SON DAKİKA

Çin ABD'ye nasıl karşılık verecek?

ABD'nin yeni strateji belgesi Pekin'de olumlu karşılandı. Belge hem Çin'in beklediğinden daha ılımlı hem de ekonomik mücadeleyi esas aldığından Çin'in global stratejisine uyumlu.

ABD’nin, Çinin maden ve hammadde ihtiyaçlarının büyük kısmını tedarik ettiği Afrika’yı stratejik önemde tanımlanmaması Pekin’i rahatlattı. Çin, hammadde ve maden tedarikinde sıkıntı çekmeyecek. İlaveten Venezüella, İran ve Rusya’da meydana gelebilecek gelişmeler, bu ülkelerden yapılan petrol ve gaz ithalatının azalmasına yol açarsa, Pekin, Afrika’dan yaptığı petrol ve gaz ithalatını arttırabilir.  Belgede Orta Asya’nın geçmemesi de Pekin açısından müspet bir gelişme. Çin, ihtiyacının takriben yarısını giderdiği Türkistan’dan gaz ithalatında sorun yaşamayacak. 

ABD’nin enerji arzının düzenli olarak devam etmesine ve fiyat istikrarına önem vermesi, Pekin’in hedefleriyle örtüşüyor. Çin, durmadan, ara vermeden, sürekli çalışmak zorunda olan bir üretim devi. Bu devin durmaması için maden, enerji ve hammadde temininde sorun yaşanmaması lazım. Çin için fiyat ikinci planda. Zira fiyat artışları, rakipler içinde geçerli olduğu sürece, nihai ürün fiyatları da yükseleceğinden Çin’i olumsuz etkilemez.

Hatta tedarik sorunu yaşanmadığı sürece, fiyatların yükselmesi Çin’in lehine. Zira Çin tüm imkanlarını seferber ederek, maden, enerji ve hammadde stokluyor. Bazı madenlerde on yıllık ihtiyacını karşılayacak kadar stoku var. Fiyatların düşmesi Çin’i olumsuz etkileyebilir ama Rusya-Ukrayna savaşı devam ettiği sürece, ABD’nin Venezüella ve İran’ı sıkıştıracağı dikkate alındığında, fiyatlar düşmez. Haddi zatında Çin’in stok yapma politikası da fiyatların düşmesini engelliyor. Çin depolayabildiği her şeyi satın aldığından-ki bu politikayı değiştirmesi mümkün değil- fiyatlar kolay kolay düşmez. 

Gelelim belgenin Çin’i zorlayacak bölümlerine. ABD’nin ‘’Amerika kıtasını, arka bahçesi’’ olarak tanımlamasının Pekin’i rahatsız etmemesi mümkün değil. Çin, Latin Amerika’nın en büyük yatırımcısı ve ticaret ortağı. Hedefi ticaret ve yatırım hacmini daha da büyütmek. Bu belgeden sonra bu hedefine kolay ulaşamayacağı muhakkak. Ama ABD birçok üründe Çin’le benzer maliyetleri yakalayamayacağından fiyat rekabeti yapamaz. 

ABD’nin Venezüella’yı ablukaya alması, en büyük müşterisi olan Çin’i olumsuz etkileyecektir. Fakat Pekin global stratejisi gereği bu gibi uygulamaları sadece protesto eder, mukabele etmez. Bu gibi olayları yol kazası olarak görür ve kayıplarını telafi ederek yoluna devam eder. Venezüella’dan satın alamadıklarını başka ülkelerden temin eder. Bu zaman alırsa stoklarından kullanır. 

Pekin, ihalesini kazandığı Panama, İsrail, Lübnan ve Yunanistan limanları Amerika’nın baskısı nedeniyle elinden alındığında, yapılanları protesto etti ama bahse konu ülkelerle ikili ilişkilerini bozmadı. Yeni şartlara uydu. Maliyetleri biraz arttı o kadar. Yine yapacağı aynı şeydir. Çin’in kitlendiği bir hedefi var: Süper güç olarak ABD’nin hegemonyasını kırmak. Pekin bu hedeften uzaklaşmasına yol açacak hiçbir adım atmaz.

ABD’nin Rusya-Ukrayna savaşını bitirmek istemesi de enerji maliyetlerini artıracak olsa bile Çin’in lehine. Çin gerilim istemiyor, barış ve istikrar içinde hızlı büyümeyi hedefliyor. Savaş biterse Çin başta Rusya ve Ukrayna olmaz üzere savaştan etkilenen ülkelere daha fazla mal satar. Böylece Amerika’nın gümrük vergilerini arttırması nedeniyle kaybedeceği hacmin en azından bir kısmını telafi eder. Savaş bitmezse Rusya’dan ucuz enerji temin ederek rekabette avantaj sağlamaya devam eder.

ABD son getirdiği yaptırım paketinde öngördüğü şekilde Rusya’nın denizlerden petrol sevk etmesini engellerse Çin ithal ettiği petrolü karayolundan ve nakil hatlarıyla getirir. Maliyetleri bir miktar artar, o kadar.

ABD ile Avrupa’nın ayrışması da Pekin’in lehine. AB, ABD’nin bütün baskılarına rağmen Çin’e uyguladığı gümrük vergilerini arttırmadı. Eğer AB bu hamleyi yapsaydı Çin’in ekonomik büyümesi durur, Avrupa ekonomik olarak küçülürdü. 

Bugüne kadar ABD ve Çin en çok Pasifikte karşı karşıya geldiler. Bundan sonra da öyle olacaktır. ABD’nin savaş istemediğini deklere etmesi ve sadece Tayvan’a saldırıldığında savaşa gireceğini belirterek Japonya ve Kore’yi ayrıştırması Pekin’i memnun etti. Çin’in Tayvan’ı işgal etme planı yok. Hedefi ekonomik entegrasyon. 

Pekin, ABD’nin ekonomik büyümesini durdurmak için Malakka Boğazını kapatarak Çin’i deniz ticareti yapamaz hale getirmesinden korkuyor. Bir kuşak bir yol ve Kuzey Buz Denizini seyrüsefere açma projelerini bu nedenle geliştirdi. Nadir toprak elementlerinde monopol olması bu ihtimali azaltsa da Çin, Malakka Boğazının iç tarafına, denizin dibinden, istediği zaman aktife edebileceği boydan boya çelik halat yerleştirdi. 

ABD boğazı kapatırsa Çin’de halatı gererek Güney Çin denizine gemi giriş çıkışını durduracak. Böylece ABD sadece Çin’e değil Güney Çin Denizinde kıyısı bulunan bütün devletlere abluka uygulamış olacak ki bunu göze alması çok daha zor. 

Çin, aynı ABD gibi caydırıcılığını sürdürmek için silah üretimine ve yeni silahlar geliştirmeye öncelik verecek. Güney Çin Denizinde yapacağı tatbikatlarla gövde gösterisi yapmaya devam edecek.