Dolar $
32.42
%-0.32 -0.1
Euro €
34.96
%-0.34 -0.12
Sterlin £
40.51
%-0.75 -0.3
Çeyrek Altın
4092.28
%0.61 24.65
SON DAKİKA
İŞ DÜNYASI Pazartesi 17 Mayıs 2021 02:10

"İŞ DÜNYASININ İSTEĞİ GÜVEN "

TOBB Ticaret ve Sanayi Odaları ve Konsey Üyesi Murat Kırlangıç, "İş dünyası güven ortamı istiyor, yeni reformlarla birlikte önlerinin açılmasını istiyor, dövizin sabit olup, faizin düşük olmasını istiyor. Makine alımlarında ve yatırımlarında destek bekliyoruz. Faiz desteğimiz karşılanırsa yatırımlarımız da daha hızlanır" dedi.

"İş dünyasının isteği güven "

Neşe BERBER

 

Geçtiğimiz bu bir yıl içerisinde 2020 yılını nasıl geçirdiniz?

Tabii 2020 yılı tüm dünyada zor geçti, en büyük sıkıntıyı da tabii ki iş dünyası çekti, bu dönemde yüzde 76 sektörümüz pandemiden etkilendi. İlimiz ölçeğinde ise olumsuz bir durum mevcut, şehrimizin ana sektörleri, turizm ve hizmet sektörü olması sebebiyle pandemiden en çok etkilenen şehirlerin içerisindeyiz diye düşünüyoruz. Tabii iş yerleri son bir yılda neredeyse kapalı, paket servisi yaparak varlıklarını devam ettirme mücadelesi veriyorlar. Bu süreçte cafeler, restaurantlar, kıraathaneler gibi birçok işletme kapalı, tabii sadece bu işletmelerle de kalmıyor. Bu işletmeler içerisinde sağlanan istihdam da işçiler de çok sıkıntılı durumda Devletimiz burada her ne kadar destek verse de, o desteklerin şu anda ikinci kısıtlamadan sonra süreci biraz sıkıntıya doğru götürmeye başlamış durumda.

Sanayisine baktığımızda şu anki mevcut durumu nasıl?

Biz tarım ağırlıklı bir şehiriz, sonra hizmet sektörü dediğimiz turizm ile gıda sektörü geliyor, sonrasında sanayi şehri. İlimizde 4 tane organize sanayi bölgesi var, bir tanesi besi organize sanayi bölgesi, üç tanesi de karma organize sanayi bölgesi. Beşinci karma organize sanayi bölgesini de Taşova bölgesinde kurmak üzereyiz, kurma çalışmalarını sayın Valimiz önderliğinde başlattık, 4 OSB de yüzde yüz doluluk oranında. Tabii biz tarımsal sanayimizi geliştirmenin çabası içerisindeyiz oda olarak. Çünkü bizim ciddi anlamda tarımsal verilerimiz var bu verileri de kullanarak, tarımsal sanayimizi geliştirip ürünlerimizi katma değer sağlayarak ihraç etmek istiyoruz hedefimiz bu.

Ekonomide tarım öncelik

Ekonomide önceliğinizin tarım olduğunu söylediniz. Bize biraz daha detay verebilir misiniz? Hangi sektörler daha öne çıkıyor sizde?

Şöyle doğal taş dediğimiz mermer sektörü, Türkiye'deki mermer ihracatının büyük bir kısmını biz yapıyoruz. Amasya 5 mermeri dediğimiz bir doğal taşımız var burada, özellikle bu doğal taş dünya tarafından çok tutuluyor ve çok ciddi anlamda ihraç ediliyor. Bunun yanı sıra tekstil, Makine tesisat, gıda ürünleri ve mobilya sektörü var, bunlar bizim şehrimizde ilk beşte yer alan ve ihracat potansiyelleri olan sektörler bunlar, bu yüzden de bu sektörler ön planda.

Şehir olarak en fazla neleri ihraç ediyorsunuz?

Doğal taş, mobilya ve tarım sektörünün ürettiğimiz ürünleri, öncelikle 2020 yılında kirazı çok ihraç ettik. Bu arada giyim eşyası, tekstil ürünleri, gıda ürünleri ihraç ediyoruz. Bu arada Merzifon'da ankastre grubu üreticileri var, bu ankastre grubu da 60 ülkeye ihracat ediyor.

İhracatçının önü açıldı

İhracatta bir artış var mı? 2020 yılı pandemi yılı olduğu için nasıl geçti ihracat olarak sizin?

Bildiğiniz gibi doların, dövizin yükselmesi ile birlikte ihracatçıların önü açıldı. Biliyorsunuz Türkiye Cumhuriyeti tarihindeki ihracat rekorlarını kırdık. Ticaret Bakanı açıkladı bunu. Biz de ilimiz olarak ihracat potansiyelimizi yükselterek devam ediyoruz. 

