Dolar $
32.45
%-0.18 -0.05
Euro €
34.7
%-0.79 -0.27
Sterlin £
40.51
%-0.7 -0.28
Çeyrek Altın
3982.39
%-0.25 -9.7
SON DAKİKA
FİNANS Cuma 28 Şubat 2020 02:37

RİSKTEN KAÇIŞ DOLARA YARIYOR

Yüksek altın tercihine rağmen koronavirüs salgını ve jeopolitik riskler sebebiyle FED'in faiz indireceğine dair beklentiler dahilinde ABD tahvillerine gelen yoğun ilgi doları küresel bazlı güçlendiriyor. Yurt içinde ise CDS'leri yükselten Suriye meselesi doları tutulmaz yapıyor.

Riskten kaçış  dolara yarıyor

Sedat YILMAZ

Uluslar arası piyasalarda altın fiyatları rekor seviyelerde seyrederken ABD parası dolar da diğer ülke para birimleri karşısında güçlülüğünü artırıyor. Küresel bazda en yüksek 99,2 seviyesini gören dolar endeksi biraz gevşeme ile 98,6 ile yukarı yönlü seyrini devam ettiriyor. Yurt içinde ise yüksek seviyedeki dolar endeksinin yanında Türkiye’nin Suriye meselesi ve İdlib’e yönelik siyasi ve askeri son gelişmeler; Türk Lirası’nı dolar karşısında zayıflatırken diğer gelişmekte olan ülke (GOÜ) para birimleri karşısında da negatif ayrıştırıyor.

2019 yılını ABD/Çin ticaret savaşları gölgesinde geçiren dünya korumacılıkla ilgili meselenin anlaşma ile sonuçlanmasının ardından yeni bir küresel riskle karşılaştı. Çin’den yayılan koronavirüs salgınının tüm dünyayı etkisine alması ABD/Çin ticaret çekişmesini aratır hale geldi. Bugün doğudan batıya, kuzeyden güneye Türkiye hariç tüm ülkelerde virüs giderek yayılıyor, ölümler artıyor. Son yıllarda küresel durgunluğa giren dünyada ticari faaliyetler giderek azalıyor. Virüs salgınının uzun sürmesi durumunda ülkelerin dış ticaretle birlikte birçok makro ekonomik dengelerinin bozulacağına dair tahminler de yükseliyor.

Bölge istim üzerinde

Sadece koronavirüs salgını değil, jeopolitik riskler de küresel ekonomiyi tehdit ediyor. Özellikle coğrafyamızda yaşanan Doğu Akdeniz’de enerji hesaplaşmaları, Suriye’de süren sıcak çatışmalar, Rusya ve İran’ın Ortadoğu ve Akdeniz’e inme politikaları, buna karşılık ABD ve Avrupa’nın aynı coğrafyada pay kapma savaşı dünyayı ateş topuna çevirmenin mukaddimesini yazıyor.

Bölgenin merkezinde bulunan ve özellikle Suriye ile ilgili başta mülteciler olmak üzere terör ve bölgesel çekişmeleri göğsünde eritmeye çalışan Türkiye’de ise makro ekonomideki düzelmelere karşılık Suriye ve özellikle İdlib kaynaklı Rusya, İran ve Suriye rejiminin oluşturduğu güçlere yönelik sıcak çatışma ortamına girileceğine dair beklentiler, çatışmalara karşılık NATO’nun teyakkuz halinde olması mevcut durumu gerginleştiriyor.

Özellikle Türkiye’nin İdlib’de Suriye’nin Şubat ayı sonuna kadar Türk gözlem noktaları gerisine çekilmesini istemesi ve rejimin bu noktalardan çekilmemesi durumunda gerekenin yapılacağını bildirmesi gerginliği daha ileri safhaya itiyor. Halen istim üzerinde olan bölgeyi soğutacak gelişme ise 5 Mart’ta İstanbul’da gerçekleştirileceği tahmin edilen dörtlü zirve. Zirveye Türkiye, Rusya, Almanya ve Fransa katılacak görüntüsü var. Ancak Türkiye işi genişletmeyip Rusya ile yapacağı ikili zirve ile halletmeyi düşünüyor.

risk-2

Yatırımcı dolara koşuyor

Yurt dışı ve yurt içi risklerden kaçmak isteyen küresel ve yurt içi yatırımcı altından sonra en çok tercih ettiği araç dolar varlıkları. Başta ABD tahvilleri olmak üzere, dolara yüklenen uluslar arası yatırımcılar küresel dolar endeksini de 99,2 seviyelerine kadar taşıdı. Endeks halen 98,6 seviyesinde hareket ediyor. Politika faizi maksimum yüzde 1,75 seviyesindeki ABD’de 2 yıllık ve 5 yıllık tahvil faizi yüzde 1,08’e, 10 yıllık tahvil faizi ise yüzde 1,27’ye geriledi.

