SON DAKİKA

Onurlu geri dönüş teşvik programi

Geçici koruma kapsamındaki Suriyelilere ücretsiz sağlık hizmetleri, ücretsiz ilaç ve sosyal yardımların yeni yıldan itibaren kaldırılmasından sonra geri dönüşleri hızlandırmak için teşvik paketleri oluşturulacağı açıklandı.

Arka arkaya verilen bu kararlar Suriyelilerin çoğunun geri dönmesinin istendiğini gösteriyor.

Sanılanın aksine yukarıdaki giderlerin büyük kısmı kasamızdan çıkmıyordu. AB’nin farklı kaynaklardan tahsis ettiği fonları kullanıyorduk. Fakat dönemsel açıklamalar yapılmadığından ne aldık ne harcadık bilemiyoruz. Özdağ’a göre kasamızdan on milyarlarca dolar çıktı. Avrupalılara göre harcamalarımızı abartıyoruz. (Şeffaf olmamamızın nedeninin, sığınmacılar üzerinden kar etmemiz olduğunu düşünüyorlar.) 

Avrupalılar bu kanaatlerine rağmen fonları kesmediler. Zira Türkiye’nin de ödemeleri azaltacağından ve göçmenlerin Avrupa’ya yöneleceğinden çekiniyorlardı. Türkiye Suriyelilere tanınan ayrıcalıkları kaldırılınca doğal olarak AB fonlarının kesilmesi gündeme geldi. Taraflar fonları kesmek yerine daha fazla Suriyelinin geri dönmesini sağlamak için teşvik paketleri oluşturmak üzerine anlaştılar.

‘’Teşvik paketlerini neden Batılılar fonluyor? Bunda ne menfaatleri var?’’ soruları akla gelecektir. Avrupalılar Türkiye’deki her Suriyeliyi risk olarak görüyorlar. Fırsatını bulduklarında çoğunun Avrupa’ya yöneleceklerini düşünüyorlar. Anketlerde bu düşünceyi teyit ediyor. İlaveten işi gücü yerinde olan, varlıklı sığınmacılar ayrıcalıkları iptal edildi ve teşvik verildi diye memleketlerine dönmezler. Memleketlerine dönenlerin ekseriyeti fukaradır. Yani Avrupa’ya gitmek isteyen kitleyle yurduna dönen kitle örtüşüyor.  

AB’nin fonlarına ilaveten BM’nin de vatanına dönecek olan Suriyelilere tahsis ettiği fonlar var. AB ülkelerinin, devrimden hemen sonra, geri dönüşleri hızlandırmak için oluşturdukları teşvik paketlerinin bütçesinin bir kısmı, BM tarafından karşılanmıştı. Türkiye’nin oluşturacağı teşvik paketlerinin maliyetinin bir kısmı da BM tarafından ödenecek.

Oluşturulacak paketler; geri dönenlere nakit yardım, dönüş masraflarının karşılanması, en az altı ay olmak üzere işsizlik ödeneği ve sosyal yardımların sürmesi, Suriye’de ücretsiz sağlık hizmetleri ve ilaç temini gibi kalemler içermeli. Ayrıcalıkların iptalinden sonra oluşturulacak bu paketler sayesinde 2026 senesinde geri dönenlerin sayısı 2025 sonu itibariyle yakalanan 600 000 rakamının iki katını aşacaktır.

600 000 rakamı bize az geliyor ama aslında az değil. Devrim olur olmaz geçici koruma statüsünü kaldıran ve yüksek tutarlı geri dönüş paketleri oluşturan Almanya’da yaşayan bir milyondan fazla Suriyelinin 5 000 kadarı döndü. İki milyondan fazla Suriyelinin ikamet ettiği Avrupa’dan dönenlerin sayısı 10 000’in altında kaldı.

Daha fazla Suriyelinin geri dönmesini sağlamak için geçici koruma statüsünün kaldırılması ve ikamet işlemlerinin zorlaştırılması şart. Avrupa’da geçici koruma statüsünü kaldırmayan tek ülke biziz. Yani bu statüyü kaldırmamız tepki çekmez. ‘’Irak, Ürdün ve Lübnan henüz geçici koruma statüsünü kaldırmadı’’ denilebilir. Ama onlar bizim gibi belli bir tarihe kadar gelenlerin hepsine geçici koruma vermediler. 

Geçici koruma statüsünü Lübnan, Irak ve Ürdün’den önce kaldırmalıyız. Şu an Suriye’de insana ihtiyaç var. Ama bir süre sonra bu ihtiyaç bitecek. İşsizlik yükselecek. Dönüşler ister istemez zayıflayacak. Bu statüyü erken kaldıran ülkeden dönenler doğal olarak daha fazla olacak. 

Suriye yeniden inşa edilecek. Bu süreçte ihalelerin çoğunu Türk firmaları alacak. Yani Suriye’de inşaattan anlayan iş gücüne ihtiyaç olacak. Devletimiz Suriyelilerin yoğun olduğu kentlerde, Suriye’ye dönecek olanlar için inşaat işleriyle ilgili, ücretsiz, hızlandırılmış meslek kazandırma kursları düzenlemeli. İnşaat sadece bir örnek. Eleman ihtiyacı olan diğer meslekler içinde kurslar düzenlenebilir. Kursları bitirenlere Suriye’de iş garantisi ve iş bulana kadar işsizlik ücreti verilmeli. İşsizlik ücreti deyince gözünüzde büyütmeyin. Suriye’de yeni başlayan memurların ortalama ücreti 40 dolar.

Okul ve üniversitelerin tamamının denklik problemleri henüz çözülemedi. Önümüzdeki altı ayda bu sorun çözülmeli. Vatanlarına dönen çocuklar ve gençler sene kaybetmemeli. Suriye’de alacakları diploma Türkiye’de alacaklarına denk olmalı. Aksi halde ailelerin çoğu her türlü sıkıntıyı göze alarak Türkiye’de kalır. Sadece kaydını Türkiye’den Suriye’ye aldıranlara denklik verilecek bir formül bile oluşturulabilir.

Türkiye’ye gelenler memurluk, polislik ve öğretmenlik gibi meslekleri yapma haklarını kaybettiler. Suriye ile anlaşarak, yurtlarına dönen kamu çalışanlarının görevlerine geri dönmesini sağlamalıyız. 

Nusayrilerin çoğu ne yaparsak yapalım dönmezler. Suriye artık onlar için yaşanabilecek bir yer değil. AB ile Nusayrilerin en azından bir kısmını göçmen olarak kabul etmelerini görüşmeliyiz. Zira Avrupalılar Nusayrilere diğer gruplardan daha sıcaklar. Böyle olması da anlaşılabilir. Çünkü Avrupa’ya giden Nusayriler entegrasyon problemi yaşamadılar. Ayrıca Avrupa ülkeleri zaten her yıl düzenli olarak göçmen kabul ediyorlar.

Türkiye on yıl boyunca milyonlarca Suriyeliye ev sahipliği yaptı. Büyük bedel ödedi. Fakat bu bedel karşılığında, Türkiye’de düzenlenen Suriyeliler aleyhtarı kampanyalara ve söylemlere rağmen, komşumuzda ülkemizi karşılıksız seven, Türkiye hayranı büyük bir kitle oluştu. Suriye gelecekte Azerbaycan gibi olacak.