TAHKİM MERKEZİ TÜRKİYE'Yİ GÜÇLENDİRECEK
Karadeniz Ekonomi İş Birliği Tahkim Merkezi'nin İstanbul'da kurulması önerisi kabul edildi. 30 yıl önce Karadeniz Ekonomik İşbirliği toplantısı yine İstanbul'da yapılmış ve benzersiz ve gelecek vaat eden bir çok taraflı siyasi ve ekonomik inisiyatif modeli olarak ortaya çıkmıştı. İstanbul Zirve Deklarasyonu ve Boğaziçi Beyannamesi'nin bölge ülkelerinin Devlet ve Hükümet Başkanları tarafından imzalanmasıyla 25 Haziran 1992 yılında yürürlüğe girmişti.

Hakan DİKMEN
Karadeniz Ekonomi İş Birliği (KEİ) Tahkim Merkezi’nin İstanbul’da kurulması önerisi Dışişleri Bakanlığınca kabul edildi. 30 yıl önce Karadeniz Ekonomik İşbirliği toplantısı yine İstanbul’da yapılmış ve benzersiz ve gelecek vaat eden bir çok taraflı siyasi ve ekonomik inisiyatif modeli olarak ortaya çıkmıştı. İstanbul Zirve Deklarasyonu ve Boğaziçi Beyannamesi'nin bölge ülkelerinin Devlet ve Hükümet Başkanları tarafından imzalanmasıyla, 25 Haziran 1992 yılında yürürlüğe girmişti.
Bu yıl da Bölgesel bir ekonomik iş birliği örgütü olan “Karadeniz Ekonomik İş Birliği Teşkilatı” (KEİ) Tahkim Merkezi’nin Türkiye’nin öncülüğünde İstanbul’da kurulması için çalışmalara başlandı. Son zamanlarda başta Ukrayna ve Rusya arasındaki savaşın getirdiği sorumluluklar ve sonuçlar bu tip örgütlenmenin ne kadar doğru ve yerinde olduğunu gösteriyor. Ülkemizin bu tip başarılı işlere önderlik etmesi de bizim ülke olarak ana düşüncemizi oluşturan, “ Yurtta Sulh , Cihanda Sulh ” ilkesiyle örtüşmektedir.
Altınbaş Üniversitesi Hukuk Fakültesi Milletlerarası Özel Hukuk Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. İlyas Gölcüklü rehberliğinde hazırlanan ve DMW Uluslararası Diplomatlar Birliği tarafından Dışişleri Bakanlığı’na teklif edilen Tahkim Merkezi’nin kurulması, Çok Taraflı Ekonomik İşler Genel Müdürlüğünce kabul edildi.
Uluslararası Diplomatlar Birliği’nin hukuk danışmanlığını yapan, ve başarılı bir Milletlerarası Tahkim hukukçusu olan Doç. Dr. İlyas Gölcüklü’ye yeni kurulacak olan Tahkim Merkezinin önemini sorduk.
Genellikle, İstanbul’un son yıllarda yapılan uluslararası arabuluculuk gibi daha bir çok önemli toplantılara yaptığı ev sahipliği bu tip tahkim yargılamalarında da İstanbul’un bir cazibe merkezi olduğunu gösteriyor. Bu yeni merkez ile uluslararası alanda daha da önemli hale gelecektir.
Diğer yandan dünya diplomatları için de çok önemli bir yer tutan ülkemizin önemini Diplomatlar Birliği Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Uğur Ögöker’e sorduk.
Karadeniz Ekonomik İş Birliği Teşkilatı’nın (KEİ), Türkiye’nin öncülüğünde 25 Haziran 1992’de kurulan bölgesel bir ekonomik iş birliği örgütü olduğunu ve aynı öncü çalışmalar neticesinde İstanbul’da Tahkim Merkezi’nin kurulup başarı kazanacağına inanıyoruz. Karadeniz Ekonomik İşbirliği Örgütü dünyanın özellikle enerji alanında önemli üretici ülkeleri ile tüketici ülkelerini çatısı altında toplamaktadır. Örgüt üyelerinin ekonomik gelişmişlik düzeyleri farklıdır. Yıllar öncesinde öncesi merkezi ekonomi ile yönetilen üye ülkeler bugün bir ekonomik dönüşüm sürecinden geçmekte ve hızla serbest pazar ekonomisi koşullarına uyum sağlamaya çalışmaktadırlar. KEİ’nin özellikle Balkan’lardaki üyeleri Örgütün üye ülkeler arasındaki işbirliğini arttırarak ilerde Avrupa Birliği ile bütünleşmeyi hızlandırabileceğine inanmaktadır.
Birliğin amacı
Birliğin amacının ekonomik iş birlikler ile Karadeniz havzasının bir barış, istikrar ve refah bölgesi olarak kalmasını sağlamak olduğunu anlatan Prof. Dr. Uğur Özgöker, “Üye ülkelerinin Arnavutluk, Azerbaycan, Bulgaristan, Ermenistan, Gürcistan, Moldova, Romanya, Kuzey Makedonya, Rusya Federasyonu, Türkiye, Ukrayna, Yunanistan ve Sırbistan Karadağ olduğu düşünülürse teşkilatın işlevi daha iyi anlaşılır” şeklinde konuştu. En son Dolmabahçe’de yapılan tahıl anlaşmasını hatırlatan Prof. Dr. Uğur Özgöker, İstanbul’un giderek uluslararası gıda ve enerji güvenliği konularında da uluslararası ticari ve ekonomik itilafların kilit ve çözüm merkezi haline geldiği belirtti.
