SON DAKİKA

Çin'in uyguladığı lojistik stratejileri

4-6 Eylül tarihlerinde Pekin'de Çin-Afrika İşbirliği Formunun 9. Zirvesi vardı. 54 Afrika ülkesinin 52'sinin iştirak ettiği zirvede, 25 ülke lider seviyesinde temsil edildi. Çin, tarafların tamamının kazandığı projeler geliştirdiğinden hem ticaret hacmi hem de toplam yatırım tutarı itibariyle Afrika'nın en büyük ortağı. 2023 yılında 1.280 trilyon dolar ihracat ve 1.200 trilyon dolar ithalatla ABD ve AB'nin açık ara önünde. Tarafların memnuniyetlerini ve ilişkileri geliştirme kararlarını deklere ettikleri zirve vesilesiyle, Çin'in süper güç olabilmek için uyguladığı stratejileri ele aldık.

Çin 2010’ların başında ikinci büyük ekonomiydi. Mevcut büyüme trendini sürdürebildiği takdirde 2030 yılında ABD’yi geçerek en büyük ekonomi olacaktı. Çinli liderler, o dönemde, Çin’in büyümesini yavaşlatacak hatta durdurabilecek faktörleri ve bu faktörlere karşı alınacak tedbirleri belirleyerek aynı anda çok sayıda stratejiyi uygulamaya başladılar. 

Çin açısından en ciddi tehdit, Güney Çin Denizinin ABD ve müttefikleri tarafından kapatılmasıydı. Akdeniz’in 1,5 katı büyüklüğünde olan Güney Çin Denizinin 3,5 trilyon dolarlık ticaret hacmi var. Global deniz taşımacılığının %40’ı bu denizden geçiyor. Çin’in, enerji ithalatının %80’ini ve dış ticaretinin %40’ını yaptığı Güney Çin Denizinin herhangi bir gerekçeyle (ambargo, yaptırım gibi) kapatılması, Çin’in üretim yapamaması yani ekonomik açıdan çökmesi demek. 

Güney Çin Denizinin tek çıkışı Malakka Boğazı. Pekin, ABD’nin ilerleyen süreçte, bir bahaneyle Çin’i denizden, Malakka Boğazını kapatarak ablukaya alabileceğini öngördüğünden, ekonomik büyümesini sürdürebilmek için alternatif stratejileri uygulamaya koydu. 

“Bir Kuşak Bir Yol Projesi” uygulamaya konular en iddialı proje. Bu projeyle Pekin, herhangi bir abluka olduğunda, uluslararası pazarlara ve hammadde kaynaklarına kara ve demiryoluyla ulaşmayı planlıyor. Karayolu ve demiryolu, denizyoluna nazaran hem çok pahalıdır hem de nakliye süresi uzundur. Ayrıca Çin’in onlarca devasa limanı var. İstediği her yere ulaşabiliyor. İlaveten yüz milyarlarca dolar harcayıp yol ve demiryolu yatırımını, abluka olasılığını bitirmek için yapıyor. 

Pazarlara ve hammadde kaynaklarına karadan da ulaşabilen Çin’e ABD denizden abluka uygulamaz. Sonuç alamayacağı bir şeyi neden yapsın? Kaldı ki, abluka uygulasa bile, Çin’in sadece nakliye maliyetleri artar. Kuşak Yol projesi, en ciddi tehdit olarak görülen abluka ihtimalini ortadan kaldırarak ve abluka olsa dahi alternatif güzergah oluşturarak, Çin’in ekonomik büyümesini sürdürmesini güvenceye alıyor. 

Pekin’in, Rusya ile başlattığı, Kuzey Buz Denizinden seyrüsefer yapma projesinin de amacı, Güney Çin Denizine alternatif güzergâh oluşturmak. Kuzey Buz Denizi yakın tarihlere kadar buz kaplı olduğundan kullanılamıyordu. Küresel ısınma nedeniyle büyük buz kütleleri eriyince Çin ve Rusya buz kırma gemilerini devreye alarak denizi ulaşım yapılabilir hale getirdiler. Her sene daha fazla Çin bandıralı geminin kullandığı Kuzey Buz Denizi, sürekli faal hale getirildiğinde, Çin’in dış ticaretinde ve enerji temininde Güney Çin Denizinin ağırlığı azalacak. Çin; Avrupa’ya, Latin Amerika’ya ve Afrika’nın kuzeybatı kıyılarına daha düşük nakliye gideri ödeyerek, daha çabuk ulaşabilecek.

Pekin’in 2010’larda hızlandırdığı dışa açılma stratejisinin de amaçlarından biri, ambargo ve ablukalardan doğacak riski dağıtmak. 2024 yılı itibariyle Çin; Afrika, Avrupa, Latin Amerika, Uzak Doğu ve Orta Asya ülkelerinin majör ticari ortağı. Dünyanın geri kalanında da aynı pozisyona gelmek için hummalı bir gayret içinde. Neticede ABD ve ortakları her yere ambargo uygulayamazlar. Kaldı ki ABD ve AB’nin Çin’e uyguladığı yaptırımlar, kendilerine de zarar verdiğinden, uzun ömürlü olamıyor.

 Çin’in enerji ithalatında, deniz yolunun yerine nakil hatlarına yönelmesi de Güney Çin Denizinin ağırlığını azaltma stratejisi. Bu strateji uygulamaya koyulduktan sonra Çin; Rusya, Kazakistan, Türkmenistan ve Özbekistan’ın en büyük müşterisi haline geldi. Bu ülkelerden Çin’e çok sayıda petrol ve gaz nakil hattı inşa edildi. Ukrayna savaşından sonra Rusya’dan yeni hatların yapımına başlandı. 

Şanghay İşbirliği Örgütünün; İran, Hindistan ve Pakistan’ın katılımıyla güçlendirilmesi, bugüne kadar ABD egemenliğindeki küresel düzene alternatif sunamayan BRİCS’in Türkiye gibi güçlü ülkelerin katılımıyla iddialı hale getirilmesi, Çin’in güçlenmek için uyguladığı diğer stratejiler.