SON DAKİKA

Türk Devletleri ekonomik açıdan entegre oldular mı?

Bugün itibariyle, ''Türk Dünyası ekonomik olarak entegre oldu'' diyemeyiz. Hazar'ın batısındaki cumhuriyetler kendi aralarında, doğusundaki cumhuriyetler kendi aralarında entegreler diyebiliriz.'' Zira, 2023 rakamlarını baz aldığımızda, Azerbaycan en çok ithalatı, Rusya, Türkiye ve Çin'den yapıyor.

En çok ihracatı İtalya, Türkiye ve Rusya’ya yapıyor. Türkiye son yirmi yılda her zaman listenin üstlerinde yer almış. 2023 yılında iki ülke arasındaki dış ticaret hacmi, bir önceki seneye göre %31 artmış. Azerbaycan’ın en çok ticaret yaptığı on beş ülke arasında başka  Türk devleti yok. Ama Gürcistan var. Gürcistan en çok Türkiye ve Azerbaycan ile ticaret yapıyor. Yani bu üç ülke, ekonomik olarak entegre olmuşlar.

Kazakistan, en çok ihracatı sırasıyla Çin, İtalya, Rusya, Hollanda, Özbekistan ve Türkiye’ye yapıyor. En çok ithalatı  Rusya, Çin, Güney Kore, Almanya, ABD ve Türkiye’den yapıyor. Özbekistan, en çok ihracatı Çin, Rusya, Kazakistan, Türkiye ve Kırgızistan’a yapıyor. En çok ithalatı da Çin, Rusya, Kore, Kazakistan, Türkiye ve Almanya’dan yapıyor. Türkmenistan, ihracatının %84’ünü Çin’e yapıyor. Çin’den sonra İran, Özbekistan, Azerbaycan, Türkiye ve Rusya en büyük ihracat pazarları. Türkmenistan, en çok alımı Türkiye, Rusya, Çin, Almanya ve Kazakistan’dan yapıyor. Kırgızistan, en çok satışı İngiltere, Kazakistan, Rusya, Özbekistan ve Türkiye’ye, en çok alımı Çin, Rusya, Kazakistan, Türkiye ve Özbekistan’dan yapıyor. Tacikistan’ın başlıca ihracat pazarları; Kazakistan, Türkiye ve Özbekistan, en çok ithalat yaptığı ülkeler; Rusya, Çin ve Kazakistan. 

Bu bilgiler ışığında şu tespitleri yapabiliriz: Türklerin en büyük ticari ortağı Çin’dir. Rusya’nın Türk dünyasında ki ticari ağırlığı devam etmektedir. Orta Asya ülkeleri kendi aralarında yüksek hacimlerde ticaret yapmaktadır. Orta Asya ülkelerinden kopuk olan Azerbaycan’ın, Türkiye’yle entegrasyon seviyesi yüksektir. Türkiye’nin Orta Asya’yla ticaret hacmi yükselme trendinde olsa da Rusya ile Çin’in oldukça gerisindedir.  

‘’Türk ülkeleri kendi arasında çok fazla ticaret yapmasa ne olur?’’ diyemeyiz. Zira milletlerin bütünleşmesi, ancak ekonomik entegrasyonla mümkün olabilir. Tarihte bölünmüş birçok millet, birleşme ve bütünleşme girişiminde bulundu. Ekonomik  entegrasyonu sağlayamayan girişimler başarılı olamadı. 

Latin Amerika’da bağımsızlık savaşını kazanan efsanevi lider Bolivar’ın kurduğu Büyük Kolombiya Cumhuriyeti kısa sürede altı parçaya bölündü. Amerika’daki  on üç koloni,  İngiltere’den bağımsızlıklarını kazandıktan sonra birer devlet gibi hareket ettiler.  Ordu kurdular, para bastılar, vergi saldılar. Yurtdışında elçilikler açtılar. Ama üç yıl içinde istisnasız her biri ya iflas etti yada iflasın eşiğine geldi. Çareyi ABD’yi kurarak, ekonomik entegrasyonu sağlamakta buldular. 

Avrupa’da sayıları sürekli değişen yüzlerce Alman devletçiği vardı. Bu devletçikler yaklaşık bin yıl boyunca ismi değişse de aynı imparatorluğa bağlıydılar. (Roma Germen, Avusturya ve Avusturya Macaristan İmparatorluğu) Yani aynı siyasi birliğin içindeydiler fakat ekonomik olarak birbirlerinden kopuktular. Bu nedenle birleşemediler, ortaya birleşik Almanya çıkaramadılar. 1839 senesinde, Frederik List’in yirmi yıllık gayretinden sonra,  Prusya liderliğinde, Alman devletlerinin bir kısmı gümrük birliği kurdu. Birliğe üye olan devleçiklerin hızlı kalkınması diğer Alman devletlerini de birliğe katılmaya teşvik etti. 1871 senesinde, Avusturya dışında Alman birliği sağlanmıştı. 

Ekonomik entegrasyon sağlamayan siyasi birlikler sürekli olmuyor, ya dağılıyor ya da şeklen varlığını sürdürüyor. Arap Ligi, Afrika Birliği, BDT, GUAM ve BRİCS, siyaseti öncelediği için başarısız olan işbirliği örgütlerinden bir kaçı. Oysa ekonomiyi ana eksen alan NAFTA, ASEAN ve AB, üyeleri arasında entegrayonu sağlamakta son derece başarılı oldular. Bu birliklere üye olan ülkeler hızlı kalkındılar. 

Ekonomik entegrasyonu sağlamak için TDT üyeleri arasında Gümrük Birliği anlaşması yapılmalıdır. Bu yapıldığında, Türk ülkeleri birbirlerinin pazarlarında rekabet gücü kazanacak yani Türkler arasındaki ticaret hacmi artacaktır. Aynı gümrük birliğinde olduğumuz AB, benzer imkanları Moldova, Gürcistan ve Ukrayna’ya tanıdığından ve Orta Asya ile Kafkasya’da daha etkili olmak istediğinden, bu açılımını destekleyecektir. Gümrük birliği anlaşması yapıldığında, Türk ülkeleri beş yüz milyonluk AB’ye vergi ödemeden ulaşabilecekler.

Hazar geçişli petrol ve gaz hatları hayata geçirilirse, Türkmenistan, Kazakistan, Özbekistan ve Azerbaycan’ın petrol ve gazı Türkiye üzerinden Avrupa’ya ulaşacak. Türk ülkelerinin Rusya ve Çin’e olan bağımlılığı azalacak. Hazar bölgesi,  Rusya ve Kuzey Afrika’dan sonra Avrupa’nın üçüncü en büyük tedarikçisi haline gelecek. Avrupa, hem Rusya’ya  bağımlı olmaktan hem de ABD’den fahiş fiyattan kaya gazı almaktan kurtulacak.