Dolar $
32.28
%-0.16 -0.05
Euro €
34.84
%-0.16 -0.05
Sterlin £
40.61
%-0.41 -0.17
Çeyrek Altın
3918.2
%0.15 5.69
SON DAKİKA
Gastronomi Pazartesi 02 Aralık 2019 02:32

ÜRETEN VE YARIŞAN "ORDU"

Karadeniz tam bir rüya kentler zinciri. Ülkemizin her yönden zengin olan bu coğrafyaya ilgisiz kalmak bence çok büyük haksızlık olur. Gastronomi alanında yazılar yazmamdan dolayı, Ordu hep dikkatimi çeken iller arasındaydı. Nedeni ise burada yetişen Taflan, sakarca, galdirik vb. bitkilerden yapılan çeşit çeşit turşular, yemekler ve tabi ki fındık ve bal. Uzun zamandır da gitmek istiyordum. Beni takip edenler bilir geçenlerde yine Ordu Perşembenin mutfağını yazmış ve çok güzel tepkiler almıştım.

Üreten ve Yarışan

Karadeniz için dünyanın en harika çaylarının yetiştiği bölge mi desem, fındık açısından en verimli topraklar burada mı desem, muhteşem Anzer balından mı bahsetsem ve benim için en önemlisi sağlıklı beslenmenin adresi ot yemeklerini mi anlatsam.  Benim için Karadeniz bölgesi gerçekten hayran olduğum istisna yerlerden biridir. 

Dolayısıyla Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Hilmi Güler’in davetlisi bir grup gazeteci olarak Orduya gitmek beni çok mutlu etti. Başkan Hilmi Gülerin, Ordu Boztepe’deki otelde düzenlenen programda bize anlattığı bilgiler de bu açıdan benim için çok önemliydi. Ağırlıklı olarak Ordu’nun kalkınmasına yönelik, nitelikli tarım, turizm, enerji alanlarında gerçekleştirdikleri proje ve çalışmalar hakkında geniş geniş bilgiler verdi.

Genel Olarak Ordu Gezisi

Bir önceki hafta sonuydu. Önce Ordu’yu güzelce bir gezdik. Daha sonra ise en güzel ilçelerinden biri olan ve Celal Toprak beyin memleketi Perşembeye gittik. Orada “Perşembenin ışıklarını Kadınlar yakacak” projesinin gerçekleştirildiği mekan olan “Pembe Hanım konağı” nı gezdik. Duayen gazeteci ve projenin mimarı Celal Toprak Bey proje hakkında detaylı bilgiler verdi. Perşembe Kadınlarının neler başarabildiğini anlattı. Buraya dışarıdan gelen misafirlerin bu otantik konakta kalabileceğini, kendi yemeklerini kendilerinin pişirebileceği olanaklarının olduğunu, perşembenin muhteşem otlardan oluşan yemeklerini burada yiyebileceklerini, boşuna otele gitmemeleri gerektiğini vs. uzun uzun anlattı ve orada görevli olarak bulunan Havva hanımdan destek alınabileceğini ayrıca belirtti. Ardından Perşembe’de o gün yapılan Hamsi festivaline de şahit olduk. Orduda çekilen “Kuzey Yıldızı” film setine bile uğradık. Film setinde olan oyuncularla hatıra fotoğrafı çektirdik. Bu gezinin belki de en önemli noktalarından biri olan “Yason kilisesi ”idi. Perşembe ilçesinin 15 km. batısında, Çaytepe köyü sınırları içinde olan “Yason Kilisesi” 1. derece arkeolojik, 2.derece doğal sit alanı olarak kabul ediliyor. Karadeniz sahili boyunca üzerinde kilise bulunan tek yarımada burasıdır. Güneşin doğuşu ve batışı yaz aylarında çıplak gözle izlenebiliyor. Yabancı turistler; özellikle de Hristiyanlar için görülmesi gereken önemli bir mabet olan kilise ve üzerinde bulunduğu yarımada Ordu ilinin en çok ilgi çeken yerleri arasındadır. Yason Burnu Yarımadası Altınpost Efsanesi'nin (Arganot Efsanesi) geçtiği yer'dir.

