SON DAKİKA
GÜNDEM Cumartesi 07 Mayıs 2022 02:20

MALI PAHALIYA ALIP UCUZDAN SATIYORUZ

Türkiye ihracatta rekorlar kırmasına rağmen yüksek ithalat ve dış ticaret değerlerindeki olumsuzluklar sebebiyle malı pahalıya alıp, ucuza satmak zorunda kalıyor. Bu durum kur riskiyle birlikte dış ticarette negatif bir tablo ortaya koyuyor. Dış ticaret haddinde değerler son bir yılda 95,1'den 76,3'e düştü.

Malı pahalıya alıp ucuzdan satıyoruz

Sedat YILMAZ

Türkiye ihracatı önemli bir ivme yakaladı ve her ay yeni rekorlara imza atıyor. İhracatın artmasında pandemi, tedarik zincirinin bozulması ve Rusya – Irak savaşı etkilerinin yanında Türk Lirası’ndaki değer kaybının da etkisi gözlenirken ithalattaki agresif artış ise dış ticarette gelirlerin azalmasına, dış ticaret açığı ve dolayısıyla cari açığın artmasına neden oluyor.

2022 yılı Ocak-Nisan dönemine bakıldığında, geçen yılın aynı dönemine göre ihracat, yüzde 21,7 oranında artarak 83,5 milyar dolar, ithalat da yüzde 40,1 oranında artarak 116 milyar dolar oldu. Aynı dönemde dış ticaret açığı yüzde 129,7 artışla 32,5 milyar dolara çıktı. Nisan ayında ihracatın ithalatı karşılama oranı geçen yılın aynı ayına göre 6,6 puan azalarak yüzde 79,3 olarak gerçekleşti.

12 aylık ihracat Nisan’da 240,1 milyar dolara ulaşırken aynı dönemde yıllıklandırılmış ithalat da Şubat rakamlarına göre 289,8 milyar dolar civarında seyrediyor. İhracat ve ithalatta birim değer ve miktarın artış veya azalışının önemi dış ticarette daha fazla öne çıkıyor.

Dış ticarette katma değer

Türkiye ihracatta rekorlar kırmasına rağmen yüksek ithalat ve dış ticaret değerlerindeki olumsuzluklar sebebiyle malı pahalıya alıp, ucuza satmak zorunda kalıyor. Bu durum kur riskiyle birlikte dış ticarette açık anlamında negatif bir tablo ortaya koyuyor. Dış ticaretin fotoğrafı ise dış ticaret haddinde daha belirgin hale geliyor.

Jeopolitik riskler ve devam eden Rusya – Ukrayna savaşının tedarik zinciri üzerindeki olumsuz etkisi ithalat bedelini artırırken, yükselişe geçen ithalatın dış ticaretteki baskısı rekor ihracatları gölgeliyor. Dış ticaret açığı; Mart ayında yüzde 74,3 artarak 4,7 milyar dolardan, 8,3 milyar dolara, Nisan ayında ise yüzde 98,1 artarak 6,10 milyar dolara çıktı.

İthalatın yoğun baskısı altında dış ticaret açığının artmasının yanında dış ticaret haddi ise giderek düşüyor. Bir önceki yıla göre Ocak ayında yüzde 24,7 puan azalarak 72,8’e gerileyen dış ticaret haddi endeksi bu yılın Şubat ayında 18,8 puan düşüşle 76,3 olarak belirlendi. 2021 Ocak’ında dış ticaret haddi 97,5, Şubat’ta ise 95,1 seviyesindeydi.

Yapılması gerekenler

Dış ticaret haddinin 100'ün üzerinde bulunması; dış ticarete konu malların baz yılına göre pahalıya satılıp, ucuza satın alındığı için ihraç eden ülke lehine bir duruma işaret ederken tersi durum ülke aleyhinde bir tabloya işaret ediyor.

İhracat birim değer endeksinin ithalat birim değer endeksine bölünmesiyle hesaplanan ve 2021 yılı Ocak ayında 97,5, Şubat’ta 95,1 olarak elde edilen dış ticaret haddindeki erimenin durdurulması ve yükte hafif, pahada ağır ihraç mallarının devreye girmesi ve ihracat kilogram birim fiyatının 1,3’lerden 3 dolarlara çıkarılması gerekiyor.

Ekonomistler söz konusu jeopolitik risklerin tedarik zinciri üzerinden ekonomik yavaşlama etkisi, dış talep üzerinde baskılayıcı olabileceği gibi savaşın getirdiği lojistik aksaklıklar ve ulaşım, sigortalama maliyetlerindeki artış dış ticaret hacminde olumsuz etkilere neden olabiliyor. Söz konusu aksaklıkları hem ithalat bedelini artırıcı, hem de ihracat artışını aşağı çekici etkenler üzerinden okunması gerektiğini söylüyor.

