Kızılderililerin Apaçi boyuna mensup “Geronimo”nun hayat hikâyesi, emekli Tümgeneral Osman Pamukoğlu’nun kalemiyle destanlaşıyor. Geliştirdiği farklı gerilla taktikleriyle usta bir savaş lideri olan ve yakalanamayışıyla nam salan “Geronimo”, Amerikan tarihinde beyazlara karşı savaşan son Kızılderili yer alırken, Pamukoğlu’nun askeri dehasıyla yeniden yorumlanarak edebiyatseverlerin karşısına çıkıyor.

 

“Geronimo”, ailesi ve kabilesini korumak için daha küçük yaştayken önce Meksikalılara, ardından Amerikalılara karşı savaşmaya başlıyor. Bir saldırıda tüm ailesini kaybeden ve ardından intikam yemini eden “Geronimo”, barış yanlısı Apaçilere rest çekerek boyunduruk altına girmeyi reddediyor. Henüz on yedi yaşında savaş lideri seçilen efsanevi karakterin, elde ettiği başarılar sayesinde şefliğe dek yükselmesini konu alan “Geronimo-Bir Kızılderili Destanı” yılmadan verilen bir mücadeleyi okurlarıyla buluşturuyor.

 

Ailesini yok edenlere, kendisini ve kabilesini esir etmek isteyenlere aman vermez bir öfke besleyen “Geronimo” savaş yeteneği, acımasızlığı ve bir türlü alt edilememesinden dolayı beyaz adam tarafından şeytanlaştırılsa da savaşını sürdürüyor. “Geronimo”, verdiği mücadelenin haklılığını “Her şeyi açıkça bildikleri hâlde şimdi diyorlar ki ben kötü biriymişim. Hatta oradakilerin en kötüsüymüşüm. Ben ne yaptım ki? Ağaçların gölgesinde ailemle birlikte yaşayıp gidiyordum.” sözleriyle aktarıyor. Osman Pamukoğlu, doğduğu topraklarda insanca yaşamak için ömrünü veren bir kahramanın hikâyesini “Geronimo-Bir Kızılderili Destanı” adıyla sunarken, okurlarına Arizona çöllerinde macera dolu anlar vaat ediyor.