“Türkiye, açısından tahkim ne değer taşıyor?
Doç. Dr. İlyas Gölcüklü, Türkiye açısından merkezin İstanbul’da kurulmasının KEİ üyesi devletler ile ilişkilerimizin gelişmesine katkı sağlayacağına ve uzun vadede Türkiye ekonomisine olumlu etkilerinin olacağına işaret etti. Bu Merkez’in açılmasıyla Türkiye’nin, tahkim alanında daha lider bir konuma geleceğini dile getiren Doç. Dr. İlyas Gölcüklü, “Böylece ülkemiz gerek Teşkilat üyesi devlet vatandaşlarının ve diğer teşkilat üyesi devletlerin gerekse de üye olmayan devlet vatandaşlarının yaşayacağı uyuşmazlıklar bakımından bir çözüm merkezi olarak benimsenecektir” görüşünü paylaştı. İlyas Gölcüklü Hocamız aylar önce bu girişimin yapıldığını zamanlama olarak bu döneme gelmesinin tesadüf olduğunu da dile getirdi. Bu girişimin amacının ticari-yatırım uyuşmazlıklarında tahkim yoluyla akan sermayenin birlik dışındaki ülkelere örneğin, Fransa’daki ICC yerine birlik içinde kalmasını sağlamak olduğunu tekrar vurguladı.
“Yani bu birliktelik teşkilat içindeki birliği de kuvvetlendirecek”
Doç. Dr. İlyas Gölcüklü ayrıca, tahkim ve arabuluculuk başta olmak üzere uyuşmazlık çözüm hizmetlerinin İstanbul’dan verilmesinin teşkilatın kendi içindeki birliğini de kuvvetlendireceği görüşünü dile getirdi. Bunun da içe doğru sermaye akışı sağlayacağını ve KEİ ülkelerine ekonomik anlamda bir nefes aldıracağını ifade etti. Doç. Dr. İlyas Gölcüklü buna ek olarak, benzer gerekçelerle İslam İş birliği Teşkilatı (İİT) bünyesinde, Türkiye’nin öncü çalışmaları sayesinde, İİT üyesi ülkelerde bulunan yatırımcıları konu edinen ticari ve yatırım ihtilaflarının çözümü için İstanbul’da İİT Tahkim Merkezi kurulduğunu belirtti. Bu merkezin de 27 Kasım 2019 tarihinden beri çalışmalarını başarıyla sürdürmesi bakımından iyi bir örnek olduğunun altını çizdi.
“Ekonomi politikalarının büyümesine katkı sağlayacak”
Prof. Dr. Uğur Özgöker ise son olarak “Üyesi olduğumuz KEİ Birliği’ndeki firmalar, kendi aralarındaki uyuşmazlıkları çözmek için teşkilata üye olmayan ülkelerdeki tahkim merkezlerine başvuruyordu. Bu da 13 üyeli birliğin içinde kalabilecek önemli bir kaynağın başka ülkelere aktarılmasına neden oluyordu.” dedi. Prof. Dr. Uğur Özgöker’e göre, kaynağın birlik içinde kalmasıyla Türkiye’nin ve KEİ ülkelerinin milli ekonomi politikalarının büyümesine de önemli bir kazanç sağlanacak.
Bu gerekçelerle İstanbul’u merkez alan KEİ Tahkim Merkezi kurulması önerilerinin Dışişleri Bakanlığı tarafından uygun görülerek, Çok Taraflı Ekonomik İşler Genel Müdürlüğüne tevdi edilmesini gayet olumlu karşıladıklarını dile getirdi.
Karadeniz Ekonomik İş birliği Örgütü (KEİ)
Bölgesel bir ekonomik iş birliği örgütü olan Karadeniz Ekonomik İş Birliği Teşkilatı (KEİ), Devletimizin öncülüğünde 25 Haziran 1992 tarihinde düzenlenen İstanbul Zirvesi’yle kurulmuş olup 1994 yılında hizmete giren ve Daimi Sekretaryası İstanbul’da bulunan önemli bir kuruluştur. Üyeleri Arnavutluk, Azerbaycan, Bulgaristan, Ermenistan, Gürcistan, Moldova, Romanya, Kuzey Makedonya, Rusya Federasyonu, Türkiye, Ukrayna, Yunanistan ve Sırbistan Karadağ’dır.
Sekretaryası İstanbul’da bulunan KEİ’nin amacı; KEİ üyesi ülkelerin potansiyellerinden, coğrafi yakınlıklarından, ekonomilerinin birbirlerini tamamlayıcı özelliklerinden yararlanarak aralarındaki ikili ve çok taraflı ekonomik, teknolojik ve sosyal ilişkileri çeşitlendirmeleri ve daha da geliştirmeleri, böylelikle Karadeniz havzasının bir barış, istikrar ve refah bölgesi olmasını sağlamaktır. Bu amaca ulaşmak için seçilen araç ise ekonomik iş birliğidir. Üye ülkeler arasındaki politik ve ekonomik ilişkilerin, uyumun geliştirilmesi istikrar ve barışın korunması, bölgedeki dostluğun ve iyi komşuluk ilişkilerinin teşvik edilmesi için örnek bir model olarak gündeme gelmiştir.