SON DAKİKA
Son Yazıları

Düğün sezonu diye bir şey var mı?

02 Tem 2023

Evlilik teklifi alınana kadar hem kadın hem de erkek tarafından atılıp tutulan ama teklif gerçekleştikten sonra düğünle ilgili söylenen tüm sözlerin toz bulutu olarak havaya karıştığı bir mesele bu düğün yapma meselesi.

Özellikle erkekler evlenme teklifi yapana kadar genelde düğüne sıcak bakmıyorlar.

Erkeklerin bu konuyla ilgili söylediği bazı şeyler: o parayla başka şey yaparız, düğüne ne gerek var aramızda sade bir eğlence yapalım, ben halay çekemiyorum düğün yapmayalım (ve kız arkadaşları tarafından acil halay kursuna yollanan erkekler) gibi konuşmaları duymuşsunuzdur.

Kadınların bu konuyla ilgili evlilik öncesi sözleri ise düğün gereksiz, onun yerine x bir yerde balayı yaparız, insanları eğlendireceğiz ne gerek var, ben düğün zaten sevmiyorum ki gibi cümleleri duymuş olabilirsiniz.

Ama evlilik teklifi yapıldıktan sonra ne oluyor?

Tüm o istenmeyen düğün planları aynı hızla öncelikle kadın tarafından gelinlik araştırma suretiyle başlayıp, nikah nerede olsun ile devam eden, ailelerin de duruma karışmasıyla düğünü nerede yapsak da o kadar akrabayı karşılasa diye nihayete eriyor.

O saatten sonra bir kere evleniyorum zaten cümlelerini sıklıkla duymaya başlıyorsunuz. Diğer cümleler ise “her şey tam da zevkime göre oldu. Bu masadaki çiçekleri ben seçtim. Bardaklar x koleksiyonuymuş, masalar yuvarlak mı olsun yoksa dikdörtgen oturma düzeni mi” derken düğün denilen 6 aylık mesai başlıyor. Genelde heyecanla başlayan bu süreç git gide detayların verdiği yorgunluk ve bir de aileler devreye giriyorsa her kafadan bir sesin çıkmasıyla gerginliklere dönüşebiliyor. Hatta ayrılıkların büyük çoğunluğu tam da bu zamanda ailelerin devreye girmesiyle oluyor. Bu dönemi atlatmayı başaran şanslı kesimde, damat genellikle pasif kalıp ne isterseniz o olsun politikasını izlerken, kadın tarafı benim düğünüm ve benim istediğim olmalı tutumunu sergiliyor. 

Düğün piyasası diye bir şey de var gerçekten. Her şey ile ilgilenen organizasyon şirketleri mevcut. Bir yandan bu şirketler büyük kolaylık sağlarken diğer taraftan da oldukça maliyetli. Ama “bir kere evleniyoruz” değil mi?

Düğün sezonu; mayıs ortası ile eylül ortası olarak genellikle bilinse de aslında hem gelin hem de damat için en zorlayıcı mevsim belki de bu. Öncelikle sıcak olması başlı başına zorluk sebebi. Tüm gün gelinlikle sıcakta dolaş, makyajı aksın, saçı kabarsın… Ama sanıyorum herkesin tatiline denk gelmesi açısından; yine hem ticari yönden bakılıp belli ki bu dönem pazarlanmış hem de düğün sahipleri herkesin gelebilmesini gözetmek için yaza yönelmek zorunda kalmış.

Ama aslında evlilik teklifi öncesi söylenen sözleri hatırlayıp; kışın kimsenin gelemeyeceği tarihte küçük bir törenle evlenip, güzel ve sıcak bir adada balayı yapma fikri her zaman bir seçenek olarak orada duruyor. Belki de nasıl evlilik sözleşmesi yapılıyorsa; sevgililik zamanında yapılan konuşmaları unutmamak adına düğün sözleşmesi de mi yapmalı?

Temmuz geldi. Düğün mevsimindeyiz ve her an bir arkadaşımız evlenebilir. Şimdiden altınları bir köşeye atın ki zira her gün yükseliyor. Tabi hala daha altın takabiliyorsanız.

Tüm evlenen ve evleneceklere mutluluklar dilerim.


Yazarın Son Yazıları
Yazarın En Çok Okunan Yazıları