SON DAKİKA
Denizcilik Çarşamba 26 Mart 2025 11:28

SAMSUN'DA KILAVUZLUK HİZMETİ İÇİN BÜYÜK İHALE

Samsun'da kılavuzluk hizmetleri için 20 yıllık işletme hakkı ihalesi duyuruldu.

Samsun'da kılavuzluk hizmeti için büyük ihale

Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı tarafından açıklanan şartnameye göre düzenlenecek ihale, denizcilik sektöründe büyük yankı uyandırdı. Karadeniz sahilindeki deniz trafiğini doğrudan etkileyecek olan ihale, yeni Kılavuzluk ve Römorkörcülük Hizmetleri Yönetmeliği kapsamında yapılan ilk ihale olma özelliğini taşıyor. Bu nedenle sektör temsilcileri ve yatırımcılar süreci yakından takip ediyor.

Yüksek geçici teminat bedeli ve %25’lik başlangıç payı oranıyla dikkat çeken ihale, yerli ve yabancı yatırımcıların ilgisini çekmiş durumda. Ancak, bazı uzmanlar deniz emniyetinin kamu gelirleriyle yarıştırılmasının uzun vadede risk taşıyabileceğini belirtiyor. Rekabetin artmasıyla ihaleye katılacak şirketlerin teklifi yükseltme ihtimali bulunsa da, hizmet kalitesinin bu süreçten nasıl etkileneceği tartışma konusu. Denizcilik sektöründeki bazı isimler, en yüksek teklifi veren firmanın gerekli teknik altyapıyı sağlayamaması durumunda bölgedeki gemi trafiğinin güvenlik açısından risk altına girebileceğini savunuyor.

Samsun Bölgesel Hizmet Sahası, Karadeniz’in en önemli deniz kapılarından biri olarak kabul ediliyor. Yoğun gemi trafiği, liman faaliyetleri ve kruvaziyer turizmi gibi faktörler, bölgedeki kılavuzluk hizmetlerini kritik hale getiriyor. Bu çerçevede ihale, hizmet kalitesini artırmak ve teknolojik altyapıya yatırım yapılmasını teşvik etmek amacıyla kurgulansa da, bazı sektör temsilcileri rekabet ortamının denizcilik standartlarını olumsuz etkileyebileceği görüşünde.

Bakanlık tarafından ilan edilen ihale şartnamesi, ihaleye katılacak şirketlerin belirli teknik ve finansal yeterlilikleri karşılamasını zorunlu kılıyor. Şirketlerin belirli bir sayıda kılavuz kaptana sahip olması, kılavuzluk hizmetlerini yürütecek anonim şirketin Türk hukuku çerçevesinde kurulması ve römorkörcülük hizmetleriyle aynı sahada faaliyet göstermemesi gibi katı kurallar getirilmiş durumda. İhaleyi kazanan taraf, 20 yıl boyunca Samsun liman sahasındaki kılavuzluk faaliyetlerinden elde edeceği gelirin belirli bir oranını devlete ödemekle yükümlü olacak. %25 olarak belirlenen asgari pay oranının ihale sürecinde artabileceği, rekabetin kızışması halinde oranların öngörülemez seviyelere ulaşabileceği belirtiliyor. Bu durum, uluslararası ve yerel firmalar arasında kıyasıya bir mücadele yaşanacağına işaret ediyor.

Denizcilik sektöründe serbest piyasa rekabeti ile kamu yararı arasındaki denge konusunda farklı görüşler bulunuyor. Kimi uzmanlar, yatırımcıların yüksek tekliflerle ihaleyi kazanmasının ardından altyapı ve güvenlik yatırımlarını azaltabileceğinden endişeli. Gemilerin manevra sırasında karşılaşabileceği riskler, yetersiz kılavuz botları ve eğitimi eksik personel gibi unsurlar, uzun vadede deniz trafiği güvenliğini tehdit edebilir. Kamu payının yüksek tutulmasının, hizmet kalitesine ayrılacak bütçeyi azaltabileceği ve denizcilik standartlarının zamanla gerileyebileceği iddia ediliyor. Buna karşın Bakanlık, belirlenen şartlar doğrultusunda sıkı denetim mekanizmalarının devreye alınacağını ve hizmet kalitesinin garanti altına alınacağını ifade ediyor. Hizmeti aksatan, mevzuata aykırı hareket eden veya şartnameye uymayan firmalara ciddi idari para cezaları kesileceği ve sözleşmenin feshedilebileceği vurgulanıyor.

Samsun’daki bu ihale sürecini yakından takip eden sektör temsilcileri, Anayasa Mahkemesi’nde bekleyen iptal davasının sonucunun belirleyici olacağını dile getiriyor. Yönetmeliğin hukuki geçerliliği sürdüğü sürece ihalenin devam edeceğini savunanlar, sürecin durdurulmasının denizcilik sektöründe belirsizlik yaratabileceğini düşünüyor. Ancak, ihaleye karşı çıkan çevreler kıyılarda can, mal ve çevre güvenliğinin telafisi zor sonuçlar doğurabileceğini belirterek iptal kararının sektörün geleceği açısından kritik olduğunu ifade ediyor.

ABONE OL

EN ÇOK OKUNANLAR