Türkiye Gıda İhracatçıları (TGİ) açıklamasına göre, yılın 9 ayında sektörün ihracatı, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 11,9 artarak 9,2 milyar dolar olarak gerçekleşti.

Hububat, bakliyat, yağlı tohumlar ve mamulleri sektörünün aylık ihracatı da geçen yıl eylül ayına göre yüzde 21,2 artarak 1,2 milyar dolara yükseldi. En fazla ihracat yapılan ülkeler Irak, İtalya ve ABD oldu.

Açıklamada görüşlerine yer verilen Ahmet Tiryakioğlu, Hindistan'ın basmati olmayan beyaz pirinç ihracatına getirdiği yasağın dünyadaki pirinç fiyatlarını yükselttiğine dikkati çekerek, küresel gıda fiyatlarında düşüş yaşanırken yeni dönemde pirince alternatif olarak bulgurun, değerini daha da artıracağını aktardı.

Tiryakioğlu, Asya'daki kuraklık koşulları ve Hindistan'ın yasak kararının küresel pirinç fiyatlarını son 15 yılın en yüksek seviyesine taşıdığını ifade ederek, şunları kaydetti:

"Türkiye, pirinç tüketimini yüzde 70'e yakın oranda yurt içinde karşılayan bir ülke olduğundan yaşanan zamlardan daha az etkilendi. Gıdadaki bu trendi değerlendirmek istiyoruz ve tüm dünyanın Türk ürünü olarak kabul ettiği bulguru küresel ölçekte daha fazla tercih edilir kılmayı hedefliyoruz. Hububat, bakliyat, yağlı tohumlar ve mamulleri sektöründe faaliyet gösteren 6 ihracatçı birliğimizle bir araya gelerek oluşturduğumuz Türkiye Gıda İhracatçıları markasıyla uluslararası alanda yapacağımız ilk çalışmalardan biri, bulgur tanıtımı üzerine olacak. Yeni markamız, bulgurdan başlayarak Türkiye'nin gıda alanında üretimden gelen gücünü tüm dünyaya tanıtacak."

Rusya-Ukrayna savaşının da etkisiyle gıda üretiminin, önemini daha da artırdığını, bu yıl Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) tarafından satın alınan ürünün 10 milyon tonu ve 40 milyar TL'yi geçmesinin üreticiyi rahatlattığını belirten Tiryakioğlu, TMO'nun bu yılki alımlarının, tüm zamanların en yüksek miktarına ulaştığını vurguladı.

Tiryakioğlu, "Şu ana kadar ödenen tutara arpa ve buğday hasadı sonunda, Tarım ve Orman Bakanlığımızın prim destekleri de eklenecek. Üreticimizin devlet eliyle bu şekilde teşvik edilmesini çok değerli buluyoruz. Üretim gücü sayesinde uzun yıllardır dünyanın en fazla un ihraç eden ülkesi olan Türkiye'nin, küresel gıda arz güvenliği açısından rolünü önemsiyoruz." değerlendirmesini yaptı.

- "Türkiye'nin dünya gıda ticaretindeki stratejik önemi giderek artıyor"

Tiryakioğlu, Türkiye'nin dünya gıda ticaretindeki stratejik öneminin giderek arttığını ve uluslararası iş birlikleriyle bu potansiyeli daha fazla gelire dönüştürmeyi amaçladıklarını aktardı.

Türkiye'nin, Akdeniz'den başlayarak, Arap Yarımadası'nı da içine alan Yakın Doğu'da yaşayan yüz milyonlarca insanın gıda ithalatında öncelikli ülkelerden biri olduğuna dikkati çeken Tiryakioğlu, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Kurduğumuz temaslarda üretim gücümüzün yanında lojistik imkanlarımızı da potansiyel alıcılara anlatmaktayız. Ekim ayında Türkiye İhracatçılar Meclisimizin organizasyonunda Ticaret Bakanlığımız koordinasyonu ve MÜSİAD işbirliğiyle Suudi Arabistan Genel Nitelikli Alım Heyeti programı düzenlenecek. Geçtiğimiz aylarda Cumhurbaşkanımız liderliğinde Körfez'e yaptığımız ziyaretler sonrasında olumlu dönüşler almıştık. Eylül ayında desteklediğimiz Worldfood İstanbul fuarında da bölgeden gelen firma temsilcileriyle birebir görüşmeler yapmıştık. Dünyanın farklı noktalarından iş insanlarını ülkemizde misafir etmekten ve onlara ticari iş birliği imkanlarımızı kendi ülkemizde anlatabilmekten çok memnunuz."