SON DAKİKA
Turizm Pazar 02 Nisan 2023 02:28

KAMBOÇYA, TONLE SAP GÖLÜ'NDE SUDA YÜZEN EVLER

Kamboçya'nın iklimi, tüm Güneydoğu Asya' da olduğu gibi tropikal muson yağmurların etkisindedir. Eksantrik insan ve doğa manzaralarıyla dolu Tonle Sap Gölü'ne yolculuk var

Kamboçya, Tonle Sap Gölü'nde suda yüzen evler

Deniz DİKMEN

Bugünkü yazımda beni çok şaşırtan ve hiç unutamayacağım, oldukça eksantrik insan ve doğa manzaralarıyla karşılaştığım Tonle Sap Gölü’ne sizi götürmek istiyorum. 

İnsan hayatında daha önce benzerini hiç görmediğim, yaşam tarzlarını ve hayat şartlarını bu yazımda sizinle paylaşmak benim için de çok keyifli olacak.

Aylardan Ekim ve uzun bir İndoçin gezisi dahilinde yolumuz Kamboçya’dan geçiyor. Güney Asya’da bulunan bu küçük ama çok özel ülke Tayland ile Vietnam arasında bulunuyor. Kamboçya'nın kuzeyindeki başkent Phnom Penh'e 300 km uzaklıkta, Siem Reap Nehri kıyısında bulunan ve yaklaşık iki yüz bin kişilik nüfusa sahip Siem Reap eyaletinin başkentine uçuyoruz. Havalimanı şehir merkezine oldukça yakın. Otelimize giderken hafif yağmur yağıyor. Çünkü henüz yağmur mevsimindeyiz.

kamboc-2

Tropikal iklime sahip

Kamboçya'nın iklimi, tüm Güneydoğu Asya' da olduğu gibi tropikal muson yağmurların etkisindedir. Mevsimler kuru ve ıslak mevsim diye ikiye ayrılır. Normalde bölge Mayıs’tan Ekim’e kadar yoğun yağışlı yağmur mevsimini ve Kasım ‘dan Nisan ‘a kadar kuru mevsimini yaşıyor.

Kamboçya şehir merkezinden geçerek otelimize gidiyoruz. Yolda gözümün önüne bu ülkenin bir dönem yani uzun seneler boyu çektiği büyük ızdıraplar geliyor.

Bir yandan Vietnam Savaşı, diğer yandan Kızıl Kmerler ve Pot Pot liderliğinde 1975- 1979 arasında yaşanan soykırım. Ve bu soykırımın bir buçuk milyon insanın ölümüne mal olan etkileri ülkenin karanlık sayfalarından bazıları.

Otelimize yerleşiyoruz. Ertesi gün çok enteresan bir “Tonle Sap Gölü” serüvenimiz başlıyor.

Yerel dilde ‘Tonle Sap ‘aslında ‘ Temiz Su Havzası ‘ anlamına geliyor ancak günümüzde bu göl, sadece yoğun yağış aldığı dönemlerde biraz daha temiz olabiliyor.

Tonle Sap Gölü Siem Reap kentine sadece 15 kilometre uzaklıkta. Aracımızla sabah yola çıkıyoruz ve Siem Reap nehir kenarından Tonle Gölü’ne doğru ilerliyoruz. Yol kenarındaki köy evlerini, yerel köy yaşantısını ve evlerin önünde otlayan çiftlik hayvanlarını görüyoruz. Yolumuz bir miktar asfalttan sonra kızıl bir toprak yola dönüşüyor. Renkler o kadar güzel ki tam bir renk cümbüşü, toprak yol kıpkırmızı ve doğa yemyeşil.

kamboc-3

Yerel köylüler tekne kullanıyor

Kısa bir süre sonra Tonle Sap Gölün kıyısına varıyoruz. Yerel köylüler tekneleriyle bizi bekliyorlar. Bizi gün boyu gölün üstünde gezdirip, burada yaşayan insanların yaşantısını görmemizi sağlayacak ve hikayelerini anlatacaklar.

