SON DAKİKA

Suudi devrimi

Suudi Arabistan kurulduğundan beri yalnızlık çeken bir devlet. 22 Arap devletine, elliden fazla devletin vatandaşı olan 2 milyar Müslümanın Hacca gittiği kutsal mekanlara sahip olmasına rağmen yalnız.

Bu yalnızlığın nedeni, İslam’ın en katı yorumu olan Vehhabiliği benimseyen tek devlet olmaları. Vehhabi-Selefi inancını kabul edenler sadece kendilerini gerçek Müslümanlar olarak kabul ediyorlar.

Suudiler Vehhabi sayısını arttırmak ve olabildiğince çok dost rejimler oluşturmak için trilyon doları aşan harcama da bulunmalarına rağmen başarılı olamadılar. Vehhabiliği benimseyenler bile zamanla Suudi rejimine düşmanlaştı. Halkın sınırlandığı, hanedan mensuplarının diledikleri gibi yaşadıkları, inanılmaz tutarların har vurulup harman savurulduğu yozlaşmış bir rejime sahip Suudi Arabistan.

2000’lerde Vehhabi propagandası yapmaktan vazgeçen Suudiler, Arap dünyasında ekonomik ve askeri yollarla lider haline gelmeyi hedefleseler de başarılı olamadılar. Zira Suudi ordusu insan unsuru açısından çok zayıf. Güçlü bir girişimci sınıfları olmaması bir başka eksikleri. İş adamları, gerçekten iş adamı değiller. Rekabet, verimlilik, karlılık ve üretkenlik nedir bilmiyorlar. Devlet tarafından zenginleştirilmiş rejim taraftarları aşiret liderlerine, prenslere, hanedan mensuplarına ve şeyhlere iş adamı deniyor. Suudi ekonomisi tek ürüne, petrole dayanıyor. Projeksiyonlarına göre eğer yeni sahalar bulunmazsa petrol rezervleri 2100 yılında bitecek. 

Bu gelişmeler gücü elinde toplayan Veliaht prens Selman’ı reformlar yapmaya ve ülkeyi petrole bağlı olmaktan kurtaracak projeler geliştirmeye yönlendirdi. Selman uluslararası kamuoyunun dikkatini onlarca prensi ve iş adamını lüks bir otelde göz altına alınca çekti. Mal varlığının Selman’ın uygun gördüğü kadarını devlete hibe edenler serbest bırakıldı. Selman bu operasyonla en dokunulmazlara dokunarak herkese yeni bir dönemin başladığını ilan etti. İlaveten potansiyel rakiplerini hem fakirleştirdi hem de itibarsızlaştırdı.

Kadınlara araba kullanma, tek başlarına sinemaya, stadyuma ve restorana gitme hakları tanınması, uzaya kadın astronot gönderilmesi ve beş yıldızlı otellerde alkol servisinin serbest bırakılması yapılan reformların medyatik olanları. Selman İslam dünyasıyla bütünleşmek için ılımlı İslam’ın benimseneceğini ilan etti. Aşırı görüşleri savunan din adamlarını tasfiye etti. Din görevlilerinin yetkilerini sınırladı. Bütün yetkilerini alınan şeriat polisinin yeni görevleri rapor yazmak olarak belirlendi. Kıyafet kuralları yumuşatıldı. 

Selman, binden fazla başarılı bilim adamını astronomik ücretlerle transfer ederek üniversitelerde istihdam etti. Dünyanın en başarılı üniversiteleri Suudi Arabistan’da bölümler, birimler ve laboratuvarlar açıyorlar. Programlar uyguluyorlar. Yapay zeka, enerji, yüksek teknoloji öncelikli alanlar. Her sene daha fazla üniversite dünyanın en iyi üniversiteler listesine giriyor.

Kızıl denizdeki adalara ve sahil şeridinde uygun görülen bölgelere turizm yatırımları yapılıyor. Buralara kurulan tesislerde kumarhaneler, golf sahaları ve eğlence parkları da olacak. Suudiler zengin turistlere hitap etmeyi planlıyorlar. Sahil şeridine ve adalara en büyüğü NEOM olan onlarca modern, cazip ve iddialı turizm ve ticaret kenti kuruluyor. Suudiler Dubai, İstanbul, Singapur ve Hong Kong gibi metropollere rakip olacaklar. İleri teknoloji ve yapay zeka kullanılarak bir çizgi şeklinde inşa edilmekte olan NEOM, dünyanın ticaret, iş ve turizm merkezi olacak. Kış turizminde de iddialı olmayı planlayan Suudi Arabistan 2029 senesinde düzenlenecek olan Asya Kış Olimpiyatlarına ev sahipliği yapacak.

Suudiler lojistik sektöründe de büyümeyi hedefliyorlar. Bu nedenle Kızıldeniz’deki limanlar modernize ediliyor, genişletiliyor. Yeni limanlar inşa ediliyor. Suudi Arabistan Kızıldeniz’i bir refah havzası haline getirmeyi planladığından Somali, Mısır, Sudan, Eritre ve Etiyopya’ya da devasa yatırımlar yapıyor. Kızıldeniz projesinin en zayıf yanı, Kızıldeniz’in girişini kontrol eden Husiler. Husilerin saldırıları bölgenin bir turizm merkezine dönüşmesini engellemez ama ticaret ve lojistik merkezi olmasını engeller. 

Suudilerin yatırımları BAE, Katar, Kuveyt, Bahreyn ve Umman’ın olduğu ve İran’ın başkentini taşımaya karar verdiği Basra Körfezindeki sahil şeridine değil de daha geri kalmış ve daha sorunlu olan Kızıldeniz’e yapması, Afrika’da, Kuzey Afrika’da, Akdeniz’de daha aktif olmayı planladığının göstergesi. Suudiler Avrupa ile bütünleşmek niyetindeler. 

Suudiler hedeflerinin hepsini gerçekleştirebilirler. Zira sonsuz kaynakları var ve hedefleri öncekilerin aksine parayla gerçekleştirilebilecek nitelikte. Ama İslam dünyasına model ülke olamazlar. Zira başarılı olsalar bile bu başarı sınırsız paraları olması sayesinde olacak. Bu kadar parası olmayan ülkelere nasıl örnek olabilirler? Suudiler İslam devletlerinin çoğunluğundan yüz yıl geriler. Bırakın örnek olmayı farkı kapatsalar büyük başarı. Mesela Türkiye’de kadınların araba kullanması hiçbir zaman yasak olmadı.

Suudiler stratejik ortaklık kurabileceğimiz en iyi alternatif. Zira onlarda olmayan bizde, bizde olmayan onlarda var. İmzalanan 9 milyar dolarlık savunma sanayi ürünleri ihracat anlaşması ortaklığın ilk adımı. Riyad’ın başlangıçta karşı olduğu Şara’yı sahiplenmesi ve desteklemesi bir diğer önemli gelişme.