Dolar $
32.49
%0.32 0.1
Euro €
34.88
%0.85 0.29
Sterlin £
40.57
%0.16 0.06
Çeyrek Altın
4086.07
%0.76 30.41
SON DAKİKA
Turizm Pazartesi 20 Eylül 2021 02:50

MİAMİ: LATİN AMERİKA'NIN KALBİNİN ATTIĞI KENT

Miami'de özellikle yerel Latin kökenli etnik grupların mahalleleri de görülmeye değer. Kentin Küba Adası'na yakınlığı nedeniyle bu mahallelerin başında "Little Havanna" olarak adlandırdıkları mahalle geliyor

Miami: Latin Amerika'nın kalbinin attığı kent

Deniz DİKMEN

Miami deyince elbette masmavi okyanus, masmavi bir gökyüzü, pırıl pırıl bir hava, bembeyaz kumsallar aklımıza gelir.

Dilerseniz size Miami’yi biraz daha yakından tanıtayım.

Aylardan Nisan sonu ve İstanbul’dan uzun direkt bir uçuşun ardından Amerika’da Florida eyaletinin ikinci büyük kenti olan Miami’ ye varıyoruz. Uçağın penceresinden baktığımda o meşhur denizini ve sahillerini görüp o an heyecan duyuyorum. Yeni mekanları, kültürleri keşfetmek insanın ömrüne ömür katıyor. Bu nedenle buraya geldiğimize de çok mutluyuz.

miami-3

Bir kıyı kent

Miami kenti günümüzde yaklaşık dört yüzelli bin nüfusa sahip Atlantik Okyanusunda bir kıyı kent. Bu nüfusun ise yüzde altmıs beşi İngilizce yerine İspanyolca konuşuyor çünkü bu kentte oturan insanlar çoğunlukla çevredeki adalardan geliyor. Gün geçtikçe bu oran daha da yükseliyor ve İngilizce konuşan kesim gitgide azalıyor.

Entersandır ki, Latin kökenli dünyaca meşhur diziler ve filmlerde bu güzel kentte çekiliyor.

İlk şehir merkezine indiğimizde kentin bu mevsimde bile ne kadar sıcak olduğunu anlıyoruz.

Sıcak iklim nedeniyle insanlar şortlar, mayolar, bikiniler, pareolar gibi hafif deniz kıyafetleri ile şehir içinde geziyor. Sanırım burada mutlaka nerde ve nasıl serinleyebileceginizi iyi bilmeniz lazım, çünkü sıcaklık zaman zaman gerçekten çok bunaltıcı olabiliyor. Klimalı dükkanlar, restoranlar, kafe ve barlar ve tabii ki deniz ve havuzlar serinleme için kurtarıcı oluyor.

miami-2

Gezip görülmeli

Miami de gezebileceğiniz ve güzel vakit geçirebileceğiniz bir çok mekan var.

Öncelikle tabii ki South Beach, Lummus Park, Crandon Park, Haulover Beach Park, South Point Park Pier, Surfside Beach ve Matheson Hammock Park gibi nice mükemmel plajlar buranın çok karakteristik yapılarından ve eğlence mekanlarından. İnsanlar yüzmeye, güneşlenmeye, eğlenmeye ve spor yapmaya bu kilometrelerce uzun bembeyaz kumsallara geliyorlar.

Amerikan dizilerine konu olmuş her biri ayrı bir renkte olan can kurtarıcıların kulübelerini de burada görmek mümkün.

South Beache’e yakın ise örneğin kentin güneyinde ve sahile parallel bulunan ve Miami’nin en şık caddelerinden biri yaklaşık iki kilometre uzunluğundaki  “Ocean Drive” yolu bulunuyor.

Tarihi ikonik binalar

Buradaki bin dokuz yirmi ile bin dokuz yüz kırk yılları arasında yapılan bir iki katlı yaklaşık sekiz yüz adet Art Deco tipi “The Webster”, “The Carlyle”, “The Breakwater Hotel”, “The Colony Theatre” gibi tarihi ikonik binalar bulunuyor. Çogunlukla bu yapılar bugün butik otel veya restoran olarak kullanılıyor. Meşhur Gianni Versace’ye ait olan ve kendisinin öldürüldüğü villada bu yol üzerinde bulunuyor ve günümüzde bir butik otel ve restoran olarak işletiliyor.

