SON DAKİKA
Son Yazıları

Ona ne danışacağız?

01 Aðu 2023

Finansal danışman olarak bir KOBİ ile sözleşme imzalayıp, banka ve diğer finans kurumlarıyla görüşmelere başladığımızda bir şube müdürü patrona "Hayırdır, batıyor musunuz?" diye bir soru yöneltmişti. Finans sektöründen birinin bu soruyu sormasını oldukça yadırgamış, açıkçası meslektaşımız adına da utanmıştık. Bugün size özellikle KOBİ'lerin neden bir danışmanla yürümelerinde fayda var onu anlatırken yine size bu konuda S. Can Karaşıklı'nın yazdığı iki kitaptan bahsetmiş olacağım.

Şirketlerde finansal yönetim sisteminin kurulması ve işletmesi önemli demiştim geçen haftaki yazımda. Kurumsallaş(ama)mak ülkemizdeki KOBİ’lerin en vahim sorunlarından biri. Onca anlık soruna dağılmış olan bir patronun tek başına veya sadece şirket bünyesindeki bir (çoğu kez de ön) muhasebeciyle bunu yönetmek çok da doğru değil. Şirketlerin finansal kurumlarla olan ilişkilerinin yönetimi, şirketin birleşme ve satın alma süreçlerinin yönetimi daha profesyonel kimlikler gerektiriyor. Finansal danışmanların ilk başta bir KOBİ’ye sağladığı maliyet yüksek gibi görünse de kazanımları ölçülemeyecek derecede büyük de olabilir.

15 yıllık üst düzey finans yöneticiliğinin üstüne Bilgi Üniversitesi’nde 15 yıl İşletme Yüksek Lisans Programında finansal yönetim dersleri vermiş olan Karaşıklı, pandemide oturup rehber bir kitap yazmış. Üstelik akademik ders notlarını bir kenara atıp anlaşılır ve basit bir dil yakalamış. “Ona Ne Danışacağız Ki?” kitabında tecrübelerini sıraladıktan sonra danışmanlık işindeki kritik konuları çıkarmış. Her emekli bankacının yapabileceği basitlikte olmadığının altını çizmiş.

III. Bölümde ise Türkiye’deki şirketlerin yaşadığı sorunlara odaklanarak listelemiş ve çözüm önerilerini saymış. Bu konuda getirdiği çözümleri yine danışmanlık tecrübeleriyle harmanlayarak strateji, hedef, toplantı, bütçe, finansman, operasyon, moderatörlük, performans, organizasyon gibi her kavramın altını doldurmuş. Böylece danışmanların hangi konularda patrona bir kaldıraç olup verim elde edebileceğini de açıklamış. Muhasebecileri tukaka etmek yerine onların bir finansçı olmaları için yetiştirilmeleri gerektiğini de unutmamış.

“Bana Bir Finansçı Bulun” kitabında da “İyi finansçı kimdir ve iyi finansçının liderliğinde kurulacak iyi finansal yönetim mekanizmasının unsurları nelerdir?” sorularını daha da detaylandırma ihtiyacı duymuş. 

Bu kitapta daha teknik konulara da yer verilmiş. Ayrıca çoğu bankacının dahi dikkate almadığı finansal oranlar, yeni bakış açıları yakalamış. Muhasebeden anlamadığını söyleyen bir patrona diyor ki, “Sana öyle sacayağı bakış açısı kazandıracak tüyolar vereceğim ki, çalışanlarının tutarsızlıklarını, verimsizliklerini yakala! Ölçülebilir bir büyümeyi, etkin maliyet yönetimini sonuçları değerlendirmeyi öğrenerek yakalayabilir, risk yönetimini gerçekleştirebilirsin!” Kurumsallaşmayı istemek yetmiyor. Farkındalığınızı artırmak için piyasadaki kitaplar size ağır geliyor olabilir. O zaman Finansçı olmak, kurumsallaşmak için bu iki kitapla işe başlayabilirsiniz.

İlk kitaptaki Meraklı Olmak ve Soru Sormak başlığından da hareketle ben de sizlere diyorum ki; merak öğrenme güdüsünü tetikler. Merakın başlangıcı ise soru sormaktır. Gerçekten finansçı olmak kurumsallaşarak büyümek istiyor musunuz? “Hangi kitap?” sorusunu ben sizin yerinize sordum.

Yazarın Son Yazıları
Yazarın En Çok Okunan Yazıları