Güler: “Biz Ordu’yuz, Büyük Düşünüyoruz”

Hilmi Güler Başkan, uzun süre Enerji ve Tabii Kaynaklar bakanı olarak görev yapmasının getirdiği tecrübeyle faaliyetlerine çok hızlı başlamış. Normal belediye hizmetleri tamam onları yapmalıyız, ama aynı zamanda yeni belediyecilik anlayışıyla sosyal ve ekonomik kalkınmayı sağlayıp, istihdam oluşturacak büyük işler başarmalıyız diyor ve devam ediyor  “biz üretim ağırlıklı bir kalkınma ve belediyecilik modeli kurmak istiyoruz. Burada yeni kaynaklarla yeni bir belediyecilik anlayışı hakim olsun istiyoruz. Bu amaçla yola çıktık ve stratejimizi ‘düşünen ordu, üreten ordu, yarışan ordu’ düşüncesiyle oluşturduk” dedikten sonra ekliyor “Vizyon ve ufkumuzu geniş tutuyoruz. Sadece ordu için değil Karadeniz için de büyük düşünüyoruz. Ordu’yu hem ekonomik ve sosyal yönden hem de stratejik açıdan büyütmek için büyük bir çaba içindeyiz ve bunun için önemli vizyon projelerine ağırlık verdik.” 

ordu-2


Karadeniz-Akdeniz yolu ve Ünye Konteyner Limanı 

Başkan Güler; Karadeniz’den Akdeniz’e denizyolu veya karayolu ile ihraç ürünü götürülmek istendiğinde Türkiye’nin etrafını dolaşmak gerekiyor. Yani bir araç Karadeniz’den yola çıkıyor, Marmara’ya geçiyor, oradan Ege’ye üzerinden Akdeniz’e ulaşıyor. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı yaptığım dönemde 135 yıllık bir tarihi olan Karadeniz-Akdeniz yolu projesini başlatmıştım. Bu proje çok yakında bitiyor. Bu yol vasıtasıyla Karadeniz ile Akdeniz 7-8 saatte birbirine ulaşıyor. Ünye Limanını Konteyner Limanı haline dönüştüreceğiz. Bununla ilgili proje hazırlıklarımızı sürüyor. Bu limanı tüm Karadeniz Bölgesini etkileyen, Türk Cumhuriyetlerine de hizmet verecek yatırım ve işletme anlayışıyla tasarladık. Karadeniz’in en büyüğü olacak olan bu liman Türkiye’yi de Karadeniz’de lider konumuna getirecektir. Akdeniz bölgesinden Karadeniz ülkelerine ihracat yapılmak istendiğinde bu yoldan karayolu ile gelen ihraç ürünleri, Ordu-Ünye konteyner limanından Karadeniz etrafındaki ülkelere rahatlıkla ulaşabilecek. Halen bu yol üzerindeki illerin Karadeniz ülkelerine yıllık ihracat miktarı toplam 1.4 milyar dolar. Orta ve uzun vadede bu rakam çok daha artacak. Dolayısıyla bu vizyon proje ile Ordu ve Karadeniz daha da önem kazanacak”

“Düşleriniz Ordu Olsun” Sloganıyla yola çıkan Başkan Hilmi Güler Bey, Başkanlığı aldıktan 7 ay gibi kısa bir süre içinde Karadeniz ile ilgili konularda çok önemli sayılabilecek birçok proje hazırlamış. Ama özellikle Fındık konusunda yapmaya çalıştığı işler muhteşem görünüyor. Düşünen, üreten ve yarışan Ordu olacak diye de ekliyor. Nitelikli tarımı ve turizmi gündeme aldık. İlk olarak fındık artık bir çerez değil Gıda’dır diyor başkan, bence de çok haklı. Çünkü fındık birçok üründe yarı mamul olarak kullanılıyor. Ona çerez demek büyük haksızlık oluyor.

ordu-3

Nitelikli Tarım Projeleri ile tersine göçü önleyeceğiz

Karadeniz bölgesi verdiği bu göçü tersine çevirecek işler yapmalı diyen Başkan, fındık olayına el atmış durumda. Ordu fındık ile geçimini sağlayan bir ilimiz. Dünyanın fındık üretiminin %70’i Türkiye’de, Türkiye’de üretilen fındığın %35’i ise sadece Ordu’da üretilmektedir. Başkan Güler, bu üstünlükleri avantaja çeviren projeleri uygulamaya başladıklarını kaydetti. Toplam fındıktan elde edilen gelir sadece 2,5 milyar dolar, hâlbuki fındığı katma değerli bir ürün haline getirebilirsek, yani çikolata ile birleştirebilirsek bu geliri bir kaç katına çıkarabiliriz.  Sayın Hilmi Güler, dünyanın en iyi fındığı ile dünyanın en iyi kakaosunu birleştirip çikolatada bir dünya markası çıkarma peşinde. Çalışmalar hızlı gidiyor, hatta biz çikolatanın tadına bile baktık. Bu konuda Gana’ya gitmiş görüşmeler yapmış. Çok özel ahşap kutular içinde hem çikolata hem de hediyelik eşya olabilecek ürünler tasarlamış. Bir tanesi mesela üstündeki çikolata bölümünü aldığınızda altından tavla çıkıyor.