Çok heyecanlıyım çünkü burası da belli ki bambaşka bir dünya. Tonle Sap Gölü öncelikle Güneydoğu Asya'nın en büyük tatlı su rezervi. 1997 yılında UNESCO tarafından biyoçeşitliliği nedeniyle Dünya Biyosfer Rezerv Alanı ilan edildi. Aynı zamanda önemli bir kuş cenneti. 

Göl çok enteresan bir yapıya sahip. Sene boyunca inanılmaz derecede boyut değiştiriyor. Kurak mevsimde göl küçülürken,  en yoğun yağış gördüğü mevsimde ise bu su havzası 6 kat büyüyor ve totalde yaklaşık 2700 kilometrekarelik bir alanı kaplıyor. Bu yağışlı mevsimde gölde bulunan bütün mahalleler, tarlalar, çayırlar hatta ormanlar su altında kalıyor. Daha doğrusu suyun içinde kalıyor. Durum böyle olunca da halk için bambaşka bir hayat başlıyor. Ahşap uzun kazıklar üstünde duran evler yer değiştirmeyip sadece suyun üstünde sabit kalıyorlar. Sabit olmayan yapılar ise, suyun yüksekliğine ve akışına göre yüzlerce metre sürüklenebiliyor. Oradan oraya yer değiştirebiliyor. Bu tarz sabit evler için suyun seviyesi yağmurlu mevsimde yaklaşık 9 metre civarında yükselebiliyor ve bu nedenle yapıların üstüne oturdukları kazıkların da oldukça yüksek olması gerekiyor yoksa ev suyun altında kalabilir.

kamboc-4

Yüzen evler kendini gösteriyor

Su üstünde yüzen evler de suyun seviyesine, akıntısına göre semt değiştiriyor. Bu evlere “floating houses” diyorlar. 

Kamboçya’da Tonle Sap Gölü büyüklüğü nedeniyle “iç deniz” olarak da anılıyor. Yağışlı dönemden sonra ise göl gene küçülmeye ve su yüksekliği azalmaya başlıyor.

Tonle Sap Gölü’nde günümüzde yaşamını devam ettiren 170 tane köy var.  80 bin insan bu şekilde devamlı gölün üstünde yaşıyor. Gölün üstünde ve çevresinde yaşayan nüfusun toplam sayısı ise 3 milyonu buluyor. Burada yaşayan insanlar için hayat şartları oldukça zor. Gölün üstünde iki gün yol alıp, gölün ortasına ulaşıp burada balık tutmaya giden ve hayatını kazanmaya çalışan köylüler var. Köylerine geri dönmeden bazen bir hafta kadar bu gölün ortasında geçirip, avlarını tamamlamaya çalışıyorlar.

Gölün üstünde yaşayanlar Vietnam, Cham ve Khmer kültüründen gelen ve kayıtlı olmayan mülteciler. Onlara burada ‘unutulmuş insanlar’ veya ‘vatansız insanlar’ diyorlar. Göl bu mültecilere resmen bağrını açarak yeni bir vatan ve yaşam alanı olmuş.

Teknemize biniyoruz. İnsanlar turist olduğumuz için bize oldukça nazik davranıyorlar. Çok fakir oldukları her hallerinden belli. Burada amaç balıkçılığın ve tarımın yanı sıra turizmden de ailelerine biraz gelir sağlamak.

kamboc-5

300 balık çeşidine yaşam alanı sağlıyor

Gölün üstünde yol alırken etrafımızı küçük tekneler sarıyor. Bir anne iki küçük çocuğu ile birlikte teknemize eşlik ederek meyve satmaya çalışıyor. Yiyeceğimizden değil ama yardım olsun diye kırmayıp alıyoruz. Diğer yandan iki tane küçücük çocuk bize ellerindeki bir yılanla şov yaparak para kazanmaya çalışıyorlar. Onlar da nasiplerini alıyorlar tabii. Biz onları izlerken “göle düşerler mi?” endişesi de yaşıyoruz. Ancak, gölün üstünde olmaya o kadar alışıklar ve tekneye o kadar hakimler ki insan becerilerine hayranlık duyuyor.

