TÜRK DENİZ TİCARET FİLOSU DÜNYADA İLK 10'A YAKLAŞIYOR
Türkiye, sahip olduğu 2 bin 150'den fazla gemi ve 51,9 milyon detveyt tonluk kapasiteyle Türk sahipli deniz ticaret filosunu dünyada tonaj bazında 11. sıraya yükseltti.

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, 1 Temmuz Denizcilik ve Kabotaj Bayramı dolayısıyla yaptığı açıklamada, filonun ilk 10’a girme hedefinde olduğunu belirterek, denizlerdeki egemenlik ve bağımsızlığın önemine dikkat çekti.
Uraloğlu, Türkiye’nin üç tarafının denizlerle çevrili stratejik bir konumda yer aldığını hatırlatarak, 1926’da yürürlüğe giren Kabotaj Kanunu ile kara sularında egemenlik hakkının tescillendiğini ve bu kanunun Türk denizciliğinde dönüm noktası olduğunu söyledi. “Türkiye Yüzyılı” vizyonuyla denizcilikte “Temiz Denizlerde Güvenli, Emniyetli ve Sürdürülebilir Denizcilik” mottosunu benimsediklerini kaydeden Bakan, denizciliğin küresel ticaretin omurgası ve ekonomik büyümenin can damarı olduğunu vurguladı.
Son 23 yılda denizcilik sektörünü güçlendirmek için önemli yasal düzenlemeler yapıldığını, denetimlerin artırıldığını, denizlerde anlık izleme sistemleri kurulduğunu, tersanecilik ve kıyı yapılarının geliştirildiğini aktaran Uraloğlu, Türkiye’nin ulaştırma koridorlarında merkezi bir konuma sahip olduğunu dile getirdi.
Bakan, Türk boğazlarından her yıl 40 binden fazla geminin geçtiğine işaret ederek, sadece 2025’in ilk üç ayında İstanbul Boğazı’ndan 9 bin 351 geminin, Çanakkale Boğazı’ndan ise 10 bin 652 geminin geçiş yaptığını söyledi. Geçiş ücretlerinin güncel “altın frank” değerine göre yüzde 15 artırıldığını ve 2022 öncesine göre 7,2 kat yükseldiğini belirtti. Bu gelirlerin boğazlarda deniz emniyeti, güvenliği ve çevre koruması için kullanıldığını ifade etti.
Türkiye’nin 85 faal tersanesiyle 94 bin kişiye istihdam sağladığını anlatan Uraloğlu, denizcilikte inovasyon, teknoloji ve eğitime önem vererek yeşil dönüşümü desteklediklerini söyledi. 2 Temmuz’da İstanbul’da düzenlenecek 4. Türkiye Denizcilik Zirvesi’yle sektördeki güncel gelişmelerin ve iş birliği fırsatlarının ele alınacağını belirtti.
Son olarak, Uraloğlu denizlerin sadece bir ulaşım yolu değil, aynı zamanda bir kültür ve insanlığı birleştiren önemli bir miras olduğunu vurgulayarak, “Denizlerimizin ve denizciliğimizin geleceği için çalışmaya devam edeceğiz” dedi.