Özetle “Türkiye bugün, fındığın yüzde 57'sini natürel formda, geri kalanını işlenmiş olarak satıyor. Bu oranı değiştirmemiz lazım. Fındığı işlenmiş formda, çikolata, pasta ve benzeri ürünlerin içinde satabilirsek ülkemize On milyarlarca dolar getirebiliyoruz.”                  

ordu-4

Doğduğu Yerde Doyan Bir Karadenizli Olacak ve 

Uyguladıkları projelerin diğer Karadeniz illerinde de uygulanmasının sağlanması gerektiğini vurgulayan Güler, şöyle devam etti: “Biz uyguladığımız nitelikli tarım projelerini turizm ile birleştireceğiz. Bizim asıl amacımız bölge insanının doğduğu yerde doymasıdır. Doğduğu yerde doyan bir Karadenizli profili ortaya çıkarmak istiyoruz. Tersine göç göçü önlemek istiyoruz aslında. Esas hedef budur. Yıllarca hep göç etmişiz, sonra yanık gurbet türküleri söylüyoruz. Şimdi türkülerimizi Ordu’da söyleyeceğiz. Aynı zamanda köy-şehir entegrasyonu oluşturmak, Almanya, Hollanda köy modelleri gibi modeller ortaya çıkarmak istiyoruz. Köy, şehir ve turizm birleştiği zaman Doğu Karadeniz bambaşka hale gelir” ifadelerini kullandı.

Ordu ’lu Kendi Fındığını Kendi Toplayacak 

Dünyanın en fazla fındık üretiminin gerçekleştirildiği Ordu, çeşitli sebeplerle kendi fındığını toplamıyor, il dışından gelen işçilere fındık toplatıyordu. Yaptığımız hesaplamalara göre, hasat dönemi olan Ağustos ayında dışarıdan gelip fındık toplayanlar Ordu’nun 45 milyon lirasını alıp gidiyorlar. Bunun üzerine biz kurduğumuz tarım şirketi vasıtasıyla fındığı da biz toplatalım işçileri de sigortalı yapalım dedik ve ekipler kurup fındık topladık. Çokta başarılı olduk. Pilot bölge olarak Altınordu, Fatsa Ünye’de gerçekleştirdik ve önümüzdeki yıl projeyi genişleteceğiz. Giresun’da bizden proje desteği istedi. Sigortalı ekiplerimiz sadece Ağustos ayında değil, hasat sonrası ve yeni dönem hasat öncesine kadar olan süreçte bahçelerin temizlenmesi, ilaçlanması, gübrelenmesini de yapıyor. Tabi bu arada fındık 1 ay toplandıktan sonra bahçeler boş kalıyor. Fındık bahçeleri bir nevi mera gibidir. Bahçelerde gezen tavuk, koyun, kuzulara açtık. Hayvancılık, organik yumurta üretimiyle hayvancılığa büyük katkı sağlayacağız”

“Fındık Potansiyelimiz İhracata Yansımıyor”

Ordu’nun dünya fındık üretiminin yüzde 25’ini, Türkiye fındık üretiminin yüzde 35’ini üretmesine rağmen bunu ihracatına yansıtmadığına dikkat çeken Başkan Güler, şöyle devam etti: “Ordu’nun yüzde 35 payına göre ihracat rakamı 573 milyon dolardır. Ancak bu fındık ihracat edilirken Trabzon’a gidiyor ve oradan ihraç ediliyor. Ordu’nun direkt yapılan ihracat miktarı ise 152 milyon dolar olarak kalıyor. Dolayısıyla Ordu’nun görünmeyen fındık ihraç tutarı 421 milyon dolardır. Aynı şekilde Sakarya bölgesinden ihraç edilmek üzere fındıklar İstanbul’a gönderiliyor ve İstanbul’dan çıkış yapıyor”

Ordu Vegan Cenneti Olabilir

Bu seyahatimde gördüm ki memleketimizin her bir karış toprağında inanılmaz mucizevi besinler yetişiyor. Ordu ilimizde bunlardan biridir. Envai çeşit bitkiden yapılmış yemekler, turşular, yemişler kahvaltılıklar vs. Et dışında farklı beslenme türünü seçenler için Ordu bir cennet sayılabilir. Taflan turşusu, galdirik, sakarca, muhlama ve belki de ismini yeni duyduğunuz birçok sağlıklı bitkisel lezzetler burada bulunmaktadır.

