Mekanlar renklendi, teşhir buzdolapları meydana çıktı. Lezzetleri beğenilen ürünler, paketlenerek de satılmaya başladı. Hatta, pandemi dolayısıyla halkımızın alışkanlık kazandığı: Gel-al & Paket Servislerinin de yapıldığı görüldü. Türkiye'de artan nüfusa eklenen X - Y ve Z kuşaklarının da damak zevki ve farklı yaklaşımları, sosyal medya ile yakınlıkları, "Yeni Nesil Gurmelerin" de sayısını ve çeşidini arttırdı. (Bakınız: Instagram'da mevcut.) Bu ayrı bir konudur. İleride daha geniş olarak, sevgili okurlarımız ve gastronomi sektör profesyoneli dostlarımızı bilgilendireceğim.

Sosyal medya ve bilgisayar, işletme otomasyonu ile bütünleşen, "yeni nesil mekanlar" konumuza devam edecek olursak, ilerleyen zaman içinde: Yeni nesil kebapçılar, midyeciler, kokoreççiler, işkembeciler, pilavcılar, açılan bu yolu devam ettireceğe benziyorlar.

"Sokak lezzetleri" sınıf atlıyor, fastfooddan restorancılığa dönüşebilir, ayran, kola, maden suyu üçgenine, farklı içeceklerde eklenebilir.

Ben; Klasik yerli ve yabancı restoran işletmelerinin de, bu akımda ister- istemez yer alacağına, müdavimlerine ve kazanmak istedikleri, "Yeni Nesil Müşterilere" uygun yapılanmalar içine girerek, onlara "lezzetinize" diyeceklerine inanıyorum.

Daha önce de bu sayfalarda altını çizip, konu ettiğim gibi, Türkiye'nin dört bir yanında hızla gelişen yöresel ürünler ve bunlarla yaratılan lezzetler; Büyükşehirlerin, büyük mekanlarında boy gösterecekler, sanal ortamlardan e-ticaret, kargo ile teslimat ve sosyal medyada resim üzerinden satış ve pazarlamanın yanı sıra, en kısa sürede "Canlı Ürün Teşhir ve Tadım" boyutuna da geçeceklerdir.

Bu "yeni nesil" kavramı, şekli ve işleyişi ile de, şu sıralarda can çekişen ve kan kaybeden "Franchise sistemini de, pozitif yönde nasıl etkileyeceğini önümüzdeki haftalarda, detaylandırarak siz değerli okurlarıma, tedarik ve yatırım sektörüne aktaracağım.