Mevlüt Soysal, son kitabı “Babamla Ben”de 17 Ağustos felaketinin acılarını anlattı. Yazarlığının yanı sıra jeolog olan Soysal, depremin yarattığı travmaları okuyucularıyla paylaşırken, jeoloji biliminden de faydalandı

17 Ağustos felaketinin yaşandığı Kocaeli’de uzun yıllardır gazetecilik yapan Mevlüt Soysal, yeni kitabında eğitim aldığı alan olan jeolojiden beslendi. Daha önce “Tek Tanığım Gökyüzü”, “Dünün Birinde” ve “Temmuz” gibi kitaplarıyla önemli bir okuyucu kitlesi yakalayan Soysal’ın “Babamla Ben” adındaki son kitabı raflardaki yerini aldı. Soysal bu kitabında, 17 Ağustos depremini yaşamış olan baba ve oğlun hikayesini anlattı.

Acı hatıralar

17 Ağustos depreminin acı hatıralarını bu “Babamla Ben”de yeniden hatırlatan Soysal’ın kitabındaki baş karakter, 17 Ağustos’ta Gölcük’teki evinin yıkılması üzerine enkazdan çıkan ve jeoloji mühendisliği alanında akademik kariyer yapan bir baba. Bu babanın yıkılan evlerde insanları hayatta bırakacak bir buluşa imza atması üzerine şekillenen olayları anlatan Soysal, sayfalarında deprem ve sonrasında yaşanan dramlara yer veriyor. 

İnsan dününü silebilir mi?

“İnsan dününü silebilir mi?” sorusunun yanıtını da bu eserinde arayan Soysal, depremin ardından yaptığı bir hata ve bu hatanın doğurduğu acı sonuçlar nedeniyle 17 Ağustos’la yüzleşemeyen babanın oğlu ile yaşadığı çatışmaları okuyucularıyla paylaşıyor. “Babamla Ben”de, dünle yüzleşmeden mutlu bir yarının kurulamayacağını ifade ediliyor.

İstanbul depremi

Diğer taraftan Soysal, Türkiye’deki depremler, halkın doğal afetlere yaklaşımı, beklenen İstanbul depremi, batı ve doğu arasında depremlere bakış farklılıkları üzerinden de jeoloji bilimi üzerinden irdelemeler yapıyor. Kanes Yayınları etiketiyle çıkan “Babamla Ben”, 305 sayfadan oluşuyor.