"TÜM ZORLUKLARI AŞACAK GÜÇTEYİZ"
Türk inşaat sektörünün 2023 yılında yoğun bir mücadele içinde geçtiğinin altını çizen Umut Durbakayım, marka proje üreticilerin her şeye rağmen ayakta kaldığını ve her zorluktan ders alarak daha da güçlendiğini belirtti
2023’de yaşanan doğal afet, sınır komşularımızın savaşları gibi birçok olumsuz şartların sektörü ve ekonomiyi zorladığını belirten Teknik Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Umut Durbakayım, aynı süreçte alınan ekonomik tedbirlerle olumsuz etkinin azaldığını ve 2024 için beklenti oluşturduğunu açıkladı. Sektöre yönelik 2023 değerlendirmesi ve 2024 öngörülerini açıklayan Umut Durbakayım, sektör üzerindeki ekonomik ve diğer faktörlerin önceki yıllara göre biraz daha az yıpratıcı ve biraz daha az zorlayıcı olduğunu vurguladı.
Durbakayım, beklenti ve öngörülerine şöyle sıraladı; “Geçtiğimiz 4 yılda yaşadığımız ekonomik krizler, doğal afetler ve sınır komşularımız arasında yaşanan savaşlardan kaynaklanan olumsuz faktörler bir yandan inşaat sektöründe finansal dalgalanmalara neden olurken, diğer yandan sektörün ülke ekonomisindeki öneminin ne kadar fazla olduğunu gösterdi. Bu süreçte ortaya çıkan bir diğer sonuç ise sektörümüzde atılan temellerin çok sağlam olduğu ve sektörü güçlendirmek, geliştirmek için hazırlanan harçların tutmaya başladığıdır. Ekonomi yönetiminin aldığı tedbirlerin semeresinin 2024’ün ilk yarısında ortaya çıkacağına inanıyorum. İkinci yarıyılda ise sektörümüzde bahar havası eseceğini düşünüyorum”
İşçilik, malzeme
maliyetini geçti
Sektörün maliyetlerle
mücadelesinin devam ettiğini ve edeceğini kaydeden Başkan Durbakayım sözlerine
şu şekilde devam etti:
“Konut kredi
faizlerinin yükselmesi ve erişiminin zorlaşması, malzeme fiyatlarındaki artış
gibi faktörler 2023’te inşaat sektöründeki en önemli problemler olmaya devam
etti. İstihdam ‘işçilik’, kuşkusuz sektörün hiç beklemediği bir gündem
maddesiydi. Zira 2023’ün yılın ikinci
yarısından sonra sektörde ciddi anlamda istihdam sorunu yaşandı. Sektörün
yaşadığı en önemli sorunlardan biri inşaat malzemelerinde ve işçilikte ortaya
çıkan arz talep dengesizliğidir. Bilindiği gibi yılın başında yaşadığımız
deprem nedeniyle yıkılan konutların yeniden inşası için oldukça hummalı ve
hızlı bir çalışma başladı. Bu nedenle demir, çimento gibi inşaat malzemelerinde
‘temin’ ve ‘fiyat’ sıkıntısı yaşandı. Fakat asıl sorun işçilikte ortaya çıktı.
İnşaatlarda çalışacak alt ve ara kademe personelde büyük bir sıkıntı oluştu.
Malzeme fiyatlarını dünya çapında piyasalardaki dengelere göre az çok tahmin
edebildik ve buna göre malzeme tedarikini üç aşağı beş yukarı yapabildik. Ancak
işçilikte böyle bir öngörü maalesef olmadı. Arz talep dengesindeki keskin
bozulma nedeniyle, günlük yevmiyeler her gün farklılık gösterdi. Yukarıda
belirtiğim gibi her ne kadar usta ve kalfa istihdamının büyük kısmı deprem
bölgesine kaydırılmış olsa da, başta İstanbul gibi diğer il ve bölgelerimizdeki
sorunun tanımı tam olarak ‘usta açığı” değildir. Sorun sektördeki istihdam
talebi ile ustaların talep ettiği ücretlerin örtüşmemesidir. Ancak deprem
konutlarının tamamlanmasıyla birlikte sektördeki malzeme ve istihdam tekrar
dengeye oturacağını biliyoruz. Söz konusu dengenin de 2024 ortasında tekrar
sağlanacağını öngörüyoruz.
Erişilebilir metrekare
birim fiyatları ile üretim maliyeti arasındaki makasın giderek açılması, diğer
taraftan malzeme ve işçilik maliyetlerindeki göreceli sıkıntılar konut arzının
önündeki engellerden en önemlileri diyebiliriz. Konut ihtiyacı olanların krediye
ulaşmasının güçlüğü de göz önüne alındığında talep eğrisinin düşey ivme
kazanması kaçınılmaz oluyor. Konut üreticilerinin iştahsızlığı da bunun doğal
bir sonucu olarak ortaya çıkıyor.”
Kiralar konut
fiyatlarını katladı
Piyasada konut
fiyatlarının şiştiği gibi yanlış algı olduğunun altını çizen Umut Durbakayım,
konut fiyatlarındaki artışın kira artışlarının çok gerisinde kaldığını
vurguladı.
Durbakayım, “2020-2021
dönemine dek yaşanan fiyat artışları, önceki 2-3 yıllık dönemde yansıtılmayan
maliyet artışlarının bir sonucuydu. 2022 sonunda faiz ve maliyet artışı konut
fiyatlarını tekrar yükseltmeye başladı ve bu artışlar da konut satış
fiyatlarına tamamen yansıtılmadı. Konut fiyatlarının olması gerektiği
seviyelerden geri olduğunun bir diğer göstergesi de kira ve konut fiyat
korelasyonudur. 2009 – 2020 döneminde kira gelirlerinin konut fiyatını
karşılama süresi 20-25 yıllık bir periyod içindeydi. 2021’den sonra bu oran
15-16 yıl gibi süreye geriledi. Diğer bir ifadeyle konut kiraları, konjonktürel
sürece uyum sağlarken, konut fiyatları çok geride kaldı” dedi.
2024 için iki yeni
proje masaya konuldu
Devam eden projeler
arasında Evora İzmir’de son aşamaya geldiklerini vurgulayan Durbakayım şunları
söyledi: “ 2024’ün sonunda tamamını teslim etmeyi planlıyoruz. Kartal ve
Maltepe’de yer alan Deluxia Residence ve Deluxia Business projelerimizdeki
teslimlere de 2024’ün sonunda başlamayı hedefliyoruz. Bu aşama yeni proje
çalışmalarımızı hiç durdurmadık. Özellikle kentsel dönüşüm projelerine
odaklanıyoruz. 2024’de biri Avrupa diğeri Anadolu yakasında olmak üzere iki
karma projeyi hayata geçirme hedefimiz var. Hazırlıklarımızı tamamladık ve
yerel seçimlerden hemen sonra hayata geçirmeyi düşünüyoruz. Bu projeler orta çaplı büyüklükte –yaklaşık
1000 konut- ve marka değeri yükse. Ancak bir kez daha altını çizmek istiyorum.
Sektördeki konjonktüre bağlı olarak somut adım atmayı uygun buluyoruz.”