SON DAKİKA
Son Yazıları

Çiftçi Tülin ile Asuman

07 Tem 2021

Son günlerin en popüler mesleği çiftçilik. Bazı çiftçiler daha havalı bazılarıysa sadece çiftçi. Köylülükle çiftçiliğin sürekli karıştırıldığı ülkemizde, geçerli olanı köylü olmadan çiftçi olmak. Hal böyleyken çiftçinin köylüsü pek makbul değil maalesef. Neden mi?

Köylü çiftçi yoksul / dertli / sosyal medyada güzel fotoğraflar paylaşamıyor, asistanları yok / maliyetlerle savaşırken SAP kullanmadan cost yapıyorlar.

Bu hafta sonu köylü çiftçiler tanıdım kendi köyümde. Çiftçi Tülin ile Asuman. İkisi de üniversite mezunu boylu poslu taşı sıksa suyunu çıkaracak türden genç kızlar. Hemşin’de doğmuş büyümüşler. Burada kök salmaya, çiftçilik yapmaya devam ediyorlar. Kendilerine çiftçi deyince gülümseyip “ne çiftçisi köylüyüz işte diyorlar”

Dünyanın en zorlu arazilerinde avuç içi kadar toprakta hayvancılık ve arıcılık yapmaya çalışıyorlar. Hemşin balı dünyanın en değerli balları arasında ilk sırada. Hemşin bölgesinde yetiştirilen ineklerin etleri ve sütleri paha biçilemez lezzette ve sağlık kaynağı. Tıbbi aromatikler, zengin biyoçeşitlilik ete ve süte rakipsiz bir aroma katıyor. Bölgede yetiştirilen hayvanların sütlerinden elde edilen peynir ve tereyağları yok satıyor. Bölge; Cumhuriyetin ilk yıllarından beri yoğun göç veriyor. Eskiden yoğun yapılan hayvancılık artık yok denecek kadar az.

Son yıllarda köye dönüşler de gözle görülür artış var. Şimdilerde, “sahil kasabasına yerleşip kafe açmak” hayalinin yerine “çiftçi olmak “geçti. Yeni nesil çiftçilerin hali vakti pek yerinde. Genelde varlıklı ailelerin çocukları tarıma yatırım yapıyor. Gastronominin en önemli paydaşı tarım. Şehirli çiftçiler ve gastronominin yıldızları her dem birlikte.

Köylü çiftçilerin gastronomiyle pek ilgisi yok. Çünkü onların çözülmesi gereken sorunları var, eğlenmeye zamanları yok.

Türk çiftçisi girdi maliyetleriyle muhatap olurken Avrupalı, satarken köylü kıvamında. Çiftçi Tülin ve Asuman anlatıyor; 2020 yılında büyükbaş için ot fiyatı 1000 -1300 TL arasındaydı şimdi 2300 TL. Kepek 50’den 110’a, mısır 80’den 160 TL’ye çıktı. Tarım Kredi’den alınan besi yemi 90 TL’den 165 TL’ye yükseldi. “Artık kar etmemiz mümkün değil” diyor Asuman.

Hayvan başı için gerekli 10 metrekarelik alanı bulmak Karadeniz’de mümkün değil. Arazi sıkıntısı o kadara yüksek ki insanlar ev yaptırmaya bile yer bulamıyor. Bu yüzden hayvan desteğinden yararlanamıyorlar. 

Süt 8, peynir 50, tereyağı 100TL’den satılmasına rağmen hala maliyetleri karşılamıyor.

İklim değişikliğinden en çok etkilenen illerin başında Rize geliyor. Eskiden üretilen birçok  meyve sebze artık üretilemiyor. Kuraklık yüzünden bu yıl arılar sağılamayacak kadar az bal üretmiş. Kestane balı yok denecek kadar az. 

Asuman, araba kasasında satış yapıyor, çünkü onların şartlarına uygun destek yok. Son yıllarda kadın üretici ve çiftçilere verilen desteklerden bahsediyorum. Destekler onlara epey uzakta, “internette eğitimler varmış” diyor Asuman. “İsteyen olursa ben vereyim” diyor bu eğitimlerden. Haksız da sayılmaz onlarca derdin arasında marketing, brand positioning artan maliyetlere deva gibi durmuyor onlar için. Sorunları üretebilmek /satabilmek değil. Problem, maliyetleri yönetmekte.

Ezcümle; çiftçi Tülin ile Asuman hobi olsun diye çiftçilik yapmıyor. Maliyetlerden dertliler, coğrafyaya özel destekler planlansın diyorlar. Onlar, ekmek parası için çalışıyorlar, meşhur olmak gibi bir istekleri yok ama yok sayılmaktan da hoşlanmıyorlar. 


Yazarın Son Yazıları
Yazarın En Çok Okunan Yazıları