Dolar $
32.53
%0.06 0.01
Euro €
35.01
%-0.14 -0.04
Sterlin £
40.83
%-0.15 -0.06
Çeyrek Altın
3989.86
%-0.06 -2.32
SON DAKİKA
Turizm Pazartesi 28 Haziran 2021 02:32

CİNQUETERRE

Unesco Dünya Mirası olan İtalya' da dünyanın tanıdığı beş şirin sahil kasabası… Bir kaç sene evvel yaz aylarında yapmış olduğumuz bir Güney Avrupa seyahati esnasında yolumuz İtalya'nın bu bölgesine düştü

Cinqueterre

Cinqueterre ismi latin kökenli “quinque” ve “terra” kelimelerinden gelir ve “beş toprak” anlamını taşır. İtalya’yı çok seven biri olarak Ligurya bölgesinde bulunan Monterrosso al Mare, Vernazza, Corniglia, Manarola ve Riomaggiore adında beş birbirinden güzel sahil kasabasından oluşan Cinqueterre’nin methini hep çok duymuşumdur.

Bir kaç sene evvel yaz aylarında yapmış olduğumuz bir Güney Avrupa seyahati esnasında yolumuz İtalya’nın bu bölgesine düştü. Cenova’dayız ve buraya kadar gelmişken, sadece iki saatlik bir mesafede bulunan ve bin dokuz yüz doksan yedi senesinden beri Unesco Dünya Mirası olarak kabul edilen bu beş şirin köyü de mutlaka görmek istiyoruz.

Cinqueterre köyleri birbirine çok yakın yaklaşık on beş kilometrelik bir güzergâh üzerinde bulunuyor.

italya-3

Kayaların yamacında

Bu köylerin en önemli özelliği ve güzelliği aslında hepsinin çok sarp kayaların yamaçlarında bulunması ve araçla hiç bir şekilde buraya ulaşılamamasıdır.

Bir zamanlar deniz korsanların sürekli baskın yaptığı Cinqueterre, daima dünyaya çok kapalı bir bölge olarak kalmış ve kimse buraları pek keşfetmemiş. Asırlardır ulaşım ancak denizden teknelerle mümkün olmuş ve köy halkı burada ancak köyün kayalık yamaçlarında üzüm bağları ve zeytin ve limon ağaçları sayesinde hayatını sürdürmüş.

Bin dokuz yüz yetmişli yıllarda ise bir Amerikalı yazarın burayı keşfetmesi ve bölge hakkında bir seyahat yazısı yazmasıyla birlikte bir anda Cinqueterre bölgesi büyük bir üne kavuşmuş, tren yolu yapılmış ve dünya çapında her yerden turist gelmeye başlamış.

italya-4

20 dakikada bir tren var

Biz de bu sahil kasabalarını görmek üzere Cenova’dan hareketle Spezia şehrine gidiyoruz.

Günümüzde sadece bir kaç Avroya alacağınız bir bilet ile Spezia’dan her yirmi dakikada bir kalkan yerel trene binip bu köyleri “Hop On Hop Off “ sistemiyle bir bir ziyaret edebiliyorsunuz. Heyecanla biz de bu güzel fırsatı değerlendirip trenimize binip ilk durak olan Riomaggiore’ye gidiyoruz. 

Kısa bir yolculuktan sonra Riomaggiore’ye vardığımızda minicik bir tren istasyonu bizi karşılıyor. Daracık bir yol bir kaç adımda bizi deniz kenarına götürüyor. Dik kayaların dibinde üstü lacivert beyaz brandalarla kaplı karaya çekilmiş kasabanın sandallarını fark ediyoruz. Kimi tekneler limana bağlı denizde hafif dalgalarda sağa sola sallanıp duruyor. Kayalara rengarenk havlularını sermiş güneşlenen tek tük turistler var. Sahili takiben dar bir yol bizi kasabanın arka tarafında bulunan çakıl taşlı bir plaja götürüyor. Hava otuz beş derece ve oldukça sıcak, deniz ise derin, tertemiz ve muhteşem bir zümrüt yeşili renginde. Hiç vakit kaybetmeden kendimizi hafif dalgalı ama nefis serin sulara atıyoruz. Burada yüzmek olağanüstü güzel bir deneyim. Biraz serinledikten sonra tekrar geri dönüp kendimizi Riomaggiore sokaklarındaki külahta muhteşem karides ve ahtapot kızartması satan minik dükkanlardan birinde buluyoruz. 

italya-1

Bir sonraki durak

Bir sonraki durağımız ise Vernazza kasabası.

