SON DAKİKA

CHP kaç parça? Erdoğan ne ister?

Avni ÖZGÜREL 22 Aðu 2024

Kemal Kılıçdaroğlu'nun genel başkanlıktan çekilmesinin ardından Büyük Kurultay sonucuna dayanarak Özgür Özel'in liderliğinde girilen ve birinci parti konumuna gelen yerel seçim sonrası CHP'nin önüne iki yol açıldı.

İlki “Seçimin ortaya çıkardığı tablo iktidar yolunda önümüzü açıyor; o halde vakit geçirmeden erken genel seçim çağrısı yapıp Ak Parti’yi baskılayalım...” Kazanıldığı takdirde gerek cumhurbaşkanlığını gerekse meclis çoğunluğunu kazanma şansını hedefleyen bu görüş açıkça İBB başkanı Ekrem İmamoğlu ve onun çevresinde kümelenen kadrolar tarafından destekleniyordu. 

Kılıçdaroğlu ne istiyor? 

Eski Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu ise parti içinde yarışın son bulmadığı, övünülen seçim zaferinin dahi kendisinin izlediği başarılı siyasetin sonucu olduğu; dolayısıyla genel başkanlıktan uzaklaştığı sürece ilişkin defterlerin kapanması gerektiğini savunageldi. Sonuç olarak Kılıçdaroğlu ve çevresi büyük kongrenin toplanması ve CHP delegelerinin yeni dönemin kimin liderliğinde ve ne yönde bir siyasi rotayla açılacağına karar vermesine ihtiyaç olduğunu savunmaya başladı. ABB başkanı Mansur Yavaş’ın bu süreçte kimin yanında saf tutacağını anlamak için İBB İmamoğlu’nun Paris’te sergilediği tanıtım şovunda kimsenin rol çalmasına izin vermediğini görmek lazım.

CHP Tüzük kurultayının gündemine “seçim” maddesi eklenmiş olarak toplanacağını, orada Özgür Özel- Kemal Kılıçdaroğlu iş birliğini yansıyacağını düşünmek mümkün.  Dolayısıyla bu kurultayın son defa Kemal Kılıçdaroğlu’nun şahsen isim isim belirlediği delegelerin kontrolunda gerçekleşeceği de göz ardı edilemez... Bilinmeyen husus Kılıçdaroğlu’nun Özgür Özel’i genel başkanlıktan çekilmeye zorlayıp zorlayamayacağı. O konuda ben Kılıçdaroğlu açısından kongreye yarış olarak değil itibar meselesi olarak bakıldığı kanısındayım. Dolayısıyla Kılıçdaroğlu ağırlığının korunup kolladığı; bunu tescil ve kabul ettirmeyi önemseyen bir uzlaşıyı kendi açısından “zafer” sayacak. 

Tayyip Erdoğan ne düşünür? 

Bu noktada Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın tercihinin Özgür Özel’den yana olacağını bilmek için kahin olmaya gerek yok. Özel ve Erdoğan’ın iç ve dış siyasette; Özel açısından partisinde taşların yerine oturacağı, Erdoğan açısından ekonomik programın sonuçlarının ortaya çıkacağı ana kadar ortamın gerilmemesinde seslendirilmeyen bir mutabakat sağladıkları açık. Keza cumhurbaşkanı açısından “Erdoğan’la müzakere değil mücadele edilir” diyen Kılıçdaroğlu’nun CHP siyasetini belirleyeceği tablo herhalde 2026 sonu veya 2027 ilkbaharında seçime gittiği takdirde içeriye ve dışarıya hem bir kez daha cumhurbaşkanlığını kazanacağını hem de Ak Parti’nin güç kaybını telafi ettiğini göstereceğini hesap eden Tayyip Erdoğan’ın hoşuna gitmeyecektir.