Miktar ve değerlere dikkat

Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) açıkladığı son verilere göre, ihracat birim değer endeksi Şubat ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 9,5 arttı. Aynı verilere göre, ihracat miktar endeksi de aynı ayda bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 14,5 arttı. Endeks bir önceki yılın aynı ayına göre, yakıt hariç gıda, içecek ve tütünde yüzde 24,2, ham maddelerde yüzde 14,5 ve gıda, içecek, tütün hariç imalat sanayinde yüzde 15,2 artarken, yakıtlarda yüzde 7,5 azaldı.

İthalat birim değer endeksi yine aynı ayda bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 36,5 arttı. Endeks bir önceki yılın aynı ayına göre, yakıt hariç gıda, içecek ve tütünde yüzde 16,6, ham maddelerde yüzde 23,8, yakıtlarda yüzde 177,4 ve gıda, içecek, tütün hariç imalat sanayinde yüzde 13,7 artış kaydetti.

Böylece, ihracat birim değer endeksinin ithalat birim değer endeksine bölünmesiyle hesaplanan ve 2021 yılı Şubat ayında 95,1 olarak elde edilmiş olan dış ticaret haddi 18,8 puan azalarak 2022 yılı Şubat ayında 76,3 oldu. 100’ün altında seyreden dış ticaret haddi endeksi, malı pahalıya alıp ucuz sattığımızı ortaya koydu.

İthalatta miktar artışta

İthalat miktar endeksi Şubat’ta bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 5,9 arttı. Endeks bir önceki yılın aynı ayına göre yakıt hariç gıda, içecek ve tütünde yüzde 1,6, ham maddelerde yüzde 8,7, yakıtlarda yüzde 1,6 ve gıda, içecek, tütün hariç imalat sanayinde yüzde 12 yükseldi.

Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış seriye göre 2022 yılı Ocak ayında 152,7 olan ihracat miktar endeksi yüzde 1,5 azalarak 2022 yılı Şubat ayında 150,4 oldu. Takvim etkilerinden arındırılmış seriye göre ise 2021 yılı Şubat ayında 124,9 olan ihracat miktar endeksi yüzde 14,5 artarak 2022 yılı Şubat ayında 143,1 olarak gerçekleşti.

Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış seriye göre 2022 yılı Ocak ayında 116,7 olan ithalat miktar endeksi yüzde 1 azalarak 2022 yılı Şubat ayında 115,5 olarak gerçekleşti. Takvim etkilerinden arındırılmış seriye göre ise 2021 yılı Şubat ayında 101,8 olan ithalat miktar endeksi yüzde 5,9 artarak 2022 yılı Şubat ayında 107,8 oldu.

İhracat fiyatı ithalatın altında

Yine TÜİK verilerine göre ylın ilk ayı Ocak’ta da dış ticaret haddi 27,7 puan azalarak 72,8 ile tarihi dip seviyeye indi. İhracat birim değer endeksinin ithalat birim değer endeksine bölünmesiyle hesaplanan ve 2021 yılı Ocak ayında 97,5 olarak elde edilmiş olan dış ticaret haddi, 24,7 puan azalarak, Ocak ayında 72,8 oldu. Bilindiği üzere endeksin 100’ün altında olması malı pahalıya alıp, ucuza sattığımızı gösteriyor.

Diğer yandan Ocak’ta ihracat birim değer endeksi ocak ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 6,5 arttı. Endeks bir önceki yılın aynı ayına göre, gıda, içecek ve tütünde yüzde 5,1, ham maddelerde yüzde 21,4, yakıtlarda yüzde 56,8 ve imalat sanayinde yüzde 4,2 yükseldi.

İhracat miktar endeksi de Ocak’ta bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 10 arttı. Endeks bir önceki yılın aynı ayına göre, gıda, içecek ve tütünde yüzde 16,7, ham maddelerde yüzde 23,3 ve imalat sanayinde yüzde 13 artarken, yakıtlarda yüzde 4,4 azaldı.

Dış ticaretin trendini çizen ithalat birim değer endeksi Ocak ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 42,7 arttı. Endeks bir önceki yılın aynı ayına göre, gıda, içecek ve tütünde yüzde 19,1, ham maddelerde yüzde 35,5, yakıtlarda yüzde 217 ve imalat sanayinde yüzde 12,8 arttı.

