Vakıf Üniversitelerinin zammı Anayasa'ya aykırı
Vakıf Üniversitelerinin öğrenim ücretleriyle ilgili yükümlülüklerini ihlal edici zamları hakkında Bakırköy 6. Tüketici Mahkemesinden Vakıf Üniversiteleri öğrencilerini rahatlatan karar geldi.
Ülkemizde yaşanan yüksek enflasyon vakıf üniversitelerinde okuyan öğrencilerimizi de mağdur etti. Son günlerde, sosyal medya ve haberlerde Vakıf Üniversitelerinin öğrenim ücretlerine yaptığı fahiş zamlar dikkat çekmeye başladı.
Vakıf üniversitelerinde okuyan öğrencilerin seslerine kulak verdiğimizde, üniversitelerin enflasyonu fırsat bilip eğitim ücretlerinde %200-300 oranlara varan zamlar yaptığını duymaktayız. Bu durumdan mustarip bir öğrencimiz konuyu Bakırköy 6. Tüketici Mahkemesine taşıdı. Mahkeme yaptığı yargılama neticesinde Beylikdüzü’nde bulunan bir vakıf üniversitesinin yaptığı zammı haksız buldu.
Bakırköy 6. Tüketici Mahkemesinden alınan karar doğrultusunda üniversitenin TÜİK tarafından belirlenen Temmuz ayı TÜFE oranı olarak hesaplanan yüzde 79.60 oranı ile öğrencilerin kayıtlarının tedbiren yenilenmesine karar verdi.
Mahkeme tarafından verilen karar vakıf üniversitesi öğrencilerinin sorununa çözüm oldu mu? Bu karar kesin ve emsal nitelikte midir? Diğer öğrenciler bu karar doğrultusunda kayıt yenileme işlemini yapabilecek midir?
Bakırköy 6. Tüketici Mahkemesi (yerel mahkeme) dedi ki, özel vakıf üniversitesi, bu eğitim öğretim yılında öğrenim ücretlerine en fazla Temmuz ayı TÜFE oranı olan 79.60 üzerinden zam yapabileceksin. Vahim duruma karşı bir nebze can suyu olan bu karar, maalesef öğrencilerimizin öğrenim ücreti sorunlarını çözmeye yetmemekte.
Yerel mahkeme tarafından verilen karar, ihtiyati tedbir kararıdır ve geçici niteliktedir. Maalesef ki öğrencilerimiz bu kararın kaldırılması tehlikesi ile karşı karşıyadır. Yani yargılamanın esasına geçildiğinde 79.60’lık oran daha aşağılara çekilebileceği gibi mahkemenin vakıf üniversitesini haklı bulması halinde bu oranı sabit tutma ya da yükseltme rizikosu bulunmaktadır. Dolayısıyla yerel mahkeme kararı her ne kadar sorunun gündeme taşınmasını ve olayın vahametini ortaya önem teşkil etse de bu karar diğer mahkemeler bakımından bağlayıcı olmayacaktır. Bu sorunun temele inilerek idari mercilerce çözüm üretilmesi gerektiğini düşünmekteyim.
---------
Zamlara karşı izlenerek hukuki yollar
Vakıf Üniversitelerinin yaptığı zamlara karşı nasıl bir hukuki yol izlenmelidir?
Öncelikle öğrencilerimizin vakıf üniversiteleri karşısında tüketici konumunda olduğunun altını çizerim. Öğrencilerimiz tüketici olmanın sağladığı korumadan yararlanarak Tüketici Mahkemelerine başvurup sözleşmenin yeni koşullara uyarlanmasını isteyebilir. Bunun istenebilmesi içinde bulunulan durumun öngörülebilir olmaması, dürüstlük kuralı aykırılık teşkil etmesi ve ifa güçlüğü yaratması gerekiyor. Şöyle ki;
Bir: Üniversite ve öğrenci arasındaki sözleşme yapıldığı esnada ülkemizde TÜFE oranlarının ve enflasyonun bu düzeyde yükseleceğini bir öğrencinin öngörmesi hiçbir şekilde kendisinden beklenemez. Bu argüman ile öngörübilir olmama şartı sağlanmış oluyor.
İki: Yeni dönem kayıtlar için okul ödemelerinin (öğretim ücretlerinin) %200-300 lere varan zam oranıyla ifasını istemek dürüstlük kuralına aykırılık teşkil edecektir. Bu argüman ile ikinci şart sağlanmış oldu.
Üç: Yine bu zamlar üzerinden ödeme talep edilmesi, Türk Borçlar Kanunu kapsamında ifa güçlüğü durumunu yaratmaktadır. Bu halde öğrencilerin sözleşmenin uyarlanmasını talep etme şartlarının tamamı sağlanmış oldu. Öğrencilerimiz Tüketici Mahkemelerine başvurarak Bakırköy 6. Tüketici Mahkemesinden verilen kararı da emsal göstermek suretiyle sözleşmenin yeni koşullara uyarlanmasını talep edebilecektir. Öğrencilerimiz bu yolu takip ederek mahkemenin belirleyeceği oran üzerinden öğrenim ücretlerini ödeyerek kayıtlarını yenileyebilecektir.