Bir yandan da suyun üstünde yüzen türlü bitkileri görüyoruz. Suyun rengi toprak renginde çamurlu gibi ve dibi hiç bir şekilde görünmüyor. Burası yüzmeye kesinlikle uygun değil. Gölde bulunan yaklaşık 300 balık çeşidinin yanı sıra, burası birçok hayvan çeşidine bir yaşam alanı sağlıyor.

kamboc-1

Gölde 11 çeşit yılan mevcut

Göl geçmişte özellikle Siam timsahlarına ve en az 11 çeşit yılana ev sahipliği yapıyordu. Ancak bu hayvanların sayısı kıymetli derileri nedeniyle her gün azalıyor.

Gün boyunca nehrin üzerinde geziyoruz. Şansımıza hava çok güzel. Suyun üstündeki yaşam bizi her yerde şaşırtıyor. Su da yüzen kilise mi istersiniz, suda yüzen okul mu, yoksa postane mi ya da dükkanlar, kafeler, restoranlar mı istersiniz. Her yerde suyun üstünde evler var. Fakat evler gerçekten gölün suyu ile öylesine bütünleşmiş ki görmeniz gerekir. İnsanlar da yarı evde yarı suda yaşıyor sanki. Yaşam burada gerçekten çok farklı. Kazıkların üstündeki evlerden çocuklar atlayarak zıplayarak ya evlerin içine giriyorlar ya teknelerine atlayıp suyun üstünde oynuyorlar veya annelerine babalarına yardım ediyorlar.

Gölün üstünde küçük bir yerleşime alanına vardığımızda, küçücük çocuklar gene çevremizi sarıyor. Kimisi ya tenekeden ya da plastik atıktan yapılmış leğenlerin içinde gölün üstünde salınıyor. Bu tarz leğenler çocuklarla birlikte nasıl batmıyor diye insan hayret ediyor. Bu nasıl bir yaşam? Gördüklerime gerçekten inanamıyorum.

Teknemiz ile yanaştığımız bu yerde yerli köylüler bir nevi büyük bir salın üstünde gelen misafirleri ağırlamaya çalışıyorlar. Burası sanki fantastik bir dünya, gerçek olamazmış gibi geliyor insana. Salın üstünde bir yandan yerliler bir kafesin içinde yakaladıkları timsahları bize gösteriyorlar. 

Göl Kamboçyalıların merkezi konumunda

Bir diğer tarafta tezgahlar açmışlar ve turistik eşya satmaya çalışıyorlar. Hemen onun yanında da içinde yılan, akrep bulunan buraya has özel içkileri bize ikram ediyorlar ve finalinde de timsah etinden hazırladıkları yiyecekleri biz uzatıp tatmamızı istiyorlar. Salın önünde ise, bir tarafta bildiğiniz bir çamaşır leğeninin içinde oturup gölün üstünde yüzen bir çocuk, diğer tarafta boynuna bir yılan dolamış küçük kardeşi ile birlikte bize gösteri yapıp para kazanmaya çalışan başka bir çocuk bizi izliyorlar. Ortamı anlatmamın imkanı yok gibi. Fakirlik had safhada, insanların yaşam savaşı ve suyun içinde, bu özel doğal ortamla olan bütünlükleri inanılmaz!

Dünyada birçok ülke gördüm ama Tonle Sap Gölü’nde yaşayan bu insanlar ve özellikle çocuklar hiç bir zaman unutamayacağım insan manzaraları arasında hafızamda yerini aldı.  

Günümüz bu şekilde Tonle Sap Gölü’nde geçiyor. Yerel insanlar bu gölü Kamboçya’nın kalbine benzetiyorlar. Göldeki suyun seviyesinin artmasını ve alçalmasını bir kalbin atışlarına benzetiyorlar çünkü göl onlar için de hayatlarının merkezi ve aynı bir kalbin pompaladığı kan gibi gölün suyu da bu insanlara yaşam veriyor.

Umarım anlattıklarımla siz de benim gibi bu insanların yaşam öykülerinden çok etkilenmişsinizdir. İnşallah bir gün benim için de sizin için de Kamboçya’nın bu kalbine tekrar bu güzel insanların yanına gitmek nasip olur.

ABONE OL

EN ÇOK OKUNANLAR

ajet 160x600