Özellikle günümüzde virüslere, bakterilere, salgın hastalıklara karşı en önemli çözümün sağlıklı beslenerek güçlü bir bağışıklık sistemine sahip olmak gerektiğini artık hepimiz çok iyi biliyoruz.  

Uzmanlar, yazın uygulanan sağlıklı beslenmenin insanın ruh sağlığı üzerinde ciddi olumlu etkilerinden bahsediyorlar. Bana kalırsa da kışın ağır şartlarından çıkan bünye, yazın sağlıklı bir şekilde beslenebilirse ideal beden ve ruh sağlığına kavuşabilir. 

Yani insanların psikolojik olarak morallerinin çok iyi olduğu bir mevsim olan yazın başlaması, sağlıklı beslenme için yeni kararlar almak ve bunları uygulamaya koymak için de harika bir zaman dilimi olabilir.

Ayrıca yaz ayları dengeli beslenme ve yeterli sıvı tüketimi için de büyük avantajlar içeriyor. Havaların sıcaklığı ağır yemeklerin tüketimini önlemekle birlikte daha fazla su içilmesinin de önünü açıyor.

Bu yüzden yaz aylarında sıcaklıkla beraber artan sıvı ve mineral kaybının önlenmesi için yeterli su içimi çok önemlidir. Her gün en az 2-2,5 litre veya 10-12 su bardağı su içilmeli bence.

Yazın bir diğer besin kaynağı da güneş desek yanlış olmaz sanırım. D vitamini depolarını dolduran yaz güneşinden faydalanma da kesinlikle bu dönem ihmal edilmemeli.

Temelde sağlıklı beslenmenin en basit kuralı, mevsimsel beslenmektir. Yani birçok yiyeceği yetiştiği mevsimi olan yazın tüketmek, besin değeri açısından daha faydalı görülüyor.

Kışın sofralara gelen paketlenmiş veya dondurularak saklanmış yiyecekler, bozulmalarını önlemek için kullanılan koruyucular ve içeriğinde bulunan toksik kimyasalları yüzünden insan vücudu resmen katkı atıkları çöplüğü haline gelebiliyor. İşte bu türden maddeleri vücuttan kolay atabilmek için yazın taze meyve sebze tüketmek çok daha sağlıklı sonuçlar verebiliyor. 

Kışın yenilen o ağır şerbetli tatlılar yerine mevsimsel meyve tatlıları veya dondurma gibi yiyecekleri tercih etmek sanırım daha verimli yaz tipi sağlıklı beslenmeye giriyor.

Meyvenin en bol olduğu yaz döneminde kilo şikâyeti olanların hem ağız tadıyla meyvelerini yiyebilmesi hem de fazla kilolarından kurtulabilmesi kış aylarına göre çok daha fazla mümkün.

Meyveler, vitamin ve mineral içeriklerinden dolayı vücudu zinde tutup sıcak havaların getirdiği rehavetin atılmasına da destek veriyor.

Meyve tüketimi yazın, insan metabolizmasının sürekli çalışır konumda olmasını sağlıyor, kan şekerini düzenleyip yoğun miktarda sıvı bulundurdukları için de vücudun sıvı ihtiyacına katkıları oluyor.

Mesela karpuzun yüzde 90’ı sudan oluşuyor ve 100 gramlık dilimde sadece 30 kalori içeriyor. Dolayısıyla yazın karpuz yemek sağlıklı beslenme açısından iyi bir alternatif olabiliyor.

Yine de Uzmanlar yazın da olsa meyve tüketiminin abartılmaması gerektiğini, yemekle birlikte fazla meyve yemenin sakıncalarına dikkat çekiyor ve en az yemekten 2 saat sonra meyve yenilmesini tavsiye ediyorlar.

Sebze, hem vitamin hem mineral deposu hem de çok iyi bir antioksidan kaynağıdır.

Yaz ayları birçok sebzenin zamanı olduğundan, artan bu çeşitlilikten istifade edilerek sebze tüketimi artırılmalı ve sebzeli yemeklere ağırlık verilmeli.

Sebzeli yemeklerin posa tüketimi bağırsakların düzenli çalışmasına yardımcı, kansere karşı koruyucu, acıkmayı geciktirmesi gibi olumlu etkileri olduğundan kolesterol, şeker ve kan basıncı değerlerini düzenliyor ve kabızlığı da önlüyor.

Yine yaz döneminin en önemli sebzelerinden biri ve zengin likopen kaynağı olan domates, antioksidan moleküller sayesinde hem fit tutuyor hem kanserden koruyor hem de taze olarak tüketildiğinde insan sağlığına ciddi katkı sağlıyor.

Son bir not; Yazın havalar da iyi olduğundan tabi yasaklar olmaz ise dışarıda geçirilen vakit zamanı artacağından bu fırsata çevirebilir. Her yere arabayla gitmek yerine, haftada birkaç gün tempolu yürüyüşler ve açık havada egzersizler yapmak, yaz rehavetine karşı vücudun sağlıklı bir dengeye kavuşmasını da sağlayabilir.