Asgari ücretle çalışanların sayısı ise son yıllarda mecburen geçmiş yıllara göre daha yüksek oranda yapılan zamlar sebebiyle giderek arttı ve artmaya devam ediyor. 

Üniversite mezunu, dil yeterliliği olan birçok genç gelecekte yükselme umuduyla çok düşük maaşlarda çalışmaya razı olurken herhangi bir yüksek eğitimi ve dil bilgisi olmayan vasıfsız elemanlar çok daha fazla kazanç elde ediyor. Böyle bir manzara karşısında ise gençler üniversite eğitimini gereksiz görmeye başlıyor ve mevcut düzenin adaletsizliği karşısında geleceğe dair umutlarını kaybediyorlar. 

Avrupa’da çoğu ülkede asgari ücretle çalışanların oranı çalışan nüfusun yarısına tekabül etmediği gibi asgari ücretle çalışanlar bizim vatandaşımız kadar zor şartlarda yaşamıyor. Üniversite mezunu ve başka yeterliliği olanlar ise emeklerinin karşılığına değecek insani koşullara uygun maaşlar alıyor. Bizde ise sömürge sisteminin gitgide artması ve büyük şirketlerin çalışanlarının motivasyonunu, mutluluğunu düşünmek yerine sadece kendi karlarına odaklı hareket etmeleri mevcut tablonun değişmemesine ve günden güne daha da kötüleşmesine sebep oluyor. 

Kaldı ki günümüz koşullarında değişen yönetim anlayışlarına uyulmaması büyük mutsuzluklara yol açıyor. Çalışanları takdir etmek konusunda büyük eksiklikler olduğu gibi geçim sıkıntısı içinde olmalarına rağmen mutsuzlukları da ciddiye alınmıyor. Bir diğer konu ise memurlar ve memur maaşları… Memurlarla ilgili hayatında en az bir kere sıkıntı yaşamamış herhangi bir vatandaşımız olmadığını düşünüyorum. 

Devlet dairelerinde bilgiyi zorla vermeleri, işlemleri aşırı yavaş sürdürmeleri ve genellikle ters konuşmaları sebebiyle çoğu kişi herhangi bir devlet dairesinde işi olunca geriliyor. İşleyişin bu kadar keyfi vaziyete dönmüş olmasına rağmen memurlar sürekli yeni taleplerde bulunuyor ve talepleri karşılanıyor. Emeklilere ve asgari ücretlilere oranla çok daha yüksek maaşları olan memurlar ise bu hakları beğenmiyor. 

Ülkemizde yaklaşık olarak 3 milyon 400 bin kadrolu memur bulunuyor. En düşük memur maaşının ise yaklaşık 33 bin TL olduğunu düşünürsek en kötü ihtimalle bir memur asgari ücretlinin yaklaşık iki katı, en düşük maaşı alan emeklinin ise yaklaşık 3 katı maaş alıyor ancak konu çalışmak olunca yeterli düzeyde çalışmıyor. Emekliler ve memurlar için yapılacak zammın tarihi yaklaşırken memurlara daha düşük oranda zam yapılması ve emeklilere daha insani şekilde yaşamaları için bir şans verilmesi gerekiyor. 

Elbette işini layıkıyla yapan memurlar da var ancak maalesef azınlık olarak kalıyorlar, kaldı ki empati yeteneği gelişmiş her insanın emeklilerin maaş zammına daha çok ihtiyacı olduğunu kabul etmesi gerekiyor. Maalesef ülkemizde herkes giderek daha da bencil hale geliyor ve özellikle büyük şirketler giderek daha da sömürücü politikalar geliştiriyor.

Bir insanın düzgün koşullarda yaşaması demek kiralarını, faturalarını ödemesi ve biraz da market alışverişi yapması demek değil kaldı ki mevcut asgari maaşla bunları bile yapamıyor. Üst düzeyde bulunan insanlar geçmişte kendi yaşadıkları sıkıntıları düşünüp şu anda benzerlerini hatta daha kötülerini yaşayanların haklarını savunmalı ve buna göre davranmalı ancak maalesef yerleşik düzende de bu pek mümkün görünmüyor.