Gerek bir önceki kanunun uygulamasında başvurmayanlar gerek o dönemde iptal edilen başvurular ve gerekse de o günden bugüne kadar yine yeniden yapılan binalar yüzünden geniş kesimlerde bir beklenti var. İmar affı yasa teklifi Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne sunuldu. Önümüzdeki günlerde konuya ilişkin yeni gelişmelerin yaşanması bekleniyor. Gecekondu ve imar mevzuatına göre yapılmayan ve inşa edilmeyen yapıların mülkiyet ve uygulanma sorunlarını düzenleyen kanuna imar affı ya da imar barışı adı verilir. İmar affı, ilk defa 1984 yılında çıkarılmıştır. İmar affı, kaçak ve çarpık yapılaşmayı engellenmek için çıkarıldı.

Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Mustafa Destici tarafından TBMM’ye ilk kez 25 Temmuz’da sunulan kanun teklifi 11 Ekim’de TBMM Başkanlığı tarafından komisyona sevk edildi. Konuyla ilgili ilerleyen günlerde yeni gelişmelerin yaşanması öngörülüyor.

Komisyona sevk edilen kanun tekifinde “ “ruhsatsız veya ruhsat ve eklerine aykırı yapıların kayıt altına alınması ve imar barışının sağlanması amacıyla Yapı Kayıt Belgesi başvuruları için daha önce belirlenmiş sürelerin 31 Aralık 2022 tarihine kadar uzatılması ve daha önce bu sürelerden kaynaklı belgeleri iptal edilenler hakkında tesis edilen idari işlemlerin ve para cezalarının iptal edilmesi” maddesi yer alıyor.

Türkiye’de imar affı en son 2018 yılında gelmişti. Başvuru işlemleri, 8 Haziran-31 Ekim tarihleri arasında alınırken, imar barışı 2017 yılı ve öncesinde yapılan yapıları kapsadı. İmar barışı ile birlikte “Yapı Kayıt Belgesi” alan vatandaşların, imar barışından önce alınmış yıkım kararları ve para cezaları iptal edildi. Yapı kayıt belgesi alanlar yapılarına, elektrik, doğalgaz bağlatabilir.

Bu konuda oluşan sıkıntılardan bir tanesi de özellikle” imar kirliliği” sebebiyle açılan ceza davaları. Hayatında başkaca suç işlememiş ama mevzuatı yada uygulamayı bilmediği için binlerce kişi adliyelere taşınmış durumdaydı. Bu düzenleme ile hem bu ceza davalarındaki yük hafifleyecek ve hem de devletin vatandaşıyla bu mecrada bir uzlaşması gerçekleşecek. Biz burada ileri derece olan ve hem şehirleri hem de sosyal hayatı mahveden imar aykırılıklarından bahsetmiyoruz. Bizim bahsettiğimiz, evlenen oğluna çatı katı yapan köylü Mehmet amca.