Betimar anketi ne söylüyor?
Son iki seçimlerin sonuçlarını küsuratına kadar bildiği için önem verdiğim Betimar'ın aralık ayında, yani Suriye'deki gelişmelerden sonra yaptığı anket kamuoyuyla paylaşıldı.
Ak Part’inin %33, CHP’nin %27, MHP ve Dem Parti’nin %10, İyi Parti ve Zafer Partisi’nin %5 ve Yeniden Refah’ın %4 bandında gözüktüğü bu ankete kadar, ciddi şirketlerin ekim ve kasım aylarındaki anketlerinde AK Parti ve CHP başa baştı. Bütün anketler, oy oranları şirketten şirkete değişse de aynı trendi gösteriyordu: AK Parti güçleniyor, CHP zayıflıyordu.
Oy trendinin bu şekilde olmasını Ak Parti’nin başarılı olmasından ziyade CHP’nin içinde debelendiği kaosa bağlıyorum. Ağzı olanın ileri geri konuştuğu ve ileri gelenlerinin birbirlerinin kuyusunu kazdığı bir parti, milletin güvenini kazanamaz. Kavgalı eve kız vermeyen milletimiz, mensuplarının birbiriyle kavga ettiği bir partiye memleketi teslim etmez.
Betimar’ın aralık ayı anketinde, Ak Parti’nin bir anda CHP’nin altı puan önüne geçmesinin nedeni, vatandaşın Suriye’de uygulanan politikaları başarılı, CHP’yi başarısız belki de hazırlıksız bulması. Zira kasım ve aralıkta, Suriye’de yaşanan devrimden başka, dikkat çekici, oy dağılımını bu denli değiştirecek herhangi bir gelişme yaşanmadı.
CHP, Özgür Beyin kırdığı inanılmaz pot yüzünden oy kaybetti. İran ve Rusya’nın bile terk ettiği bir diktatöre hem de ülkesinden kaçmak üzereyken sahip çıkmak nasıl bir akıldır? Özer Bey, bu beyanatı danışmanlarına danışarak verdiyse onları, yok eğer danışmanlarına rağmen verdiyse mantalitesini değiştirmeli. Aksi halde iktidar yüzü göremez. CHP halkların yanında yer almalı, diktatörlerin değil. Ak Parti ne diyorsa tersini söylemek ve yapılan her şeyi eleştirmek CHP’yi iktidar yapmaz.
AK Parti’nin ekonomi düzelmeden gelebileceği en yüksek oy seviyesine yaklaştığını düşünüyorum. Zira Suriye’de hiç birimizin öngörmediği boyutta bir başarı, çok kısa sürede kazanıldı. PKK; Kobani, Rakka ve Kamışlı’dan da çıkarılırsa Ak Parti’nin oyları daha da artar. Ama Ak Parti’nin %40’ları aşması ancak ekonominin düzelmesiyle mümkün. Aslında göstergeler ekonominin iyileştiğini gösteriyor. Uluslararası değerlendirme kuruluşları ülkemizin puanını sürekli yükseltiyorlar. Bankaların borçlanma faiz oranları istikrarlı şekilde düşüyor. Fakat bu iyileşme vatandaşa yansımıyor. Ekonomideki düzelmeyi halka hissettirecek siyasetlere ihtiyaç var.
Devlet Beyin, terörist başını, “terör örgütünü lağıv ettiğini açıklamak üzere” Dem Grubunda konuşma yapmaya davet etmesinden sonra, 2-2,5 puan oy kaybeden MHP, aralık ayında bu kaybı telafi etmiş gözüküyor. Her zaman anketlerde 2-3 puan düşük gözüken MHP’nin, %12 bandında olduğunu düşünüyorum. Suriye’de gelişmeler lehimize olursa ve PKK’nın silah bırakması konusunda mesafe alınırsa MHP’nin oyları artar. Her ne kadar yükselmişte olsa, Cumhur İttifakı partilerinin oy oranı %45’lerde. Yani seçimleri kazanmak ve yeniden iktidar olmak için %5 nispetinde ilave oya ihtiyaçları var.
Yerel seçimlere göre İyi Parti ve Zafer Partisi toparlanırken, Yeniden Refah oy kaybediyor. Bu gayet normal. Zira yerel seçimlerde kendilerine en yakın hissettikleri büyük partilere yönelen vatandaşların bir kısmı partilerine geri döndü. İyi Parti’nin en büyük handikabı, merkez sağa yerleşmek isterken ülkücü bir liderle söyleme sahip olması ve merkez sağ siyasetçilerin ekseriyetinin partiden ayrılması.
Zafer Partisi’nin aşması gereken iki handikap var: Parti, sığınmacılar sorunuyla özdeşleşen imajını değiştiremezse, sığınmacılar sorunu hafifledikçe zayıflar. ZP, yetişmiş kadroları olmasına rağmen tek adam görüntüsü veriyor. Zafer, yetişmiş mensuplarını ön plana çıkararak ve ekonomi, dış politika, eğitim, sağlık ve adalet gibi konulara yoğunlaşarak, tek adam ve sığınmacılar partisi olmadığını göstermeli.
Yeniden Refah, siyaset üretmediği için oy kaybediyor. Yerel seçimlerde Ak Partinin aday göstermediği sevilen isimleri aday yaptığı için oy aldı. Yani aldığı oylar partiye değil adaya verilen emanet oylardı. Bu adaylardan yüksek oy almalarına rağmen kaybedenlerin seçmenleri doğal olarak anketlerde Yeniden Refah demiyorlar. Belediye başkanı seçilenlerin çoğu seçmenleriyle beraber partilerine geri döndü. Bunların neticesinde ve siyaset üretmediğinden oyları eriyen YRP, giderek Saadete benziyor.
Ak Parti tabanından yani Tayyip Erdoğan’ı seven, sayan vatandaşlardan Erdoğan’a ağır ithamlarda bulunarak oy alınamayacağını anlamak bu kadar mı zor? Soyadı oy almaya yetseydi Aydın Menderes, Tuğrul Türkeş, Erdal İnönü ve Korkut-Yusuf-Ahmet Özal başarılı olurdu.