SON DAKİKA
Turizm Pazar 02 Şubat 2025 06:33

KONSO'NUN TERAS KÖYLERİ

Yolda olmak çok güzel bir duygu değil mi? Benim için karada, havada veya denizde yolda olmak muhteşem bir duygu. Ruhunuz yelken açar ve özgürlük dalgalarında uçar gidersiniz.Yeni insanları, yeni mekanları, yeni kültürleri keşfetmek olağanüstü güzeldir

Konso'nun teras köyleri

Deniz DİKMEN

Yaptığım en güzel yolculuklardan bir tanesi de kuşkusuz Etiyopya’ya yapmış olduğum seyahatti diyebilirim. Bu bölgedeki çok özgün coğrafyayı dünyanın hiç bir yerinde görmedim ve çok etkilendim.

Bu hafta sizi anladığınız gibi, Güney Batı Etiyopya’nın Konso Bölgesi’ne götürmek istiyorum.

Arazi araçlarımızla bir süredir muhteşem Omo Vadisi’nin derinliklerinde seyahat ediyorduk. Omo Vadisi’nde Turmi’den yola çıkarak Konso’ya doğru yola çıkıyoruz. Hava harika ve masmavi bir gökyüzü karşımızda pırıl pırıl parlıyor. Konso ile Turmi arasındaki mesafe yaklaşık 205 kilometre ancak yol şartlarından dolayı yol yaklaşık bir yarım gün sürebiliyor.

Şehir, Sagan Nehiri kıyısına 20 kilometre uzaklıkta ve 1650 metre yükseklikte bulunuyor. Dolayısı ile çevik araçlarımızla dağlara doğru tırmanıyoruz. Dağların muhteşem yamaçlarında virajları bir bir geçtikçe, Konso’nun yemyeşil tarım terasları karşımıza çıkmaya başlıyor.

Rivayete göre Konso halkı yaklaşık 400 yıl önce bu yöreye yerleşmiş ve tarıma başlamış. Şu anda Konso Dağları’nda yaklaşık oniki köy bulunuyor. Bölgedeki ara ara yoğun yağışlar sebebiyle toprakları erozyona karşı korumak için bölge halkı Konso Bölgesi’ni teraslar ile yapılandırmış. Teraslar çok dik ve yükseklikleri yerine göre 8 metreye kadar ulaşabiliyor. Yer yer bu yeşil terasları taşlarla ve istinat duvarları ile ayrıca güçlendirmişler. Dört asırdır bu teraslar bölgede yaşayan aileler tarafından tarım için kullanılıyor ve yemyeşil ve sanki bakımlı bir vaha meydana geliyor. Tarım ürünü olarak Konsolular bu teraslarda sorghum, mısır, pamuk ve kahve yetiştiriyorlar.

konso-5

Doğanın göbeğinde

Bu kuru taş teraslar aslında mükemmel birer mimari tasarım. Bize Konso halkının asırlardır süregelen teraslama, tarım, köy halkın dayanışmasını ve doğal çevreleri ile çok sofistike ve güzel uyum hikayelerini anlatıyor. Hayvancılık alanında ise, süt ve et gereksinimlerini karşılamak için sığır, koyun ve keçi yetiştiriyorlar. Hayvanlarını çok önemsediklerinden köylerinde hayvanlarıyla içiçe yaşıyorlar.

Surlarla çevrili olan bu Konso köyleri yamaçlardaki terasların üst kısımlarında, tepelik alanlarda kurulmuş ve ‘Paleta’ ismi veriliyor. Köylerin hepsi bazalt kayalardan oluşan 4 metre yüksekliği ve 2.5 metre eni olan taş duvarlarla çevrili oluyor.

Paletaların iç kısımlarında, Konso halkının evleri, ambarları, kümesleri, misafirhaneleri ve ‘mora’ dedikleri köy meydanları bulunuyor. 

