, gözünü bile kırpmadan "ölürsem şehit, kalırsam gazi" inancıyla hain kalkışmanın karşısında canlarını bu topraklara emanet eden yiğitlerin ölümsüz destanları, yeni kuşaklara birlik ve beraberliğin önemini göstermiştir.

Ekonomik açıdan memleketimize maddi ve manevi zarar veren hain kalkışmanın içerdeki piyonları bir bir tutuklanmış ve yüce Türk Milletine hesap vermek üzere Türk adaletine teslim edilmişlerdir. Dünya artık eskisi gibi değil; güç dengeleri kendi çıkarlarına göre iş tutmakta, taraflı siyaset izleyerek mazlum halkların üzerinde baskı uygulamakta, adaleti ve yaşam haklarını gasp ederek insan olma değerini yok saymaktadır. Dünyada savaşların olmadığı, barışın kanatları altında yaşama hakkı tüm insanlığın ortak paydasıdır. 10 Aralık 1948 tarihli İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi'nin 3 maddesi der ki: “Herkesin yaşama hakkı ile kişi özgürlüğü ve güvenliğine hakkı vardır.” İlgili bildirge tüm insanlığı kapsarken maalesef ki dünyada böyle olmadığını yakinen görmekteyiz. Çifte standardın olmadığı, adalet mekanizmasının çalıştığı, adil dünyanın bütün insanlığa eşit paylaşıldığı umutlu yarınlara kavuşma ümidiyle.