SON DAKİKA

Türkiye-Güney Kore stratejik ortakliği

Salı günü Güney Kore devlet başkanı ve cumhurbaşkanımız iki ülkenin stratejik ortaklık kurma kararını duyurdular. Aynı gün ortaklığı pekiştirecek olan birbirinden önemli anlaşmalara imza atıldı. Aynı soydan geliyor olmamız (Özellikle aydınlar Turani bir halk olduklarını ve atalarının Büyük Hunlar döneminde Kore'ye geldiklerini düşünüyorlar) ve işgalcilere karşı yaptığımız silah arkadaşlığı, ilişkilerimizin gelişmesini kolaylaştıracaktır.

Bununla beraber göz önünde bulundurmamız gereken bir gerçeklik var. Güney Kore; Çin ve Kuzey Kore’ye karşı tek dayanağı olan Amerika’nın sözünden asla çıkamaz. Amerika ne derse yapar. Zira başka bir şansı yok. 

Almanya S-400’lerden dolayı Altay tanklarının motorlarını vermekten vazgeçince Güney Kore’yle anlaştık. Güney Kore, ABD ikaz edince motor satışından vazgeçti. İsveç’in NATO’ya üyeliğine onay verdiğimizde, bize uygulanan CAATSA dışındaki yaptırımlar kaldırıldı ve Kore motorları verdi. Altay tanklarında Kore motoru ve aksamları var. Öyle ki Güney Kore teknolojisi kullanılarak yapılan tanklar, füze atabildiklerinden, muadillerinden üstünler.

Göz önünde bulundurmamız gereken bir husus daha var: Güney Kore, teknoloji paylaşımı içeren anlaşmalara Batılılardan daha yatkın. Şu an geliştirdiğimiz yerli motorda da Kore teknolojisinden yararlanıyoruz. Ama Güney Kore son teknolojiyi değil bir veya iki önceki teknolojiyi paylaşıyor haklı olarak. Kore lideri konuşmasında ‘’Siz İHA, SİHA ve İnsansız Deniz Araçlarında öncüsünüz. Biz motorlarda, tanklarda, zırhlı araçlarda, gemilerde ve toplarda en ileri teknolojiye sahibiz. Eğer karşılıklı teknoloji transferi yaparsak iki ülke de çok güçlenir’’ dedi.

İmzaladığımız nükleer anlaşma ile Güney Kore, Sinop santrali için potaya girdi. Bu anlaşmaya kadar en güçlü talipliler Çin ve Rusya’ydı. Zira Kore nükleerde en ileri teknolojiye sahip ve fiyatları uygun. İlaveten anlaşmada teknoloji paylaşımı da var. Nükleer de çok geç kaldık. Daha fazla geç kalmamalıyız. Sinop’un ihalesi biter bitmez Trakya’nın sürecini başlatıp ihaleyi Rusya ve Güney Kore dışında üçüncü bir ülkeye vermeliyiz. 

Anlaşma modüler nükleer reaktörlerde de iş birliği yapmayı ön görüyor. Daha önce ABD ile de yeni ama hızlı gelişen bu sahada anlaşma imzalamıştık. Türk pazarına hem ABD’nin hem de Kore’nin girmesi rekabeti artırır, maliyetleri düşürür ve kaliteyi yükseltir. Santrallerde Rusya’ya, reaktörlerde ABD’ye bağımlı olmamamız doğru strateji.

SK Plasmanın yapacağı yatırımla Türkiye kan ürünlerinde kendisine yeterli hale geleceği gibi kan ürünleri teknolojisine de sahip olacak. İlaveten iki ülke tıbbi malzeme, cihaz ve ilaç üretiminde iş birliği yapacaklar. Bu Türkiye için çok stratejik bir hamle. Sağlık sektöründe tıbbi cihazlar ve ilaç üretimi dışında kuvvetliyiz. Her yıl ilaç, tıbbı malzeme ve cihaz ithalatına ödediğimiz tutar savunma sanayi ihracatımızın üç katından fazla. Kan ürünleri, ilaç ve tıbbi cihazlarda çok güçlü olan Güney Korelilerle iş birliği yaptığımızda, güçlü olduğumuz sağlık sektörünün zayıf olduğumuz kategorilerinde hızlı mesafe alabiliriz. İthal edeceğimize üreteceğiz.

İki başkan, Hundai’nin Türkiye fabrikalarında, ocak ayından itibaren, Avrupa’ya ihraç edilmek üzere elektrikli otomobil üretilmeye başlanacağını duyurdular. Güney Kore’nin Çin hatta Amerika seviyesinde olmasa da nadir toprak elementlerinde teknolojisi var. Çin yurtdışında yapacağı yatırımları durdurduktan ve teknoloji transferinden vaz geçtikten sonra Eskişehir’deki dev sahayla ilgili olarak Kore ile iş birliği tesis edilebilir diye düşünmüştüm ama bu konuda gelişme olmadı. 

Teknoloji sahibi herhangi bir devletle Eskişehir’de NTE üretimine başlayabilsek, çok fazla yüksek teknoloji yatırımı alacağımız muhakkak. Çin çok radikal adımlar attığından artık teknoloji transferine kesinlikle yanaşmaz. ABD, teknoloji transferi talep etmeyen Grönland ve Ukrayna varken Türkiye’ye yatırım yapmaz. Dolayısıyla Nadir Toprak Elementlerinde de Kore iyi bir ortak olabilir. Koreliler el atıkları alanlarda teknolojiyi çok hızlı geliştirmekle maruflar. Samsung, uzun yıllar Sony’nin taklitlerini üretti. Onu birkaç yıl geriden takip etti. Şimdi Sony’den çok daha ileri teknolojiye sahip ürün portföyü var.

Güney Kore lideri yurtdışı müteahhitlik hizmetlerinde iş birliği yapmayı önerdi. Eskiden bu sektörde Çin birinci, Güney Kore ikinci, Türkiye üçüncüydü. Covitten hemen önce Güney Kore’yi geçtik. Koreliler projelendirme, kalite yönetimi, ileri mühendislik teknolojileri ve finansmanda biz işçilikte, saha yönetiminde, lojistikte ve en uygun maliyetleri yakalamakta iyiyiz. İlaveten en büyük inşaat malzemeleri üreticilerindeniz. Kore başkanına göre Suriye, Gazze ve barış sağlanırsa Ukrayna ve Rusya’dan başlayarak birlikte hareket edebiliriz.

Savunma sanayinin bütün kategorilerinde lider olmalıyız. Bununla birlikte sadece savunma sanayinde başarılı olmak Türkiye’yi büyük devlet yapmaz. Diğer sektörlerde de iddialı olmalıyız. Savunma sanayinde geldiğimiz noktaya nükleer, yurtdışı müteahhitlik, yüksek teknoloji, ilaç ve tıp sektörlerinde de gelmeliyiz. Bu sektörlerde lider olan Güney Kore ile iş birliği Türkiye’ye kaldıraç etkisi yapar.