Söz konusu gelişmeler üzerine ABD Merkez Bankası’nın (FED) faiz indireceğine dair beklentiler de doları dalgalandırıyor. Diğer yandan petrol fiyatlarının brenti 51 dolara, WTI petrolünü 46 dolara çekmesi de yatırımcıyı riske karşı altın ve dolar varlıklarına yönlendiriyor. Gelişmekte olan ülke para varlıklarının Covid19 virüsü sebebiyle değer kaybetmesi de yatırımcıyı dolar varlıklarında ağırlık artırmasına sebep oluyor.

Ancak uluslar arası yatırımcı, koronavirüs salgınının 2019 son çeyrekte yüzde 2,1 büyüyen ABD’de de yayılacağı endişesiyle dolara bu kadar yüklenmenin doğru olmayacağı yolunda da stratejiler geliştiriyor ve farklı yatırım enstrümanlarını da planladığı gözleniyor.

Spekülasyonlar yüksek

ABD’de Suriye alakalı Türkiye – Rusya sıcak çatışmasının dillendirilmesi ve 5 Mart’ta gerçekleşmesi beklenen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin arasındaki görüşmelerden bir şey çıkmayacağına dair spekülasyonlar da uluslar arası yatırımcının Türkiye’de TL varlıklarından çıkmasını hızlandırıyor.

Suriye gerginliği sebebiyle Türkiye’nin 5 yıllık risk primini gösteren CDS’lerin yeniden 304 seviyelerine yükselmesi de yabancı yatırımcıyı TL varlıklarından uzaklaştırıyor. Yabancılar geçen hafta 588 milyon dolarlık Türk menkulü satarken yurt dışında yerleşik kişilerin 14 Şubat itibarıyla 33 milyar 185,2 milyon dolar olan hisse senedi stoku da, geçen hafta 31 milyar 662,3 milyon dolara geriledi.

Merkez Bankası’nın (TCMB) son Şubat toplantısında faizi 50 baz puan düşürerek 10,75’e çekmesi, diğer taraftan rezervlerdeki 2,5 milyar dolarlık erime de dolardaki yükselişi tetiklediği gözleniyor. Söz konusu gelişmeler üzerine de 2 yıllık Türk tahvili faizi yüzde 12,17’ye, 5 ve 10 yıllık tahvil faizi yüzde 12,71’e yükseldi.

risk-1

Yeni yabancı sermaye gelecek

Uluslar arası birçok yatırımcı ise Suriye krizinin atlatılması durumunda koronavirüs sebebiyle yabancı sermayenin Türkiye’ye yönleneceğini konuşuyor.  TCMB’nin faiz indirimlerine devam edeceğinin görüldüğüne dikkat çeken yatırımcılar Türkiye’deki tahvillerde kazanma şanslarının oldukça fazla olduğu yolunda görüş belirtiyorlar.

Türkiye’de piyasa araçları açısından en büyük riskin Suriye olduğunu dile getiren yabancı yatırımcılar, krizin uzun sürmeyeceği yolunda açıklamalarda bulunurken Türkiye’nin etkin, haklı ve doğru politikalarının krizi çözmede etkili olduğunu savunuyorlar. Türk Lirası varlıklarının GOÜ para birimlerinden negatif ayrışmasında da Suriye meselesinin öne çıktığını belirten yatırımcılar, Türkiye’de her geçen dönem düzelen makro ekonomik dataların ülkenin yatırım için vazgeçilmezliğini gösterdiğini ifade ediyorlar.

TCMB’nin her koşula karşı farklı politikalar ürettiğini ve son 7 ayda faizleri yüzde 24’ten yüzde 10,75’e çektiğini hatırlatan yabancı yatırımcılar, son gelişmeler üzerine makro ihtiyati tedbirleri gündeme getiren bankanın fiyat istikrarı ve büyümeden taviz vermeyeceğini gösterdiğini kaydediyorlar. TCMB’nin, bankalarla yaptığı swap işlemlerinin limitine esneklik getirmesinin de hacimde artış getirmesinin önemine dikkat çekiyorlar.

Dolar nereye kadar gider?

Halen 6,17 seviyesindeki dolar/TL kuru ABD’deki büyüme rakamlarının beklentiler üzerinde gelmesiyle bir süre daha artacağı gözleniyor. FED’in faiz indirimi söz konusu olduğunda dolarda gerileme olur. Bu defa yabancı sermaye GOÜ’lere akar. Altın ise faiz indirimi durumunda doların gerilemesiyle birlikte altın fiyatları yukarı yönlü seyrini sürdürür. Mevcut durum dolardaki güçlülüğün devamını gösteriyor. Dolar/TL’de 6,17 sınırı kuvvetli kırılırsa yukarıda direnç olarak 6,22 ve 6,27’ler takip edilebilir. Koronavirüs ile ilgili müspet haberlerin gelmesi ve Suriye’deki krizin çözümüne yönelik atılacak adımlar dolardaki ateşi hafifletir. Bu durumda destek konumunda 6,09 ve 6,04’ler yeniden gündeme gelebilir.

ABONE OL