SON DAKİKA
Son Yazıları

Dünya insani yardım günü

18 Aðu 2023

19 Ağustos 2003, Salı günüydü. Bağdat'ta sıcak bir öğleden sonraydı ve bomb yklü bir kamyon, Birleşmiş Milletler merkezine girmişti. Acımasız eylemde, 22 kişi hayatını kaybetti.

Aralarında BM Irak Özel Temsilcisi Sérgio Vieira de Mello da vardı. İnsan hakları avukatı ve siyasi aktivist Dr. Amin Mekki Medani dahil, 100'den fazla kişiyi yaraladı. Irak'taki Birleşmiş Milletler Yardım Misyonu, daha beş gün önce kurulmuştu. 

Beş yıl sonra, 2008’de BM Genel Kurulu, 19 Ağustos’u Dünya İnsani Yardım ve Çalışanları Günü ilan etti. İnsani yardım hizmetleri sırasında yaşamlarını yitirenlere ve milyonlarca insana yardıma devam etmekte olanlara saygı günüdür. Uluslararası işbirliğinin önemi vurgulanır ve yaşayan, saldırıya uğrayan, ölen ya da yaralanan tüm insani yardım çalışanları onurlandırılır.

Ne yazık ki, insani yardım çalışmalarının doğası çoğu kez tehlikelerle doludur. Bu alanda çalışanlar, yaşam kurtarmak, toplulukları yeniden inşa etmek için zorlu koşullara katlanırlar, yaşamlarını riske atarlar ve çatışma, felaket ve kriz ortamlarına tanıklık ederler.

Güçlü ve başarılı medya kariyerinin ardından UNDP Türkiye’de görev alan saygın bir meslektaşım, şu sıralarda yine UNDP çatısı altında, Bangladeş’te insanlığa hizmet veriyor. “Yıllarca yoksulluk, yoksunluk çalışmalarında yer aldım, görev yaptım. Bu kavramların buradaki karşılığını hiç bilmiyorduk. Yokluk ne demek, buradaki gibi kimse öğrenmesin” demişti. 

Çocukluğumdaki dille, Bengaldeş, sadece bir örnek.

İnsan, küresel ısınmadan çevre kirliliğine, kaynak talanından türleri yok etmeye varacak, çok çeşitli zararlar üretmeye devam ediyor. 

Savaşıyor.

İnsana doğrudan da zarar veriyor.

Yine insan, bu zararları azaltmaya, hasarı telafi etmeye, iyileştirmeye çalışıyor.

Dünyanın her yerinde, devletlerden çok sivil toplum kuruluşları, organizasyonlarıyla bu değerli çaba büyüyor, gelişiyor, fayda üretiyor.

Zaman geliyor, Bağdat’ta, Güney Sudan’da, Gazze’de, Sierra Leone’de, Liberya’da, Gine’de saldırıya uğruyor, ölüyor, yaralanıyor… Ama isimler değişiyor, çaba sürüyor. 

Hastalara, yaralılara, ölmek üzere olanlara bakım sağlarken…

Ölenlerin ailelerini teskine çalışırken bombardımana uğrayanlar var…

Ebola salgınında yaşam kurtarmaya çalışan sağlıkçılar, bu ölümcül virüsü kapabiliyor.

Afganistan’da bir lokantada UNICEF çalışanları öldürülebiliyor.

Beslenme ve sağlık desteği için, evinden binlerce kilometre hizmet verirken…

İşte bu yüzden, her biri kahraman muamelesi görüyor.

Bu yüzden, “tüm dünyanın kaybı” olarak anılıyorlar. 

Daha güvenli, adil ve barışçı bir dünya olsa…

Ne bu günleri kutlamak, ne de böyle günler oluşturmak durumunda kalsak!

Afrika’ya olimpiyat damgası 

Fransa’da Paris 2024 Olimpiyat oyunları hazırlıkları, daha önce görülmemiş güçlü içeriklerle zenginleşiyor. Fransız Kalkınma Ajansı (AFD), 10 Afrika ülkesinde sporu kalkınmanın hizmetine sunan 13 yeni projeyi daha belirledi. Bu eylem dördüncü kez yapılıyor. 

“Impact 2024 International” adı verilen organizasyon, olimpiyat ışığıyla, spor yoluyla kalkınma destekleri üretiyor. 1,4 milyon Euroluk yatırımla, 19 Afrika ülkesinde 45’ten fazla  projeyi desteklediler.

