Cumhurbaşkanımızın da dikkat çektiği gibi, artık gençler evlenmiyordu. Yapılan araştırmalar, evlilikten kaçma nedeni olarak başta işsizlik ve buna bağlı olarak da ailelerin maddi durumunu gösteriyor. Bir de biliyorsunuz pandemi nedeniyle tören yapmak yasaktı. Ama düğün törenleri 1 Temmuz itibariyle yeniden başladı. Artık fırfırlı, renkli, çiçekli maskelerle yeni bir düğün aksesuarı da ortaya çıkacak gibi. Türkiye’de evlenen çift sayısı yıllık yaklaşık 600 bin civarında. Ama bu sayının artması bekleniyor. Ekonomik durgunluğa rağmen Düğün sektöründe pazar, turizmden beyaz eşyaya, organizasyondan mobilyaya 20’nin üzerinde sektörün hareketlenmesiyle büyümeye devam ediyor. 2019 yılında yüzde 15 büyüyen sektörün 2020 yılında ise yüzde 20’lik bir büyüme göstermesi hedefleniyor. 120 milyar liralık bütçeye ulaşan düğün sektörü bütçesi, pandemi nedeniyle durgunluk yaşayan onlarca sektöre de nefes aldırmış oluyor.  

Düğünlerin tekrar yapılabileceğinin açıklanmasından sonra, başta düğün mekanları olmak üzere sektördeki tüm firmalarda bayram başladı. Çiftler Ekim ayına kadar mekanlarda yer bulamıyor. Firmalar Kasım rezervasyonlarını şimdiden doldurmaya başladı bile. Evlenme planları yapan çiftler, kapalı salon yerine daha çok açık havaya,  bahçe düğünlerine yöneldi. Bu kapsamda Ankara'da özellikle kır düğünlerine olan talep üst seviyelerde. Kır ve bahçe konseptinde düğün yaparak evlenmek isteyenlerin oranı geçmiş yıllara göre 3-4 kat arttı. Anlayacağınız Düğün sezonu ve izni ile birlikte sektöre hareket geldi ve ülkemizin mutlu çiftleri ülkemize pozitif bir enerji sağladılar. Daha da sağlayacaklar gibi. 

Bunun yanı sıra aileler, düğün için midir bilinmez, 35 Milyar TL'lik Konut alarak bu sektörü de biraz olsun doyurmaya başladı. Düşük faizli konut kredileri ve düğün sezonunun başlaması, pandemi sonrasında inşaat ve konut sektörünü yeniden canlandırıyor. Yapılan istatistiklere göre her yıl 110 bin çift konut sahibi oluyor. Evi alan çiftler evlerini döşeyebilmek için, yılda 2,5 milyon adet beyaz eşya alıyor. Beyaz eşyayı alan doğrudan mobilya sektörüne koşuyor. Bu Sektördeki satışların da yıl sonuna kadar 60 milyar liralık hacme ulaşması düşünülüyor. Ev alındı, beyaz eşya da tamam. Mobilyalar da sipariş edildi sırada Kuyum işi var. Sadece davetlilerin kuyum sektörüne katkısı 25 milyar lira ülkemizde. Günümüzde altın fiyatlarının hızla artıyor olması bakalım bu sektörü nasıl etkileyecek? Ülkemizdeki toplam kuyum satışının yarısı evlenenler için yapıldığı düşünülürse etkisinin kaybolmayacağı açık. Evlenince balayına gitmeseniz olmaz.  Fakat pandemi balayı trendlerini de değiştirdi. Biliyorsunuz pandemiden en çok etkilenen sektörlerin başında turizm sektörü var. Yaşanan bu süreç, hem turist olarak gezenlerin, hem de yeni evlilerin balayı alışkanlıklarını değiştirmiş oldu. Çiftler kalabalık oteller yerine, artık daha sakin ve sosyal mesafeyi koruyacakları balayı villalarını tercih ediyor. Google’da “balayı villaları” anahtar kelimesinin aranması geçen yıla göre yüzde yüz artış göstererek, ayda 25 bine çıkmış. Ama bu alanda oldukça rekabet var çünkü artık herkes özel mülklerde tatil yapmak istiyor. Düğünler, özellikle yaz aylarında Türkiye'nin lokomotif sektörleri arasında yer alıyor. Konut, mobilya, beyaz eşya, turizm, kuyum sektörünün yanı sıra yeme-içme, ev tekstili, zücaciye, hazır giyim, güzellik gibi onlarca sektör, düğünlerin yeniden başlamasıyla birlikte, kayıplarını tek tek telafi ediyor. 

TÜİK araştırmasına göre, Türkiye’de son 5 yılda ortalama 583.000 evlilik gerçekleşmiş. Araştırmanın başladığı 2015 yılında 602.982 evlilik gerçekleşirken, 2018 yılında 553.202 evlilik yapılmıştır. Anlattığım gibi, gerçekleşen hemen hemen her evlilik bazı harcamaların da patlamasını sağlamaktadır. Aşıkların birbirine aldığı hediyelerden başlayıp, yenilen yemekler, içilen kahveler, sözdü, nişandı, düğündü derken ortalama 6 ay içinde harcanan para böyle böyle 150 milyar liraya kadar çıkıyor. 

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, “Maalesef gençlerimiz genç yaşta evlenmiyor. Çoğu 30’u aşkın evleniyor ya da çoğu evde kalıyor” demişti. Bu sözünde hem biraz teşvik, hem de muzırca destek vardı. Şu anlaşılıyor ki, gençler mesajı almışlar ve yavaş yavaş evlenmeye başlamışlar. 

Tüm evlenenlere bir ömür boyu mutluluk diliyorum ve çeşitli nedenlerle evlenemeyenlere de Allah'tan yardım diliyorum.