Yine ithalat miktar endeksi Ocak ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 8,1 arttı. Endeks bir önceki yılın aynı ayına göre, gıda, içecek ve tütünde yüzde 9,0, ham maddelerde yüzde 12,4, yakıtlarda yüzde 6,1 ve imalat sanayinde yüzde 14,5 arttı.

İthalatta ivme yukarı yönlü

İngilizce ‘terms of trade’ denilen dış ticaret haddi, bir ülkenin bir birim mal veya hizmet ithal etmek için kaç birim mal veya hizmet ithal etmesi gerektiğini gösteren bir önemli bir veri olarak biliniyor. Dış ticaret haddi, bir ülkenin satın aldığı ve sattığı malların fiyatlarındaki değişmeler sonucu, ülkenin dış ticaretten olumlu ya da olumsuz etkilendiğini göstermeye yarayan bir ölçü birimi olarak kabul ediliyor. Dış ticaret haddi endeksinin 100’ün üzerinde olması malların ihracat fiyatlarının ithalat fiyatlarına göre daha yüksek olduğunu, 100’ün altı ise tam tersi fotoğrafı gösteriyor.

Diğer yandan dış ticaret haddinin ülke lehine dönmesi yani 100’ün üzerinde seyretmesi o ülkenin gelir dağılımında payının yükseldiğine, aleyhine dönmesi ise gelir dağılımındaki payın azaldığına işaret eder. Dış ticaret haddinin belirleyen unsurlar, ihracat, ithalat ve transit ticaret olarak bilinir. Söz konusu dış ticaret üçgenin hipotenüsü uluslararası fiyat oranını, dik kenarı ihracat miktarını, diğer dik kenarı da ithalatı ifade eder.

Ekonomistler ülkelerin yurtiçi üretim maliyetleri oranının, uluslararası ticarette denge ticaret hadlerinin sınırlarını belirlediğini söylüyor. Ekonomistlere göre, dış denge ile kast edilen cari işlemler dengesidir. Eğer bir ülkede cari fazla var ise, ya da cari açığın GSYH'ye oranı düşük düzeylerde seyrediyorsa dış denge kurulmuş sayılıyor. Dış dengeyi kuran ülkeler çoğu zaman dış ticaret açığı olmayan ya da düşük düzeyde olan devletler olarak biliniyor.

Rekabetçi kur ve ithal ikame

TÜİK’in açıkladığı verilere göre, ihracat birim değer endeksinin Ocak ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 6,5 artarken, ithalat birim değer endeksinin bir önceki yılın Ocak ayına göre yüzde 42,7 yükselmesini ve 2021 Ocak ayında 97,5 olan dış ticaret haddinin 24,7 puan azalarak 2022 Ocak’ında 72,8’e düşmesini değerlendiren ekonomistler, Türkiye’nin yarı mamul ürün üretmekte yeterli beceriyi en kısa zamanda kazanması ve ithal ikameyi hızlandırması gerektiğini söylediler.

Kur hareketleriyle dış ticareti yönlendirmenin yanlış olduğunu vurgulayan ekonomistler, 2022 yılında en büyük ekonomik riskin cari açığın finansmanı olduğunu dile getirdiler. Rekabetçi kurun dış ticarette mal miktarında gözlendiğini, ancak ihracatta değer açısından gözlenmediğini belirten ekonomistler, “Dövizdeki artış ihracatı yükseltiyor olsa dahi Türkiye’nin ithalata bağlı bir ihracatı olduğunu ve bu süreçte ithalatın da bundan etkileneceğini görmek gerekiyor” dediler.

Son açıklanan sanayi PMI verilerini de değerlendiren ekonomistler, manşet PMI’ın Aralık 2021’den bu yana gerileme eğiliminde olduğunu, zayıf talep, fiyat – arz yönlü baskılar ile Ukrayna’daki savaşın yavaşlamanın ana belirleyicileri olduğunu belirttiler.

PMI tarafından yeni ihracat siparişlerinin Ocak ayından bu yana ilk defa yavaşladığını, toplam yeni siparişlerin ise 7 aydır gerilediğine vurgu yapan ekonomistler, “TL’deki değer kaybı, Ukrayna’daki savaş ile enerji ve deniz taşımacılığı maliyetlerindeki artış kaynaklı maliyet yönlü baskılar sürerken, girdi enflasyonu Eylül’den bu yana en düşük düzeyde görüldü. Ancak, nihai ürün fiyatları belirgin biçimde artmaya devam ediyor” yorumunu yaptılar. Ekonomistler, istihdamın 23 aydır üst üste artmasına karşılık tedarikçilerin teslimat süreleri uzamaya devam ederken, satın alma faaliyetleri ve ürün stoklarının  azaldığına dikkat çektiler.