Evet, ihracatımız bu dönemde artış gösterdi, bazı ürünler pandemi nedeniyle öne çıktı. Bu durum sizde de oldu mu?

Pandemi sürecinin Çin'den başlamasından dolayı, dünyanın ithalat noktasında Türkiye'ye yöneldi. Türkiye'de tabii şehrimizde de artış olmuş durumda. Biz bu sene çok ciddi anlamda kiraz ihrac ettik. Amasya elması diyebiliriz ama son dönemlerde 09 dediğimiz bir kirazımız var, bu kirazı dünyanın çeşitli bölgelerine ihraç ederek ciddi anlamda çiftçilerimiz para kazandılar.

Ekonomiyi geliştirmeye çalışıyoruz

Sanayide hedefleriniz nedir?

TOBB Başkanı Sayın Rıfat Hisarcıklıoğlu'nun önderliğinde 365 oda ve borsa olarak ülkemizin, ekonomisini geliştirmek için çalışıyoruz. İlimize baktığımız zaman son dönemde şunu söyleyebilirim; Kenevir üretebilen 19 ilden bir tanesi Amasya, bu yeni bir mamül, bununla ilgili de son dönemde bir yatırımcımız geldi. Türk Alman ortaklığı bir şirket kuruldu. Organize sanayi bölgemizde yer tahsis çalışmalarımızı başlattık ve buraya 120 milyon euroluk kenevir işleme tesisi kuruluyor, tüm dünyada Amasya'da ve bölgede üretilen keneviri işleyip ihraç edecek. Bu şehrimiz ve ülkemiz için çok önemli bir yatırım olarak görüyoruz. Tabii bu yan sektörleri de ciddi anlamda büyütecek bir yatırım çünkü sadece kenevirin işlenip, çeşitli mamul olması ve bu yatırımlarıyla ilgili bir tane değil en az 8-10 fabrika kurulacağını düşünüyoruz.

Bu şehrinize aynı zamanda bir istihdam kapısı olacak gibi de gözüküyor.

Kesinlikle o açıdan bakıyoruz, yatırım ülkemiz için önemli çünkü hammadde üretimi anlamında ve ana mamül üretimi anlamında önemli yatırım. Yan sektörlerinin geliştirilmesi ve ihracat potansiyeli olması açısından önemli bir yatırım. En önemlisi de ilimiz için istihdam sağlayacak olması. Amasya Karadeniz'de son dönemde en tercih edilen iller arasında yatırım anlamında. Kolay ulaşılabilir olması yatırımcılar açısından cazip bir şehir, 4.bölgeyiz organize sanayi bölgelerinde 5. bölge teşvikten faydalanıyoruz, bunun için de önemli. Şehrimizin içerisinde yatırım yapma olanaklarımız her geçen gün artıyor ve şehir olarak yatırımcıyı her şekilde kucaklıyoruz. Yatırımcıların uğraşacağı bütün işlerle valilik, belediye ticaret sanayi odası olarak, bizzat ilgileniyoruz, bizzat her şeye ulaşmasını sağlıyoruz.

murat-i

57 şirket kapandı 135 şirket açıldı

Yeni şirketlerde ne kadar talep var? Artış var mı?

2020 Mart ayından bugüne baktığımızda şehrimizde 57 şirket kapandı, 135 şirket açılmış durumda. Tabii bu tamamen pandeminin etkisiyle oluşan bir şey. Pandemi ile birlikte yeni sektörler ortaya çıktı, teknolojiyi kullanan sektörler ön plana çıktı, ticaret ön plana çıktı. Bunlarla ilgili de tabii iş dünyası çalışma yapıyor.

Pandemi ile birlikte kartlar yeniden dağıtılıyor aslında, dijitalleşme çok büyük bir önem kazandı. Sizin e-ticarette dijitalleşme konusundaki düşünceleriniz nedir? Üyelerinize bu konuda nasıl destek veriyorsunuz?

Pandemi ile birlikte yıllar alacak pek çok teknolojiye birkaç ayda uyum sağladık. Bugün hayatımızın bir parçası haline gelen video konferans bunun güzel bir örneği. Diğer yandan özellikle e-ticaret hız kazanıyor, önümüzdeki yeni bir fırsat bu dijitalleşme. Yaşadığımız dönemin ticaret yolu dijitalleşmeden geçiyor, 20 trilyon dolarlık bir pazar 7 milyar insan ekran ucunda ve bir anda ulaşabiliyorsunuz. Tüm ülkeler dijital dönüşüme yöneliyor, bu dönüşüme ayak uyduramayan şirketlerimizin de önümüzdeki dönemde ayakta kalması zor görünüyor. Pandemi ile birlikte tüm ülkeler dijitalleşmede önemli bir sıçrama yaşadı. 2020 yılında küresel elektronik ticaret pazarı 1 trilyon dolar seviyesine ulaştı. Daha önce e-ticaret yapmaktan korkanlar, şimdi e-ticareti nasıl yapabileceklerini öğrenmeye çalışıyor. Biz de e-ticareti geliştirmek anlamında üyelerimize e-ticaret eğitimleri veriyoruz, son dönemde ciddi anlamda e-ticarete yönelme oldu. Pandemi döneminde en çok finansmana erişimde zorluk çeken üyelerimize finansmana ulaşmalarında aracılık ettik ve Devlet teşviklerinden faydalanmaları için ön ayak olduk, bilgilendirdik.