Taflan

Doğu Karadeniz Bölgesi'nin ve özellikle Ordu’nun mucizevi besinlerinden biri Taflan veya diğer adıyla karayemiştir. Bu bölgede bol miktarda yetişen bir bitkidir. Sindirimi kolay bir meyve olan taflan, taze olarak tüketilebildiği gibi kurutulduktan veya kavrulduktan sonra da yenir. Tek başına ya da fındık ve cevizle birlikte çerez olarak tüketilir. Pasta ve keklerde kullanılır. Hoşaf ve kompostolara koku, tat kazandırmak için ilave edilir. Reçeli, turşusu ve pekmezi de yapılır. 

ordu-5

Taflanın faydaları

Şeker hastaları için çok faydalıdır. Taze yapraklarından elde edilen taflan suyu, eczacılıkta antispazmodik ve öksürük dindirici, bulantı ve karın ağrılarını giderici olarak kullanılır. Yaprakları şeker, tanen, kalsiyum, oksalat, emülsin, prunasin ihtiva eder. Fazla alınırsa, zehirlenme yapar. Taze meyvelerinin idrar söktürücü ve taş düşürücü etkileri vardır. Yaprakları ise gıdalara koku vermekte kullanılır. Yüksek miktarda C vitamini içeren bu meyve bağışıklık sisteminin destekçisidir Birçok hastalığın tedavisinde önemli rol oynuyor. Şifa deposu olan bu meyvenin faydaları arasında insanı oldukça tok tuttuğu bilinmektedir. Antioksidan içeriği yüksek olan karayemiş, vücudu oksidanların zararlı etkilerine karşı korur. Alzheimer, diyabet, doku ve cilt hastalıklarına karşı fayda sağlar.  Vücutta hücre yenilenmesini sağlar. Kansere karşı etkili olduğu belirlenen karayemişin, ilaç ve gıda endüstrisinde kullanılması için çalışmalar yapılmaktadır. Üreme hormonlarını geliştirir, sindirimi düzenler. Demir eksikliğini ve Prostat problemlerini giderir. Ülsere, bağırsak tembelliğine ve hemoroide iyi gelmektedir.

Galdirik

Ordu sofralarının lezzetli ve çok sağlıklı bir ot yemeğidir. Karadeniz bölgesinde yüzyıllardır tüketilen galdirik otu, bölgedeki uzun insan hayatının kaynaklarından birisi olarak gösterilmektedir. Lifli yapısı ile kolay sindirilir, mide ve bağırsaktaki gaz sıkışmalarını azaltır. Başta kanser olmak üzere birçok hastalığa karşı koruyucu özellik taşıyor. İçeriğindeki yoğun demir oranı, kansızlığı önler. Aynı zamanda Doğal bir antioksidan özelliği taşır. Nemli geçen Karadeniz ikliminde, soğuk algınlığı ve rutubete bağlı olarak yaşanan solunum ile akciğer rahatsızlıklarına karşı bağışıklığı güçlendirici etkiye sahiptir. 

Sakarca

Sakarca Ordu yöresinde yetişen fındıktan küçük soğanı ile üst kısmında yeşil iğne yaprakları olan yabani bir bitkidir. İlkbahar ve sonbaharda, tarla ve bahçelerde kendiliğinden yetişir. Kayganası, Kızartması, Mıhlaması yapılır. Orta Karadeniz Bölgesi’nde daha çok Ordu, Giresun, Trabzon, Samsun gibi illerde genellikle fındık bahçelerinde, yol kenarlarında, çayırlık alanlarda yetişen ve yöresel yemekler alanında en tanınan besinlerden biridir. Bölge mutfağında önemli bir yeri vardır. Yöre halkı tarafından sevilerek yenilen Sakarca, semt pazarlarında ‘bağ’ şeklinde satılır. Sakarca’nın tıbbi olarak idrar artırıcı ve kalbin kasılmasını kuvvetlendirici etkisi olduğu biliniyor. Sakarca ayrıca yöre halkı tarafından börek ve çörek gibi unlu mamullerde de kullanılmaktadır.

Ordu Karadeniz bölgemizin en şahane bir ili, Ülkemizin en uzun sahili burada ve en iyi fındığı, balı, kivisi burada yetişmektedir. Hamsiyi söylemiyorum bile, Hilmi beyin projelerinde olan yayla ve kayak turizmi de eklenince Ordu süper bir il olacak gibi görünüyor.

ordu-1
ABONE OL