Araçlarımızla Konso’ya varıyoruz. Hemen köyün girişinde köyün rehberi geleneksel kıyafetleri ve güler yüzü ile bizi karşılıyor. Yemyeşil ağaçların arasında ve doğanın tam göbeğinde bulunan bu köyün girişinde köyün çocukları da bizi bekliyorlar. Misafirler ve özellikle turistler her zaman onların ilgisini çekiyor. Ufak tefek ama el emeği ile çok başarılı yaptıkları oyuncakları ve ahşap oyma eserlerini bize gösteriyorlar. 

konso-4

Köyün toprak yolları

Köyün yolları toprak ve daha önce yağmur yağdığı için yerler biraz çamur olmuş. Bazı yerlerde hayvanların dışkıları da bu çamura karışmış. Biraz paçalarımızı sıvayarak, biraz da çamurun üstünde kayarak köyün taş duvarın kıyısından köyün içine doğru yürüyoruz. Bu taş duvarlar çok değerli köy halkı için. Çünki, çevredeki taş ocaklarından büyük emeklerle çıkarılıyor. Özel bir ritüel ile köye taşınıp, gene özel bir ritüel ile Konso geleneklerine göre dikiliyor. Köyün bu daracık patikasında ancak tek sıra halinde yürüyebiliyoruz. Çocuklarda gizli gizli peşimizden geliyorlar. 

Konso evleri yuvarlark ve üstü sazlarla kaplı. Her evin en tepesinde ters çevrilmiş ve yan yatmış baca koruyucusu olarak seramik bir çanak bulunuyor.

Rehberimizin anlatımlarını dinleyerek köyün daracık, çamurlu yollarında yürümeye devam ediyoruz. İlerde köyün Konso halkına has olan ‘waka’ adındaki anıt dikili taşları ile bezenmiş bir bahçeye varıyoruz. Ahşaptan oyularak yapılmış olan bu tarihi sanatsal anıtlar topluluğun ölen üyelerini anmak veya bazen de yaşanan önemli olayları tasvir etmek için kullanılıyor.

Köyü gezerken küçücük patikalardan evlerin yanından, bahçelerin ve kümeslerin yanından geçiyoruz. Bazen köyün tavukları ve keçileri ile yolumuz kesişiyor. Burası o kadar sakin ve huzurlu bir yer ki. Ara ara sadece çocukların sevinç çığlıkları arkamızdan yükseliyor. Köye turist gelince onlar için bayram sayılıyor.

konso-2

Geliri tarımdan

Yolumuzun üstünde sade yapılmış taş duvarlı bahçede, bir iki yerel dokuma tezgahı fark ediyoruz.

Köy halkı gelir sağlamak için tarımın yanı sıra pamuk dokumacılığı ve arıcılıkla da uğraşıyor. Köye sadece iki kilometre uzaklıktaki köy pazarında ürünlerini satışa çıkarıyor. Dokuma tezgahın yanında bir masanın üstünde rengarenk pamuklu kumaşları ve kilimleri satış için sergilemişler.

Biraz ilerlediğimizde küçük ahşap bir dükkanın önünde açılmış başka bir tezgaha daha denk geliyoruz. Burada ise, “waka”lara benzeyen ahşap oyma işçiliği ile yapılmış yerel heykelcikler satıyorlar.

Heykelcikleri incelemek ne mümkün. Hem çocuklar hem köyün bazı gençleri ensemizde ve sürekli olarak laf atıyorlar, bize dokunmaya çalışıyorlar ve birşeyler satmak istiyorlar. En sonunda rehberden bu konuda azar işitiyorlar.

Rehberimiz Konso köyü ve halkı ile detaylı bilgiler vermeye devam ediyor ve bizi sonunda köyün en büyük medanına getiriyor. Bu meydanlara ‘mora’ adı veriliyor ve köyün kültürel ve sosyalleşme alanları olarak işlev görüyorlar.

Bazı kasabalarda 17 adete kadar mora bulunuyor. Konso halkı asırlardır uygulanan ritüellerini bu alanlarda gerçekleştiriyor. Bu nedenle moralar Konso halkının günlük yaşamında önemli bir yer alır.