Beklentilerimizi ilettik

Beklentileriniz nedir?

Biz İller ve oda başkanları olarak bütün illerimizin beklentilerini Sayın TOBB Başkanı'na ilettik. Başkanımızın da Sayın Cumhurbaşkanına ilettiğini biliyoruz. Ne kadarı karşılanacak, ne çıkacak bugünkü Cumhurbaşkanımızın açıklamalarında hep birlikte göreceğiz ama iş dünyası olarak beklentimiz çok yüksek. Biz 2023 yılında 500 milyar dolar ihracat hedefi koymuş, bir ülkeyiz Sayın Cumhurbaşkanımız ile birlikte 2023 hedeflerine gitmek istiyoruz. Iş dünyası olarak da biz bu reformla birlikte şahlanmak istiyoruz.

Ne olursa rahat edersiniz iş dünyası olarak?

İş dünyası güven ortamı istiyor, yeni reformlarla birlikte önlerinin açılmasını istiyor, dövizin sabit olup, faizin düşük olmasını istiyor. Tabii yatırım ortamının iyileştirilmesini istiyor, biliyorsunuz biz birçok sektörde ithalata dayalı, ihracat yapan ülkeyiz ve bu ithalata dayalı üretimin önünü kesmek için bunlarla ilgili destek bekliyoruz. Makine alımlarında ve yatırımlarında destek bekliyoruz. Biz iş dünyası olarak faiz desteği bekliyoruz, bu faiz desteğimiz karşılanırsa yatırımlarımızın da daha hızlandığını düşünüyorum. Sayın Cumhurbaşkanımızın çok geniş bir çalışma yaptığını biliyorum. İnşallah bütün iş dünyasının beklentilerini karşılayacağını düşünüyorum.

Türkiye'yi global olarak baktığınızda dünyanın içerisinde nasıl görüyorsunuz?

Türkiye son dönemlerde çok ciddi atılımlar yapan, sanayisini çok geliştiren, teknolojiyi çok iyi kullanan ve geliştiren bir ülke olarak ön plana çıkıyor. Biz bu şekilde çalıştığımız zaman, dünyanın ilk 10 ekonomisine geçeceğimize inanıyorum. Çok ciddi anlamda ülkemiz zaten bölgesel bir güç, yakın zamanda dünyada da süper güçler arasına gireceğini düşünüyorum. Biz iş dünyası olarak çalışmalarımızı bu şekilde yürütüyoruz, üretip ihraç etme derdindeyiz. Sayın Cumhurbaşkanımızın önderliğinde, TOBB Başkanı Sayın Rıfat Hisarcıklıoğlu'nun önderliğinde iş dünyası olarak hele bu pandemi döneminde çok ciddi anlamda Cumhuriyet tarihinin rekorunu kırdık.

Devlet bankaları yanımızda oldu

Bu dönemde bankalarla olan diyaloğumuz nasıl oldu?

Son dönem biliyorsunuz pandemi dönemi ile birlikte pandeminin öncesinde nefes kredileri dağıttık. TOBB Başkanımız ile birlikte 81 ilde 365 oda ve borsa üyelerine nefes kredisi dağıttı. Düşük faizli idi bu krediler, sonrasında KGS kredileri ile iş dünyasına çok ciddi anlamda destek verildi. Aslında bu süreçte bankalar yanımızda oldu diyebiliriz özellikle devlet bankaları dediğimiz Halkbank, Vakıfbank, Ziraat Bankası bütün argümanları ile birlikte bizim iş dünyasının yanındaydı. Özel bankalara geldiğimizde de tabii ki özel bankalar devlet bankalarının mantığında yürümediği için daha hızlı karar alıyorlar ama bu dönemde de Devlet bankaları faizleri çok oynak tutarak bizi biraz sıkıntıya soksa da nihayetinde finansmana ulaşmamız noktasında ellerinden geldiği kadar yardımcı olduğunu düşünüyorum.

Rıfat Hisarcıklıoğlu özel bankalara bir çağrısı olmuştu. Elinizi siz de taşın altına koyun demişti. O açıklamadan sonra farklı bir şey oldu mu?

Özel bankalar Devlet bankaları kadar elini taşın altına soktu diyemeyiz ama bizim iş dünyamızın şu andaki en büyük problemi, finansmana erişim noktasında belli bir oranda özel bankalar da devlet bankalarının yarısı da olsa elini taşın altına koydu diyebiliriz. 


ABONE OL

EN ÇOK OKUNANLAR