Bu sene 13'ünsü gerçekleşen Sigorta Haftası, 30 Eylül Pazartesi günü çocuklara özel etkinlikle başlayacak. Sektörün öncü isimleri ve alanında uzman konuşmacılarla 1-2 Ekim'de düzenlenecek 3. Uluslararası Sigorta Zirvesi, "Koruma Açığının Azaltılması: Türkiye'nin Dayanıklılık ve Sürdürülebilirlik Yolculuğu" ana temasıyla İstanbul'da yapılacak.

Etkinlik kapsamında AA muhabirine değerlendirmelerde bulunan TSB Başkanı Uğur Gülen, zirvenin ana teması olan koruma açıklarının sadece Türkiye'de değil, dünyada da önemli bir konu olduğunu söyledi.

Geçmişle şimdiki yıllar arasında muazzam bir değişim olduğuna dikkati çeken Gülen, şunları kaydetti:

"Geçmişe kıyasla şimdilerde sokağa çıkmak bir risk, bilgisayarı açmak bir risk, yaşlanmak bir risk, sağlığımız bir risk. Dünya Sigorta Birlikleri 4 tane koruma açığını belirledi. Bunlardan ilki, toplumların doğal afetlere karşı koruma açığının olması. Diğeri emeklilikte koruma açığı. Çünkü emekli olmakla ölüm arasında geçen süre yani gelirsiz kalma periyodu uzadı. Sağlığın yanı sıra siber riskler de koruma açığı oluşturuyor. Bu sene zirvede koruma açığına odaklanalım istedik. Bu 4 koruma açığı hakkında uzmanları zirvemize davet ettik. Uzmanlardan bu açıkların nasıl kapanacağını dünyadaki örnekleriyle dinleyeceğiz. Bu konuların hepsi bizle de alakalı. Çünkü Türkiye doğal afet riskine sahip. Ayrıca ülkemiz sağlık, emeklilik gibi konularda da büyük açıkları barındırıyor.”

Gülen, zirvede gerçekleşecek panel konularına da değindi.

Hayat sigortacılığının uzun süredir konuşulmayan bir konu olduğuna işaret eden Gülen, şu bilgileri paylaştı:

"Hayat sigortasının geleceği ve demografik değişimlere uygun yenilikçi ürünlerin geliştirilmesi önemli. Çünkü hayat sigortacılığı BES'in gerisinde kalıyor. Ayrıca bireysel emeklilik, deprem, sağlık sigortaları, iklim değişikliği ve sürdürülebilirlik gibi konular da panellerde ele alınacak. Teknolojinin sigortacılığı nasıl etkilediği de önemli başlıklar arasında."

Gülen, Türkiye Sigorta Birliğinin konumlandırmasını değiştirdiklerini anlattı. Çatı kuruluş olarak sadece sigorta şirketlerine değil, tüm paydaşları kapsayan, ekosisteme fikir önderliği yapan kurum olarak konumlandıklarını dile getiren Gülen, "Zirvenin amaçlarından biri sigorta ekosisteminin ortak akılla aynı hedefe doğru hareket etmesini sağlamak." diye konuştu.

- "Arama konferansı 3 aşamadan oluşuyor"

Gülen, bir süre önce ilki gerçekleşen arama konferansına değindi. Sigorta ekosisteminin paydaşlarıyla bir araya gelip, ortak akılla sektörün geleceğine yönelik stratejileri belirlediklerini anlatan Gülen, zirvedeki sonuçların arama konferansının çıktılarını beslemesini hedeflediklerini söyledi.

Arama konferansının tepe yöneticileriyle yapıldığını, kısa süre sonra yeni işe başlayanlardan ara kademe çalışanlara kadar farklı fikirlerle kapsamının genişleyeceğini belirten Gülen, şu ifadeleri kullandı:

"Arama konferansı, arama, önceliklendirmeye karar verilmesi ve nihai mutabakat olmak üzere 3 aşamadan oluşuyor. Arama bölümü çıktılarının kasım ayı ortası gibi etki analizleri hazırlanacak. Yani bir fikir hayata geçerse ne kadar prime dönüşeceği hesaplanacak. Ardından öncelik sıralaması yapılacak ve seçilen projeler için eylem planları hazırlanacak. Eylemlerin gerçekleşmesi için karar verici olan yani ilgili kurum ve kuruluşlar masanın etrafına oturacak ve mutabakat imzalanacak. Bu 6 aylık süreç sonunda tüm paydaşların onayıyla projeler hayata geçirilecek ve Türkiye Sigorta Birliğinin koordinasyonunda takip edilecek."

- Türkiye Sigorta Platformu hazırlığı

Gülen, Türkiye ekonomisinin dünyanın 17. büyük ekonomisi olduğunu, sigorta sektörünün ise 35. sırada yer aldığını hatırlattı.

İlk olarak ekonomik büyüklükle sigorta sektörü büyüklüğünü başa baş getirmek istediklerine dikkati çeken Gülen, sözlerine şöyle devam etti:

"Önce bu hedefi başarmak istiyoruz. Sonrasında dünyada ilk 10'a girmeyi hedeflemeliyiz. Peki bunu nasıl başaracağız? Arama konferansında güzel bir fikir ortaya atıldı. Türkiye aslında veri toplama açısından güçlü bir ülke. E-devlet, E-nabız gibi başarılı uygulamalar var. Kişilerin tüm verileri bu merkezlerde toplanıyor ve devlet, kimin sigortası var, kimin yok görüyor. Aslında kimin hangi sigortayı alması gerektiğini biliyorsak, bunu hangi teşviklerle kapatabileceğimizi de belirleyebiliriz. Burada işbirliklerini devreye almalıyız. Örneğin herkes elektrik ve su faturası ödüyor. İSKİ veya BEDAŞ ile işbirliği yaparak DASK'ı olana teşvik versek, olmayana vermesek ve böylece DASK yapılmasını sağlasak. Devlet, DASK'ı yapıp iptal ettirenleri de görüyor. Üç ay sonra denetimi yapılabilir. İş yerleri açıldığında ya da ruhsat yenilemelerinde sigorta poliçesi kontrol edilebilir. Sadece bu adımlar bile sigortalılık oranını artırır."

Gülen, arama konferansının hedeflerinden biri olan Türkiye Sigorta Platformu için Türkiye Sağlık Platformu'ndan (TÜSAP) esinlendiklerini anlattı.

Platformu detaylandıran Gülen, "TÜSAP'ta birçok paydaş bir araya gelip çeşitli konuları açıkça tartışıyor. Benzer bir platformun sigorta sektörü için de oluşturulabileceğini düşündük. Bir dernekten ziyade kendi aramızda toplanıp karar aldığımız bir platform düşünün. Türkiye Sigorta Platformu'nun ilk toplantısını kasım ayında yapmayı planlıyoruz. İlk toplantıda çalışma usullerimizi belirleyip, düzenli olarak devam edeceğiz. Fikir önderliği rolü nedeniyle Türkiye Sigorta Birliği, bu platformun koordinasyonunu sağlayacak ve tüm paydaşların temsilcileri, belirli bir düzen ve ajandayla toplanacak." değerlendirmesinde bulundu.