Dolar $
32.33
%-0.12 -0.03
Euro €
34.94
%0.26 0.09
Sterlin £
40.91
%-0.02 -0
Çeyrek Altın
3912.44
%-0.12 -4.75
SON DAKİKA
Turizm Pazar 10 Aralık 2023 02:36

GÜNEŞİN KENTİ MALAGA

Size bu yazımda Malaga kentini biraz daha yakından tanıtmak isterim. Malaga, Iber Yarımadası'nın doğu kısmında Costa del Sol Sahili'nde Endülüs Bölgesi'nde yer alıyor. Kent Afrika kıtasının sadece 130 km kuzeyinde ve meşhur Atlantiğe açılan Cebelitarık Boğazı'na 100 km uzaklıkta

Güneşin kenti Malaga

Deniz DİKMEN

İstanbul’da kara kış, soğuk günler kendini şu günlerde gösteriyor. Hava kapalı, karanlık ve yağışlı ama dünyanın başka köşeleri hala yazdan kalma, güneşli günler yaşıyor. Gelin şu kış aylarında bile iklimi ılıman olan İspanya’nın meşhur Costa del Sol Sahili’ne, çok sevilen sahil ve güneş kenti Malaga’ya gidelim. Malaga oldum olası Avrupalı turistlerin güneşi, denizi ve güzel ambiyansı nedeniyle sene boyunca gitmeyi tercih ettiği bir kent.

Size bu yazımda Malaga kentini biraz daha yakından tanıtmak isterim.

Malaga, Iber Yarımadası’nın doğu kısmında Costa del Sol Sahili’nde Endülüs Bölgesi’nde yer alıyor. Kent Afrika kıtasının sadece 130 km kuzeyinde ve meşhur Atlantiğe açılan Cebelitarık Boğazı’na 100 km uzaklıkta.

Costa del Sol dediğimiz bu sahil kesiminde Malaga, Rincon de la Victoria, Torremolinos, Benalmadena, Fuengirola, Alhaurin de la Torre,  Marbella ve San Pedro Alcantara kentleri birlikte Metropoliten Malaga Bölgesi’ni oluşturuyor.

Gemi ile biz de Kuzey Afrika’dan geliyoruz ve gece Cebelitarık Boğazı’ndan geçiyoruz. İki kıta bu noktada birbirine ne kadar yakın. İlk defa bu bölgeden geçiyorum ve çok heyecan duyuyorum. Aklıma buraya kadar gelip buradan yavaş yavaş Atlantik’e akan ve Amerika kıtasına yol alan yelkenciler geliyor. İnsanoğlu macerayı ve keşfetmeyi ne çok seviyor.

Cebelitarık Bölgesi Iber Yarımadası’nda küçücük 6,7 km²'lik bir alan ile Britanya Denizaşırı Toprağı sayılıyor. Cebelitarık da özerk bir bölge ve Türk vatandaşları İngiliz vizesi ile buraya giriş yapabiliyorlar.

Gece Cebelitarık Boğazı’nda geçiyoruz ve sabah gözlerimizi açtığımızda kendimizi Malaga Limanı’nda buluyoruz. Masmavi bir deniz, hafif parçalı bulutlu bir gökyüzü bizi bekliyor. Gün boyu bu güzel şehiri gezeceğiz ve tanıyacağız.

mealaga-2

Avrupa’nın en kentlerinden biri

Malaga, Avrupa’nın en eski kentlerinden bir tanesi. Şehir yaklaşık üç bin yıl önce Finikeliler tarafından kurulmuş ve bu üç bin yıldır burada yerleşim ve hayat var. Zaman içinde buraya Romalılar, Vizogotlar, Araplar ve Hristiyanlar el koymuşlar ve Malaga daima Endülüs’ün en güzel ve önemli kentlerinden birisi olmuş. Malaga kenti günümüzde turistik öneminin yanı sıra İspanya’nın da Barselona’dan sonra en önemli ticari limanıdır ve buradan Endülüs’te yetişen zeytinler, limonlar, portakallar, bademler, kurutulmuş meyveler ve şaraplar dünya pazarlarına ihraç edilir.

