SON DAKİKA

BRICS ve Türkiye

Kremlin salı günü, Erdoğan'ın Putin'den gelen daveti kabul ettiğini ve Ekim ayında Tataristan'ın başkenti Kazan'da düzenlenecek olan BRICS zirvesine katılacağını açıkladı. Kulislerde zirvede Türkiye'nin BRICS'e üye olduğunun ilan edileceği konuşuluyor. Bu vesileyle BRICS'i mercek altına aldık.

Hızlı büyüyen dört ülke (Çin, Hindistan, Brezilya ve Rusya) yetkilileri 2000’lerin başından itibaren zaman zaman toplanarak görüş alışverişinde bulunmaya başladılar. Ortak özellikleri G-7 üyesi olmamaları olan bu ülkeler, Amerika önderliğindeki G-7 ülkelerinin dünyada tek söz sahibi güç olmasından rahatsızdılar. Ekonomik olarak hızlı büyümelerine ve uluslararası ekonomide ağırlık kazanmalarına rağmen dünya siyasetinde yeterince etkili olamadıklarını düşünüyorlardı. BRICS, 2009 yılında bahsi geçen dört ülke tarafından resmen kuruldu ve 2011 yılında G. Afrika’yı bünyesine kattığında BRICS oldu.

BRICS’i doğuran toplantıların başlamasından 2024 senesine kadar olan süreç değerlendirildiğinde, BRICS’in kayda değer bir başarısına rastlamıyoruz. Mevcut ekonomik düzeni değiştirip daha adil bir düzen kurmayı planlıyorlardı. Bir alternatif dahi öneremediler. Dolara karşı alternatif para birimi oluşturacaklardı. Hiçbir ülke diğer ülkenin para birimini kabul etmedi. Euro’yu model alarak ortak para birimi oluşturmayı planladılar ama bu konuda adım dahi atamadılar. BRICS ülkeleri birbirlerine gümrüklerde, yatırımlarda, para transferinde hiçbir ayrıcalık yahut avantaj tanımıyor.

BRICS ülkeleri içinde hızlı büyümeye devam edenler, yavaşlayanlar ve tökezleyenler oldu. Özellikle Çin ve Hindistan’ın dünya siyasetinde önemleri katlanarak artsa da bu artışın BRICS’le ilgisi yok. BRICS ülkeleri gelişmelere ortak tepki veremiyorlar zira dış politika öncelikleri ve menfaatleri farklı. Örneğin, Hindistan’ın müttefiki olarak gördüğü ABD; Çin ve Rusya açısından, potansiyel düşman. Çin ile Hindistan’ın arası hiçbir zaman iyi olmadı, hatta zaman zaman savaştılar. Halen anlaşamadıkları onlarca büyük sorun var. Yabancı yatırımları çekmek için kıran kırana rekabet ediyorlar. 

Üyelerin kuruma yüklemek istedikleri anlamda farklı. Çin, BRICS’in ABD karşıtı siyasi bir yapılanma olmasını istiyor. Hindistan, G. Afrika ve Brezilya hem ABD karşıtı değiller hem de örgütün siyasi gündemi olmasına muhalifler. Uluslararası kuruluşların başarılı olabilmesi için, organizasyonu sürükleyen bir liderin olması çok önemlidir. NATO’da ABD, AB’de Almanya, Bağımsız Devletler Topluluğunda Rusya ve İngiliz Milletler Topluluğunda İngiltere lider ülke. BRICS’te hiçbir ülke bir başka ülkenin liderliğini kabul etmez. 

Yukarıda kısaca özetlediğimiz nedenlerle bugüne kadar varlık gösteremeyen BRICS ülkeleri, paradigmayı değiştirmek için örgütü genişletmeye karar verdiler. İlk adım olarak Mısır, İran, Suudi Arabistan, BAE ve Etiyopya birliğe katıldı. 40 civarında ülkenin BRICS’e üye olma iradesi var. Üye sayısı artarsa ve üyelerin eşgüdüm içinde hareket etmesi mümkün olursa BRICS etkili bir organizasyona dönüşecektir.

Bu kadar geniş kapsamlı olan ve ideolojik hareket etmeyen bir birliğin toplantılarına katılması, mümkün olan en kısa sürede üye olması, Türkiye’nin takip ettiği çok boyutlu ve tarafsız dış politikaya uygun. NATO üyeliğimizin BRICS’e katılmamıza mani olduğu iddia ediliyor. BRICS’in savunma ve askeriye konusunda hiçbir çalışması, gündemi, planı ve programı yok. Dolayısıyla bu iddia geçersiz. BRICS’in ekonomi konusuna yoğunlaşacağı kesin fakat bu kadar çok sayıda, rakip ve coğrafi olarak birbirinden kopuk ülkenin AB gibi bir birlik kurması da olası gözükmüyor. 

BRICS’in ilerleyen süreçte G7’nin alternatifi olması hem ülkemiz hem de insanlık için çok olumlu bir gelişme olur. Dünya ABD’nin pervasız ve hesapsız hareketlerinden kurtularak bir dengeye kavuşur. Türkiye’nin G7 üyesi olması mümkün olmadığından BRICS üyesi olması yararına olacaktır. BRICS üyesi Türkiye, NATO ve AB nazarında daha değerli olacaktır. NATO üyesi, TDT lideri ve AB ile gümrük birliği olan Türkiye’nin BRICS’in öncü ülkelerinden biri olması mukadderdir. Genişleme tamamlandığında üyelerin aşağı yukarı yarısının Müslüman devletler olması da Türkiye’yi güçlendirecektir. 

Türkiye, TDT üyelerini BRICS’e üye olmaya teşvik etmeli. TDT üyelerinin BRICS’e üye olmasına bu ülkelerle ŞİÖ bünyesinde beraber olan Rusya, Çin, Hindistan ve İran itiraz edemez. Bu siyasetin doğal sonucu, BRICS bünyesinde bir Türk bloğu oluşmasıdır.