Seçim mi, geçim mi?
10 Mart 2023 tarihinde Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan seçim tarihini açıkladı ve 14 Mayıs'ta seçimlerin yapılacağını ilan etti, Bakalım kim kazanacak?
Mutfakta Tencere Kaynamaz ise İktidar Gider diyenler mi? Yoksa Reis’i Dünya tanıyor? diyenler mi? !!! Seçim olacak mı olmayacak mı belirsizliği bitti, 6’lı masanın ayakları oturdu, Cumhur’da galiba 7 ayaklı bir masa oldu, her şey ortada olunca “ayak’’ sayısı artıyor, kısa uzun fark etmez herkes için masalarda yer var. Artık “Seçim loto” dönemi. Ve “Dalgalı Piyasalar” hikayesi başlayacaktı ki; bankacılık sistemindeki korku hortladı…
Cuma günü Silvergate Capital Corp’un ABD’de operasyonlarını durdurması ve Silicon Valley Bank’ın (SVB) iflasını duyurması, sistemik risk ve endişeleri artırdı. SVB’nin ülkemiz bankacılık sistemini etkilemeyeceği düşüncesi, Borsa’da beklenenden daha az etki yarattı. Ve günü %1 gibi bir kayıpla kapadı. Ancak, Avrupa’dan gelen haber “yaaaaw ABD’de batan bankadan bize ne?” diyen ve Çernobil kazasında bize bir şey olmaz deyip ekran kaşısın da çay içen “bakan” pozundaki yatırımcımızı derinde sarstı.
Evet Credit Suise (CS)’de yaşanan “likide” krizi nedeniyle CS hisselerindeki hızlı düşüş sonrası işlem sırasının kapatıldığı haberi ile sert düşüş yaşayan Borsa İstanbul %2.6 düşüşle 5207 puandan kapattı.
Sonun da İsviçre Merkez Bankası gereken likideyi sağlayacağını söyledi de piyasalar nefes aldı ve ortalık yeşillendi. Aslında bütün bu gelişmeler ECB’nin faiz politikasında bir politika değişikliği yaratır mı sorusunu akla getirdi, ancak ECB %50 puanlık artış kararı ile ana politikada bir değişikliğe gitmedi. Fakat finansal ekosistemdeki “nefes yetmezliği”, 2008’den beri “Genişletici Para Politikaları” arzı ile giderilmeye çalışılırken verilen ilacın yan etkisi olan “enflasyon” virüsünün yayılmasına yol açtı. Başlayan “faiz” artırımları, hastalıklı bankacılık sitemindeki “sistemik risk” şüphelerini artırınca, piyasalardaki gerginlikte arttı.
“Hakem hatası mı, kural hatası mı” diye sormuştuk, özetle:
“Salty (tuzlu) İşlemler” Doğuş Holding mülkiyetindeki Doğuş GYO hisselerini DOAŞ’ye satıyor, hem de Borsa yatırımcısına sorma gereği duymadan, halka açık olan DOAŞ bunun için Doguş Holding’e 5,117,925.800 TL peşin ödüyor, Cep TO Cep gibi görünse de cebe ortak olanların haberi yok,
Bir “garip halka arz”, Akfen Yenilenebilir Enerji. Şirketin EBRD ve IFC’ye olan borçlarının ödenmesi için halka açılıyor. Hisse’ye olan ilginin Man ve Bahamalar’da kurulan fonlar üzerinde gelmesi, Akfen şirketinin EBRD ve IFC’ye olan taahhütlerini “Borsa yatırımcısına” ödetmesi işini daha da tartışılır hale getiriyor.
Bütün bu gelişmelerin ardından;
Geçen hafta Powell’ın daha yüksek faiz artışları beklentilerinin önünü açması ve üstüne ABD bir bankanın iflas etmesi haberleri ile Bist100 5384’ten kapatmıştı. Pazartesi’ye ise Amerika’da iflas eden ikinci banka ve arkasından gelen Creditte Suise haberleri, özellikle Suudilerin bankayı daha fazla finans etmek istemediklerini açıklaması ile iyice gerilen Bist100, yabancı işlemleri yapan kurumların ve fonların satışı ile destek noktalarını birer birer kırarak 5065 puana kadar gevşeyerek 5121’den kapatmıştı. Perşembe’ye ise EVB’nin Creditte Suise bankasına likidite sağlayacağını açıklaması ile hızlı başlayan endeks günün ilk yarısında 5229 seviyesine kadar yükseldikten sonra nerdeyse eksi kapatacakken gelen alımlarla günün en yükseğine yakın kapattı. Cuma ise boşluklu bir açılış sonrası yatay bir piyasa ve arkasından gelen satışlarla 5161’e kadar gevşeyen endeks günü 93 puan düşüşle günün en düşük seviyesi olan 5136 seviyesinden kapattı.