Gemimizden inip önce limanın çok yakınında buluna meşhur La Maguelata Plajı’ndan geçiyoruz. Burası yaz aylarında çok kalabalık oluyor ve insanlar denizin ve güneşin keyfini çıkarıyorlar. La Maguelata’yı kalabalık bulanlar ise hemen yan tarafta ki La Caleta Plajı’nı tercih ediyorlar. Bu iki plaj gibi Malaga’da 14 plaj daha var.

Buradan hareketle kentin sadece 170 metre yüksekliği olan bir tepesinde bulunan Gibralfaro Kalesi’ne çıkıyoruz. Bu kaleden Malaga manzarası çok güzel. Gibralfaro on birinci yüzyılda Endulüs’te yapılan bir Arap kalesi. Kaleden aşağıya gerçekten çok hoş bir manzara ve yürüyüş yolları var. Manzaramızı izledikten sonra yavaş yavaş Malaga sokaklarından aşağıya kent merkezine doğru iniyoruz.

Kent aslında yaz kış demeden her zaman çok hareketli ve neşeli bir merkez. Çarşı pazardan, restoran ve kafelerden, her türlü müzeden ve tarihi yapılardan ne isterseniz burada her şey var. Bu nedenle kentte gezmek veya yaşamak çok keyifli. Eski kent merkezinde yolumuz Malaga Katedrali’ne ve Piskoposluk Sarayı’na çıkıyor. Burası Barok tarzında yapılmış dev bir kilise. Katedral 1528 yılında inşa edilmeye başlanmış fakat mali nedenlerle maalesef ancak 1782 yılında tamamlanmış ancak ikinci kulesi gene de eksik kalmış.

malaga-3

Pablo Picasso’nun doğum yeri

Kent ise Santa Cristo de la Salud, Sagrario ve Victoria Kiliseleri gibi birçok güzel kiliseye ev sahipliği yapıyor. Malaga ayrıca ünlü ressam Pablo Picasso’nun doğum yeri ve bu nedenle kentte bu harika ressam ile ilgili de birçok ize rastlanıyor. Örneğin Plaza de la Merced No 16 da Pablo Picasso’nun 25 Ekim 1881 de doğduğu eve denk geleceksiniz. Picasso o dönem Malaga’nın köklü iki ailesi olan Picasso ve Ruizlerin torunu olarak dünyaya geliyor. Babası bir resim hocası olan Picasso çok küçük yaşlarda 1888 ve 1889 yılında resim yapmaya başlıyor. İlk tablosu ‘Malaga Köprüsü Manzarası’ ve diğeri ise ‘Sarı Picador’da. Picasso’nun Malaga’ya olan düşkünlüğünü ve boğa güreşlerine olan ilgisini seçebiliyorsunuz. Pablo Picasso sadece bir ressam ve heykeltıraş, değil aynı zamanda bir sahne tasarımcısı, şair ve oyun yazarıydı ve gerçekçi kübist ve sürrealist betimlemeleriyle yirminci yüzyıl sanatının en başarılı sanatçılardan biriydi.

Eski kent merkezinde Palacio de los Condes de Buenavista Sarayı’nda Picasso Malaga Müzesi’ni göreceksiniz. Tahmin edeceğiniz gibi müzenin önünde dünyanın her yerinden gelmiş turistlerin olduğu uzunca bir bekleme kuyruğu var. Onaltıncı yüzyıla ait bu saray da ressama ait yaklaşık seksen yıl boyunca yapmış olduğu iki yüz eseri sergileniyor.

Picasso Müzesi’nin alt katında ise, Malaga kent merkezinin en eski Finikeliler dönemine ait kent surlarını da görme fırsatı bulabilirsiniz.

Çok sayıda müze var

Bunun yanı sıra, Malaga’da Palacio de la Aduana Sarayı’nda Malaga Güzel Sanatlar ve Arkeoloji Müzesi’ni, Çağdaş Sanat Müzesi’ni, Palacio de Villalon’da Carmen Thyssen Müzesi’ni, Pompidou Merkezi’ni ve Rusya Devlet Müzesi’ni ziyaret edebilirsiniz. Pompidou Merkezi’nde Picasso, Dali, Kandinsky ve Joan Miro’ya ait resimler sergileniyor.

