HEDEF ENERJİ GÜVENLİĞİ!..
Cumhurbaşkanlığı Güvenlik ve Dış Politika Kurulu Üyesi Prof. Dr. Nurşin Ateşoğlu Güney: "Önümüzdeki yıllarda NATO'nun Uluslararası Enerji Ajansı'ndan özel enerji sektörüne kadar tüm aktörlerle ilişkilerinin yoğunlaşmasını beklemek gerekir". MEF Üniversitesi İktisadi İdari ve Sosyal Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Kibaroğlu: "900 milyondan fazla insana güvenlik sağlayan NATO'nun enerji konusunda uzmanlaşmış bir yapısı mevcut değil. Enerji güvenliği, NATO'nun güvenlik konusundaki kapsamlı yaklaşımının meşru bir parçasıdır"
Cumhurbaşkanlığı Güvenlik ve Dış Politika Kurulu Üyesi Prof. Dr. Nurşin Ateşoğlu Güney, "Önümüzdeki yıllarda NATO'nun Uluslararası Enerji Ajansı'ndan özel enerji sektörüne kadar tüm aktörlerle ilişkilerinin yoğunlaşmasını beklemek gerekir." dedi.
Güney, AA muhabirine yaptığı açıklamada, NATO'nun enerji güvenliği konusunda müttefikler arası bilincin artırılması, önemli enerji altyapılarının korunması, mühimmatlarda enerji güvenliğinin sağlanması olmak üzere üç temel prensibinin olduğunu ifade etti.
NATO'nun enerji güvenliğini ortak güvenlik meselesi olarak gördüğünü belirten Güney, NATO üyelerinin enerji kaynaklarına erişiminin daim olması için farkındalık yaratılması, risk ve tehditlerin takibi, kritik altyapının korunması ve müttefiklerin bu konuda dayanışmasına öncelik verildiğini söyledi.
Güney, NATO'nun 70. yılındaki politikalarının dünya kamuoyunu şekillendirmede önem arz ettiğine dikkati çekerek, "NATO'nun politikalarındaki öncelikleri değişiklik gösterse de önümüzdeki yıllarda NATO'nun Uluslararası Enerji Ajansı'ndan özel enerji sektörüne kadar tüm aktörlerle ilişkilerinin yoğunlaşmasını beklemek gerekir." değerlendirmesinde bulundu.
NATO enerji altyapılarının güvenliği
MEF Üniversitesi İktisadi İdari ve Sosyal Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Kibaroğlu ise 900 milyondan fazla insana güvenlik sağlayan NATO'nun enerji konusunda uzmanlaşmış bir yapısının olmadığına dikkati çekerek, şöyle konuştu:
"Enerji güvenliği NATO'nun güvenlik konusundaki kapsamlı yaklaşımının meşru bir parçasıdır. NATO, 10 yıldan önce başlattığı çalışmalarına kritik enerji alt yapısı, transit geçiş bölgeleri ve enerji hatlarının korunması da dahil olmak üzere enerji güvenliğini sağlayacak yetenekleri geliştirmek ve müttefiklerle stratejik değerlendirmelerde bulunmak konularında devam etmektedir."
NATO'nun enerji altyapılarının korunmasını sağlamak için enerji alanında uzmanlaşmış kurum ve kuruluşlarla çeşitli projeler geliştirdiğini aktaran Kibaroğlu, bu kapsamda müttefik ülkelerdeki rafineriler, boru hatları, dağıtım şebekeleri ve enerji üretim tesisleri gibi kritik enerji alt yapılarının fiziki güvenliğinin ve emniyetinin sağlanması için çalışmalar yürütüldüğünü aktardı.
Kibaroğlu, bu tesislere ve altyapıya yönelik siber saldırı olasılığına karşı da önlemler alındığına işaret ederek, şöyle devam etti:
"Geçtiğimiz yıllarda NATO'nun Afganistan'daki yakıt konvoylarına yapılan saldırı, askeri operasyonlarda enerji arzının garanti edilmesinin ne kadar önemli olduğunu göstermiştir. NATO'nun operasyonlarda görev alan birliklerinin enerji ve yakıt ihtiyacını sağlayan tedarik yollarında kesintiye uğramasına sebep olabilecek teröristlerin ya da korsanların saldırılarının önlenmesi gibi konular büyük önem arz etmektedir."