Yatırım yönetimi ve sigorta araştırmaları sağlayıcısı Conning’in “İklim Riski: İşletmeler için Yakın Bir Tehdit” başlıklı yeni raporu, sigorta sektöründe hem fiziksel hem de geçişsel iklim değişikliği risklerinin değerlendirilmesi ve yönetilmesinin giderek daha önemli hale geldiğini ortaya koyuyor. Raporda, sigorta yöneticileri arasında yapılan anketin sonuçlarına dayanarak, sektörün karşılaştığı temel zorluklara ilişkin içgörüler sunuluyor.

İklim değişikliği, daha sık görülen aşırı hava olayları ve ekosistemlerdeki bozulmaların yanı sıra insan geçim kaynaklarındaki aksamalar gibi potansiyel etkiler yaratıyor. Bu durum, sigorta sektöründe mali kayıplar ve riskler konusunda önemli endişelere yol açıyor. Conning Sigorta Araştırmaları grubunda Veri Analitiği ve Sigorta Teknolojisi Direktörü Manu Mazumdar, yöneticilerin %60'ının iklim riski değerlendirmelerini geliştirmek için araçlara, tedarikçilere, verilere ve sigortacılık uygulamalarına yatırım yapmayı planladığını belirtti. Anket ayrıca, doğrudan primleri 5 milyar dolardan az olan ve pazarın %53’ünü oluşturan daha küçük sigortacıların, iklim riskinin yönetiminde ek destek arayışında olduğunu vurguluyor.

Rapora göre, sigorta yöneticilerinin %91’i iklim değişikliğinin işletmeleri için ciddi bir tehdit olduğu konusunda önemli endişe taşıdıklarını belirtirken, yalnızca %9’u belli bir düzeyde riskin varlığını kabul ediyor. Bu durum, sektörün iklim değişikliği ile ilgili risklerin yönetiminde ne kadar kritik bir dönemde olduğunu gösteriyor.

Conning’de Yönetici Direktör ve Sigorta Araştırmaları Başkanı Scott Hawkins, 2017-2023 döneminde ev sahibi sigortası ve ticari mülk hatlarının toplamda 935 milyar dolar zarar ve gider bildirdiğini, buna karşılık kazanılan net primin 882 milyar dolar civarında olduğunu ifade etti. Hawkins, bu sonuçların gösterdiği üzere, daha uzun kuyruklu hatların güçlü yatırım getirileriyle işletme karı elde etme potansiyeline sahip olduğunu, ancak mülk hatlarının kısa kuyruklu olması nedeniyle %105’e %106’lık birleşik oranlarının sürdürülebilir olmadığını belirtti.

Sigorta sektöründe iklim riskinin yönetimi, sadece bir zorunluluk değil, aynı zamanda uzun vadeli sürdürülebilirlik açısından da kritik bir öneme sahip. Yöneticilerin iklim riskine karşı aldıkları tedbirler ve yaptıkları yatırımlar, sektörün gelecekteki sağlığını etkileyebilir. Daha küçük sigorta şirketlerinin bu alandaki zorlukların üstesinden gelebilmek için daha fazla destek arayışı içinde olmaları, sektördeki bu zorluğun daha geniş bir çerçevede ele alınması gerektiğini gösteriyor.