Vernazza biraz daha geniş sokakları olan, koyu yeşil panjurlu, ağırlıklı sarı ve kırmızı veya taba renginde tek yada çift katlı yerel evleri olan, limoncello, limon sabunları, yerel turistik eşya ve plaj kıyafetleri satan ufak dükkanlarla, her yerde rengarenk çizgili güneş şemsiyeleri ile donatılmış ve minik pitoresk bir katedrali olan bir liman meydanına sahip bir kasaba.

Meydanda bir sokak sanatçısı bize bir gitar konseri veriyor ve meydana harika bir ambiyans katıyor. Vernazza meydanında zaman zaman Andrea Bocelli gibi ünlü tenorlar eşsiz konserler veriyorlarmış. Bugün ise ziyaretçiler meydandaki kafelerde sıcak veya soğuk İtalyan kahvelerini veya Aprol gibi serin içeceklerini yudumlayıp anın tadını çıkarıyorlar.

Bizim ziyaret ettiğimiz üçüncü destinasyon ise Monterosso köyü .

Burası diğer görmüş olduğumuz köylerden farklı olarak kayalık alanda değil, daha düzayak bir sahile sahip .Upuzun bir plajın ve masmavi denizin kenarında çizgili renkli güneş şemsiyeleri inanılmaz bir sükse yapıyor. Bir kasaba bu kadar mı şirin olur.  Güneşin ışığı pırıl pırıl denizin üstünde parlıyor. Tam bir Akdeniz Rivyerası ambiyansı yaşıyoruz . Sahil boyunca yürüdükten sonra güzel bir kafede kendimizi tadı muazzam, meyveli bir İtalyan dondurması ile ödüllendiriyoruz ve günün yorgunluğunu dostlarla birlikte sohbetler eşliğinde akşam üstü burada atıyoruz .

italya-2

Pozitif enerjisi var

Cinqueterre’nin kuşkusuz çok pozitif bir enerjisi var. Hayat yavaş akıyor, her şey rengarenk ve çok ışıl ışıl. Köylerin her biri bizi bu güzel enerjisiyle büyülüyor.

Sanki zaman içinde yolculuk yapıyoruz. Bu denizin koylarına gizlenmiş, masal tadındaki eski sahil kasabalarını ziyaret etmek ve güzel ambiyansını solumak ne kadar da keyifli.

Yapmış olduğumuz bu seyahatte ise günübirlik bir turun bu bölge için kesinlikle yeterli olmadığını gördük.

Ola ki yolunuz bu güzel diyara düşerse kanımca bir kaç gün Cinqueterre ayırıp bölgeyi daha dolu dolu yaşamak gerekiyor.

Örneğin, köyleri birbirine bağlayan ve olağanüstü manzaralara sahip yemyeşil dağlık alandaki yürüyüş yollarından bir gezi yapıp kasabaları bir de kuşbakışı perspektifinden seyredebilirsiniz veya aşağıdaki koylarda dalışlar yapıp, kano ile kıyıları keşfe çıkabilirsiniz.

Rüzgar müsait olduğunda burada sörf, "kite sörf" ve hatta “ parasailing ” bile yapmak mümkün.

Dilerim ki sizlerde bir gün rotanızı Ligurya’daki bu özel coğrafyaya çevirebilip Cinqueterre‘yi ömrünüzce unutamayacağınız bir anıya dönüştürebilirsiniz.


ABONE OL