---------
Ödeyenler de dava açabilir
Peki, öğrenim ücretlerini zamlı tarife üzerinden ödeyerek kayıtlarını yenileyen öğrenciler de bu hukuki yoldan yararlanabilecek midir?
Pek tabii ücretlerini zamlı tarife üzerinden ödeyen öğrencilerimiz de bu hukuki yola başvurabilecektir. Kayıt yenileme işlemini yapmış ancak henüz öğrenim ücretlerini ödememiş öğrenciler, ödemelerini ihtirazi kayıt koymak suretiyle yaptığı takdirde yine Tüketici Mahkemelerine başvurarak sözleşmenin yeni koşullara uyarlanmasını ve fazladan yaptığı ödemelerin iadesini talep edebilecektir. Birçok okulda kayıt yenileme döneminin başında olduğumuzdan öğrencilerimizin bu hususlara dikkat etmesini öneririm.
Buraya kadar anlattığım kısım biraz daha sözleşmeler hukuku boyutuydu. Bu yolun dışında nasıl bir yol izlenebilir? Devlet bu konuda müdahalede bulunabilir mi?
Öğretim ücretlerinde %200-300’lere varan zamlarla birlikte ödemelerin öğrencilerin karşılayamayacağı oranda artmış olması, birçok öğrencinin yeni dönemde kayıtlarını yenileyememesi sonucunu doğuracaktır. E bu durum nedir? Açıkça Anayasa ile güvence altına alınan eğitim hakkının ihlalini gündeme getirir.
---------
Anayasa’nın 42. maddesi
Ne diyor bize Anayasa madde 42: “Kimse, eğitim ve öğrenim hakkından yoksun bırakılamaz. Eğitim ve öğretim, Devletin başında gelen ödevlerindendir.” Vakıf üniversiteleri de devletin kontrolü altında olan eğitim kurumları olduğundan devletin ilgili mercilerinin acilen duruma müdahale etmeleri gerekiyor. Nitekim Anayasanın aynı maddesinin devamında, “Kanunda açıkça yazılı olmayan herhangi bir sebeple kimse yükseköğrenim hakkını kullanmaktan mahrum edilemez” hükmü bulunmaktadır. Sen vakıf üniversitesi olarak öğrencilerin yeni dönem kayıt bedellerinde, fahiş artırım yaparak Anayasanın bu hükmünü de açıkça ihlal ediyor, öğrencilerin yükseköğretim hakkını elinden alıyorsun.
Ayrıca bu konuyla ilgili olarak bir de eğitim eşitliğine değinmek isterim. Eğitimde fırsat eşitliği okullarda ve eğitim sisteminde tüm öğrencilere eşit öğrenme fırsatları sunulması anlamını taşır. Bu sayede öğrenciler özellikle sosyo-ekonomik düzeylerinden, cinsiyetlerinden, göçmen olma durumu veya aile geçmişlerinden bağımsız olarak okuma fırsatına sahip olur. Bu husus aynı zamanda Anayasamızın Eşitlik hakkının yansımasıdır.
Yıllardır aşılamayan sosyo-ekonomik düzey farklılığından kaynaklı adaletsizliğe, bir de kayıt yenileme bedellerinde fahiş artırım yapılması ile göz yumulmuş oluyor.
Vakıf üniversitelerinin öğretim ücretlerindeki tutumu, hem Anayasa hem de İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi ile güvence altına alınan eğitim ve eşitlik haklarını açıkça ihlal etmektedir. Bu ihlaller devletimizi aktif olarak müdahalede bulunmaya sevk eder. Devletimizin çeşitli enstrümanlar ile öğrenim ücretlerindeki artışa dur demesi, çözümler üretmesi gerekiyor.
------------------
Artışa sınırlama getirilmeli
Örneğin devletimiz kiraların fahiş oranda artması karşısında yasal düzenleme ile kira bedellerindeki artışın maksimum %25 oranda artırılabileceği kararını aldı. Bu düzenleme sonrası hiçbir ev sahibi %25 oranından fazla kira zammı isteyemez hale geldi.
Konumuza çok yakın bir diğer örnek ise MEB’ten geldi. MEB özel okullara ilişkin yönetmelik ile özel okul öğrenim ücretlerinde zamların en fazla %36.73 oranında yapılabileceğini düzenledi. Böylece MEB’ e bağlı okullarda keyfi fiyat artışının önüne engel konulmuş oldu.
Tıpkı bu düzenlemeler gibi YÖK veya başka bir ilgili Devlet Kurumu Vakıf üniversitelerinde kayıt yenileme ücretlerinde yapılabilecek maksimum oran belirlemesi sorunu temelden çözecektir. Dolayısıyla Devletimizi acilen böyle bir düzenleme yapmaya çağırıyorum; aksi takdirde Devletin hak ihlali nedeniyle öğrencilerimize tazminat ödeme yükümlülüğü ile karşı karşıya kalacağını düşünmekteyim.