Burası herkesin görünmeye ve fiyaka atmaya geldiği bir güzergah. Değişik üstü açık arabaların veya büyük ciplerin turladığı, kızların göz alıcı kıyafetleriyle, özel saç ve makyajları ile uğrak yeri olan rengarenk bir sahil şeridi. Ocean Drive ‘da serin restoranların terasında oturup harika yemekler yiyip, kokteyler içmek ve çevreyi süzmek çok seviliyor ve çokta keyifli.

miami-5

Her yerden turist geliyor

Gelen geçenler arasında özellikle latin kökenli ve siyahi yerliler ve dünyanın her yerinden turistler dikkati çekiyor. Bir yandan egzotik müzikler çalıyor, diğer yandan muhteşem devasa palmiyelerin ardında masmavi deniz göz kırpıyor. Bir kesim insanlarda portatif deniz sandalyelerini ve sırt çantalarını almış o muazzam bembeyaz gerçekten gözün alabildiği tertemiz kumsallara doğru iniyor. Ortam çok keyifli ve neşeli…

Alış verişi seviyorsanız Miami’nin diğer ünlü bir caddesi ise Lincoln Caddesi. Hem dükkanlar, hem güzel keyifli restoranlar,  hem de art galerilerini burada bulabilirsiniz.

Miami’de özellikle yerel Latin kökenli etnik grupların mahalleleri de görülmeye değer.

Kentin Küba Adası’na yakınlığı nedeniyle bu mahallelerin başında “Little Havanna” olarak adlandırdıkları mahalle geliyor. Küba’dan Amerika’ya göç etmiş insanlar burada yaşıyor ve Küba’yı burada bir şekilde yaşatmaya çalışıyorlar. Küba sigarası saran ve satan dükkanlar mı istersiniz, küba yemekleri ve içecekleri servis eden Küba bayraklı bar ve restoranlar mı dilerseniz. Tüm dükkanlarda ve mekanlarda dekorasyonlar Küba’yı hatırlatıyor. Bazılarında domino oynanıyor. 

miami-4

Akşamları Küba müzikleri

Akşamları özellikle burası Küba müzikleri ve danslarıyla canlanıyor.

Küba Mahallesi gibi aynı şekilde bir Haiti Mahallesi de var.

Şehrin merkezinde ise bir İspanyol Caddesi bulunuyor. Burada da yol boyunca sadece Ispanyol lezzet durakları sizi bekliyor. Her yerde Ispanyol müziği çalıyor ve İspanyol dansçılara denk gelebiliyorsunuz. Sanırım buraya yerleşmiş olan göçmenler bir şekilde orijinleri unutmamaya ve hasretlerini gidermeye ve aynı zamanda yabancılarla da paylaşmaya çalışıyorlar. Bu nedenle beyaz Amerikalıdan çok burada bu latin ve siyahi göçmenler kentin baskın karakterini ve yüzünü oluşturuyor.

Eğer sanatı seviyorsanız sanırım nispeten yeni sayılan Wyndwood Walls semti size hitap edecektir. Dünyanın en başarılı graffiticilerini ve duvar çizimlerini bu bölgede görmeniz mümkün. Daha önceleri biraz varoş bir semt olan bu bölge şu an bu girişimlerle birlikte keyifli bir sanat ve tasarım merkezine dönüşüyor ve çok ilgi görüyor.

miami-1

Okyanus bizi çağırıyor

Eğer birazda Miami’nin dışına çıkmak isterseniz yaklaşık 45 dakika mesafede bulunan “Everglades Ulusal Parkı”na gidip günübirlik oradaki hem suda hem karada giden özel araçlarla uçsuz bucaksız bataklıkları ve oradaki doğal yaşamı izlemek ve keşfetmek çok güzel. 

Ben Miami’nin limanını çok seviyorum. Çünkü buradan birçok ülkeye deniz yoluyla açılabiliyorsunuz. Kent dünyanın en yoğun yolcu limanı sayılıyor. Özellikle Fort Lauderdale’den binlerce yolcu her gün gemilerine binip uzak destinasyonlara yol alıyorlar.

Bir yandan sadece yüz elli kilometre uzaklıktaki Küba Adası’na geçip Havanna sokaklarında kaybolup, o olağanüstü güzellikteki adanın her köşesini keşfedebilirsiniz ya da gemilerden birine binip Karayip Deniz ‘inden Bahama Adaları, Virgin Adaları gibi civardaki denizleri ve adaları keşfe çıkıp harika turlara katılabilirsiniz. Hatta daha uzak destinasyonlarınız tercihiniz ise buradan Orta Amerika, Meksika ve hatta Güney Amerika’ ya da gitmek mümkün.

Bu nedenle Miami benim için özel ve bana derin bir özgürlük hissi veriyor.

Geminin birine binip hiç bilmediğiniz çok uzak diyarlara gitmek ve o diyarlarda kaybolmak ne güzel bir duygu! 

Sanırım okyanus yeni keşifler için bizi çağırıyor…


ABONE OL

EN ÇOK OKUNANLAR