Bulunduğumuz büyük meydanın yan tarafında oldukça yüksek taş duvarlar var. Çocuklarda rengarenk giysileri ile ya ağaçlara ya da bu duvarlara tırmanıp oralardan keyifle bizi seyrediyorlar. Bu yüksek taş duvarlar köyü her türlü tehlikeden koruyor. Köy merkezinde ayrıca bir nevi köyün misafirhanesi de var. Köye gelen sırt çantalı ziyaretçiler, kenarları açık olan  bu misafirhanede kalabiliyorlar. Eşi yeni doğum yapmış bir aile reisi de bir müddet eşinin kaldığı evde değil de bu misafirhanede konaklıyor.

Köyün bu en yüksek yerinde bulunan meydanında ayrıca ‘olayta’ diye adlandırılan bir nesil ağacı da bulunuyor ve kabilenin varlığını ve köydeki otoriteyi sembolize ediyor. 18 yılda bir değişen köy yönetimi ile birlikte her seferinde bu nesil ağacına bir direk ilave ediliyor ve bu şekilde köyün kaç yaşında olduğu ortaya çıkıyor.

konso-3

Ormanlık alanlar önemli

Bir şekilde bu nesil ağaçları veya direkleri bana bizdeki dilek ağaçlarını hatırlatıyor. Sonuçta ikisi de bir şekilde pagan veya şaman geleneklerine dayanıyor.

Köyün her bacasından, köşesinden, ağacın ve evin arkasından Konso çocuklarının parlayan gözleri bizi kovalıyor. Tenleri esmer, gözlerinin içi ve dişleri bembeyaz çok tatlılar. Bizi sürekli büyük bir mutluluk ve ilgi ile takip etmeye devam ediyorlar. 

Köyün içi kadar paletaların dışında kalan ormanlık alanlar da Konso halkı için çok önemli, hatta kutsal zira ormanları su havzası ve ecza deposu olarak kullanılan bitkileri burada barındırıyorlar. Burada ritüellerini yapıyorlar ve bazı ritüel liderleri için mezarlık alan olarak kullanıyorlar. Köyde bir de Müze var. Köyün çıkışındaki küçük Konso Müzesi’ni de geziyoruz. Tekrar araçlarımıza geldiğimizde her zaman yanımızda taşıdığımız bisküvilerimizi, çikolatalarımızı, renkli çeşit çeşit kalemlerimizi bu güzel köyün çocuklarına ve rehberine armağan ediyoruz. Bu küçük jestimiz ile onları çok mutlu ediyoruz.

2011 yılında yaklaşık 230 kilometre karelik bir alana yayılan bu şahane Konso bölgesi olağanüstü doğası, terasları ve özgün Konso halkı, mimarisi ve kültürü ile Etiyopya’nın UNESCO Dünya Mirası listesine giren ilk kültürel miras oldu. 

konso-1§

Taş dikme gelenekleri

Ayrıca taş dikme gelenekleri ile Konso halkı son megalitik insan topluluklardan bir tanesi olarak kabul ediliyor. Konso Dağları ise, Konso köylerinin haricinde, kendi içinde bir hazine daha barındırıyor.

Köylere çok yakın bir bölgede yaklaşık 200-300 bin yıl öncesine dayanan insanın atalarına ait hominid fossiller bulundu. Hominidler yaklaşık 70- 100 bin yıl önce Afrika kıtasının dışına çıkmaya başlamışlar.

Köyden ayrılırken bu köyün ne kadar büyülü ve özel bir yer olduğunu düşünüyorum. Köy halkı dağların ve nehirlerin örmüş olduğu bu yemyeşil eşsiz vadilerin içinde asırlardır teraslarda tarım yapıyor. Afrika’nın bu uçsuz bucaksız ve kadim topraklarında kendi hallerinde ilkel şartlarda da olsa doğa ve gelenekleri ile bir bütünlük ve armoni içinde yaşamlarını dörtyüz yıldır sürdürüyor.

Burası masal gibi bir yer.

Etiyopya’ya yolunuz düşerse ve Omo Vadisi’ne gelirseniz mutlaka Konso Dağları’na gelmenizi ve bu çok özgün halkı, kültürünü, gülen çocuklarını ve teras köylerini ziyaret etmenizi önemle tavsiye ederim.

Burası insanlık için çok kıymetli bir miras ve umarım Konso halkı daha nice uzunca yıllar boyunca bu düzeni kendi mutluluk çemberleri içerisinde devam ettirmeyi başarırlar.

ABONE OL