Tarihi eserler olarak ise, Mağribi kalesi olan Alcazaba Kalesi’ni ziyarete gidip hem müzesini hem bahçesini görebilirsiniz. Alcazaba Kalesi Araplardan kalma yemyeşil palmiye ve çam ağaçların arasında kalan bir kaledir ve kentin bir tepe noktasına kurulmuştur ve Gibralfaro Kalesi ile de bağlantılıdır. Kalenin içinde 11-14 üncü yüzyıla ait geçitler, korunaklı yollar, dörtgen kuleler, avlular ve bahçeler bulunur. İç kısımda aynı dönemde kullanılan Vali’nin Sarayı yer alır. Saraya ait Granada odaları, hamam, kuyu, su değirmeni, atölyeler ve anıtsal kapılar bulunur. Kentin merkezinde ayrıca çok güzel antik bir Roma Tiyatrosu bulunmaktadır. Bu antik amfitiyatro MÖ birinci yüzyıla aittir ve 1951 yılında bölgede tesadüfen yapılan kazılarla binlerce yıl sonra tekrar gün yüzüne çıkmıştır.

Malaga’da Boğa Güreşi Arenası da bulunmaktadır. Arzu ederseniz Magueleta Boğa Güreşi Arenası’na gidip Boğa güreşi de izleyebilirsiniz.

Eğer daha modern ve lüks mağazaların olduğu bir bölgede alışveriş yapmak isterseniz, sahil kesiminde Calle Marques de Larios’a gidebilirsiniz. Burası Malaga’nın en göz alıcı caddesidir. Caddenin yapımı 1891 yılında Larios Ailesi tarafından finanse edilmiştir. Yazın ziyaretçilerin güneşten korunup rahat gezebilmesi için caddenin üstü bir tente ile kapatılmaktadır. Kışın ise Noel döneminde cadde Noel süslemeleriyle donatılır ve ışıl ışıl olur.

malaga

Yerel lezzetler

Eğer Malaga’nın yerel lezzetlerini merak ediyorsanız mutlaka cıvıl cıvıl Atarazanas Pazaryeri’ne gitmelisiniz. Burada aklınıza gelecek her türlü yerel yiyecek içecek bulabilirsiniz ve tadabilirsiniz .

Malaga’nın özel lezzetleri arasında şişte sardalya balığı, Malaguena Salatası, Antequerra Porra Çorbası, Ajoblanco soğuk çorbası, her türlü balık ve deniz ürünü, ballı patlıcan, Malaga Dağları Tabağı, Ajobacalao, Campero tostu, Gazpachuelo Çorbası, Malaguenas zeytinleri ve her türlü yerel tapas bulunur.

Bütün kenti karış karış geziyoruz. Sokaklar tertemiz. Eski kent sokaklar, parke taşları ile pırıl pırıl.

Kent yemyeşil ve caddeleri palmiye ağaçları sıra sıra süslüyor. Eski Malaga’yı hayal etmek hiç de zor değil. Her sene Malaga’ya altı milyon turist geliyor ve kent bu turistleri en güzel şekilde ağırlıyor. Çok sevdiğim bir arkadaşımın Malaga’da yıllardır yazlığı var ve neden burayı çok sevdiğini anlamış oldum. Güzel Leyla’ya buradan da selam olsun.

Malaga gerçekten insanın rahat edebileceği tarihi, ambiyansı hoş bir kent. Yavaş yavaş limana doğru ilerliyoruz. Denizin rengi o kadar güzel ki; Çevredeki bembeyaz tekneler de bu mavi yeşil denize çok yakışmış ve rüzgarda keyifle hafif hafif sallanıyorlar. 

Kuşkusuz bu bölgeye önemli bir vakit ayırıp Endülüs, Cebelitarık ve Costa del Sol’u karış karış gezip tadına varmak ve özümsemek lazım.

Eğer sizin de yolunuz buralara düşerse muhakkak mayıs veya haziran ayında gelmenizi tavsiye ederim. O mevsimde burası her anlamda güzelliğine güzellik katıyordur. Gemimize döndüğümüzde bir de Malaga’yı geminin güvertesinden seyrediyorum. Ne güzel bir kent ve manzara. Elimizde birer kahve ve birer Churros bu güzelliğin tadını çıkarıyoruz.


ABONE OL

EN ÇOK OKUNANLAR