Afrika'da sporun sosyal rolünü güçlendirmeyi hedefliyorlardı. 

Güney Afrika, Cezayir, Benin, Kamerun, Fildişi Sahili, Gana, Gine, Kenya, uygulanan 45 projeyi destekledi. Lesotho, Madagaskar, Fas, Uganda, Demokratik Kongo Cumhuriyeti, Ruanda, Senegal, Tanzanya, Togo, Tunus ve Zambiya, 1,4 milyon Euro ortak finansmanla hareket etti. Yani, proje başına ortalama 29.300 Euro. 

Bu projelerden, yüzde 41'i kadın ve kız çocukları olmak üzere toplam 77 bin 469 kişi faydalandı. 

Projelerin tümü, Paris 2024 Olimpiyat Oyunlarının mirasına yaptıkları katkının bilincinde olarak "Impact 2024" adı altında yürütülüyor.

UNDP’nin 17 Sürdürülebilir Kalkınma Amacı (SDG) arasında yer alan içerikler üretildi.

Esas olarak sağlığı iyileştirmeyi (SDG 3 – İyi sağlık ve esenlik), kadın ve erkek eşitliğini teşvik etmeyi (SDG 5 – Cinsiyet eşitliği) ve eğitim sağlamayı (SDG 4 – Kaliteli eğitim) amaçlıyordu. Özellikle takım sporları (futbol, voleybol ve basketbol) ve aynı zamanda yelken, sörf, kaykay, boks, bisiklet ve sirk sanatları olmak üzere uygulanan çeşitli sporlarla karakterize edildiler.

Aynı zamanda sporu profesyonel entegrasyon, kırsal nüfus azalmasına karşı mücadele ve çevre koruma gibi bugüne kadar daha az hedeflenen alanların hizmetine de sunma fırsatı sağladılar. 

Bu oluşum, uluslararası spor hareketinin Afrika'da, sürdürülebilir kalkınmaya yatırım için nasıl bir katalizör olabileceğinin mükemmel bir örneği olarak tanımlanıyor. 

Spor ekonomisini, çok milyon dolarlık transferler üzerinden algılayan zihinlere hızla enjekte etmek gerek: 19 ülkede kalkınmaya yönelik, sağlık, esenlik destekli projelerin toplam bütçesi, 1,4 milyon Euro. Kabaca 42 milyon TL. 

Eyvah, yine pandemi! 

Dünya çok ciddi bir salgın olasılığı ile karşı karşıya. Bu iddia, pek çok basın kuruluşunda dile getiriliyor, ancak henüz resmi bir açıklama yok. ABD’de The Independent’in “yeni tür virüs hızla yayılırken güncellenmiş aşılar Eylül’de hazır oluyor” başlığı atabildi. 

Saygın bir bilim insanı, bu aşılara da başından beri karşı duran isimlerden Neva Çiftçioğlu Banes, tüyler ürpetecek bir mesaj yayımladı: “..haberi görünce merak ettim…Akıllanma gibi insanlığın zor becerdiği bir şey olmuş mudur, yoksa yine aynı çalkantılardan geçip global olarak kafayı mı yeriz? 

Neva hocayı daha ayrıntılı duyalım; savunanlar, karşı duranlar bir araya gelip bir konuşsalar da biz sıradan ölümlüleri aydınlatsalar. Bilim tartışmadır. Gerçeğe ulaşılır. Lütfen karşılıklı konuşunuz. Biz de sadece maske takıp, “eyvah, yine pandemi” diyerek dehşet içinde, korkuyla yaşamayalım.

Resmi hesaplar ve 6222

Transfer süreci, kulüpler arasındaki laf dalaşını büyüttü. Ne yazık ki resmi hesaplar ve taraftar grupları, bireysel tepkilerin önünde ve taraftar seslerine de yön veriyor. Kin ve nefret pompalanıyor. Sevgisizlik zaten had safhada. Üstelik bunu resmi kulüp hesapları da yapıyor. ‘Zekice’ sanılan laf sokuşturmalar onu hesaplanmayan sorumsuz açıklamalar durdurulmalı. 

İletişim sorumluluktur.

Kurumsal iletişim, bağlayıcıdır.

Kurumlar, bireysel yanlışlara izin veremez.

Bedeli ağır olur.

Olmamalıdır.  


Yazarın Son Yazıları
Yazarın En Çok Okunan Yazıları