Demir, Savunma ve Havacılık Sanayiinde Küresel Stratejiler Konferansı'21 etkinliğinin kapanışında yaptığı konuşmada, savunma sanayisinin Türkiye'de gelişimi dikkati çeken bir alan olduğunu ve ihracatta önemli gelişmeler beklendiğini söyledi.

Yüzdesel artışlar önemli olsa da sektörün Türkiye'nin toplam ihracatındaki payının hala çok küçük olduğuna değinen Demir, bu alandaki ihracatın ülkeler arası ilişkiler, algılar, konjonktür, müşteri ülkelerdeki gelişmeler, dünyadaki yansımalar gibi birçok faktörden etkilendiğini vurguladı.

Demir, "Türkiye'nin dünya algısı, gücü, küresel vizyonu bu konuda önümüzü açmaya yönelik bir potansiyel taşıyor. Sayın Cumhurbaşkanımızın dünya liderleri arasındaki imajı, algısı, bu konuda bizim için çok büyük bir değer. Hemen hemen tüm dış ziyaretlerinde, liderler arası görüşmelerde savunma sanayisi konusunu ilk sıralarda önemle ele aldığını biliyoruz. Hem sanayimizin gelişimi hem ihracatının önünün açılması bakımından devletimizin en üst seviyesindeki desteği tam yerinde, müteşekkiriz." diye konuştu.

Sektörün ihracatının hafif silahlar ve yivsiz av silahları, sivil havacılık, harp silahları ve ekipmanları gibi 3 başlık altında gerçekleştiğini anlatan Demir, bunların her birinin ayrı değerlendirilmesi ve strateji geliştirilmesi gerektiğini vurguladı.

İhracat çalışmalarında her türlü ülkeye özgü stratejiler geliştirmesine ihtiyaç olduğunu dile getiren Demir, konferans kapsamındaki çalışmalarda finansman imkanları, lobi faaliyetleri, hedef ülkelerdeki yapılanmalar gibi bir dizi konunun ele alındığını anlattı.

Türk savunma sanayisi firmalarının dış pazarlarda birbirleriyle rekabet etmemeleri gerektiğini ifade eden Demir, "Savunma Sanayii Başkanlığı olarak bunu sürekli gündeme getirdik ve bu konunun takipçisi olacağız. Kazan-kazana gitmektense kaybet-kaybede giden bir strateji ülkemiz için sağlıklı değil." dedi.