SON DAKİKA

2026'ya doğru yapay zekâ

Apple, Google, Samsung ve Çinli üreticiler neyi gizliyor? Yapay zekâ artık yalnızca işlemci gücüyle ilgili bir konu olmaktan çıkarak, telefonların geleceğini belirleyen görünmez bir savaş alanına dönüştü.

2025’te tanıtılan çipler ve yazılım güncellemeleriyle birlikte, 2026 yılında çok farklı bir mobil deneyim bizi bekliyor.

Peki dev şirketler bu oyunda neleri gizliyor? İşte perde arkası:

Yeni nesil çipler sayesinde telefonlar artık sadece birer iletişim aracı değil, aynı zamanda mini birer yapay zekâ istasyonu olacak. 2025’te piyasaya çıkan Snapdragon 8 Gen 4, Apple A18 Pro ve MediaTek Dimensity X serileri; saniyede trilyonlarca işlem yapabilen, özel NPU birimleriyle donatıldı.

2026 için beklenti ise oldukça net: Telefon, kendi başına bir “kişisel yapay zekâ asistanı” hâline gelecek.

Bunun anlamı şu: Çevrimdışı çalışan, gizliliği koruyan modellere sahip, komut vermeden sizi anlayabilen bir arayüze sahip telefonlar geliyor. Fotoğraf, video ve metin düzenleme gibi işlemleri tek dokunuşla yapabilen otomatik uygulamalar kullanıma sunulacak. Telefonunuz sizi gün içinde analiz ederek, hayatınıza uygun rutinler önerecek. Örneğin, “Ceyhun, bugün spor salonuna gitmedin!” şeklinde bildirimler alabileceksiniz.

Apple Intelligence 2.0 ve Google’ın Gemini Yerel Çekirdeği de bu dönüşümün lokomotifi. Apple’ın yıl sonunda çıkaracağı AI 2.0 ile Siri, yepyeni bir seviyeye taşınıyor: Artık sizinle sohbet edebiliyor, fotoğraflara göre aksiyon alabiliyor ve uygulamalar arasında görevleri kendi başına yerine getirebiliyor.

Google cephesinde ise Gemini Nano 2, Android cihazlara tamamen çevrimdışı çalışan güçlü bir yapay zekâ çekirdeği sunuyor. İki şirket arasında açık bir rekabet başladığı söylenebilir.

Samsung, Xiaomi ve Huawei ise donanım ile bulut tabanlı çözümleri birleştiren bir yaklaşım izliyor. Özellikle; 1 TB RAM, hızlı depolama, 2 nm işlemci mimarisi, üst seviye NPU’lar ve daha düşük güç tüketimiyle yüksek performans sağlanması için çalışıyorlar. Bütün bunların amacı, telefonu adeta küçük bir “yerel model eğitme cihazı”na dönüştürmek. Cihaz, şarjda kaldığı sürede kendi algoritmalarını geliştiriyor. Bu da üreticilerin pek fazla dillendirmediği gizli bir plan.

Öte yandan, 2027 ve sonrası için büyük şirketlerin hedefi, çok daha gelişmiş yapay zekâ modellerini doğrudan cihaz üzerinde çalıştırabilmek. Bu, daha fazla RAM, gelişmiş NPU, yeni soğutma sistemleri ve 3D yonga istifleme gibi teknolojilere yatırımların artacağı anlamına geliyor.

Kullanıcı açısından bakıldığında;

• 5 saniyede profesyonel video montajı yapabilmek,

• WhatsApp’ta otomatik metin yazımı, özet ve öneriler,

• Kişiye özel reklam, e-ticaret ve blog içerikleri üretimi,

• Daha gerçekçi artırılmış gerçeklik deneyimleri,

• Pil ömründe %20-35 artış,

• Ve telefonunuzun gerçek anlamda kişisel asistanınız olması mümkün olacak.

Herkese güzel bir pazar günü dilerim.