SON DAKİKA
Son Yazıları

Yeni müfredatla ne umuluyor?

09 May 2024

Eğitim sisteminde yaşanan sorunlar, aksaklıklar ve uluslararası raporlara göre öğrencilerimizin başarısızlığı hepimizin malumu…

Eğitim sisteminde yaşanan sorunlar, aksaklıklar ve uluslararası raporlara göre öğrencilerimizin başarısızlığı hepimizin malumu… Eğitim reformu yapılması gerektiği ve bu reformun kalıcı bir düzenleme olması gerektiği yıllardır konuşulan bir konu olmasına rağmen yıllardır sürekli sınav sistemleri değiştiriliyor, öğrenciler sürekli bir bilinmezliğe mahkûm edilmiş oluyor. Ayrıca atanamayan öğretmenler de bir başka eğitim sorunumuz olarak gündemde kalmaya devam ediyor.

Tüm bu hususlara dikkat edilmesi gerekirken yapılacak müfredat değişikliği konuşulmaya başlandı ancak maalesef ilgili değişiklik sorunları çözmek yerine gelecek nesiller için daha büyük problemleri beraberinde getirecek gibi görünüyor. Yeni müfredat kabul edilirse Peygamberimizin Hayatı, Kuran-ı Kerim gibi dini dersler eklenecek ancak bilim ve tarihle ilgili derslerin kapsamı daraltılacak.

Çağdaş hiçbir toplumda böyle bir müfredat yokken özellikle sayısal derslerde çoğu ülkeye kıyasla ciddi biçimde geride olan ülkemiz öğrencileri bu şekilde iyice köreltmiş olmayacak mı? Ayrıca yabancı dil konusunda da çoğu ülkeye göre çok daha kötü bir durumda olmamıza rağmen bu konuda neden düzenleme yapılmıyor da dini derslerin ağırlığı artırılıyor?

Din Bilgisi Derslerine toplam 572 sayfa ayrılırken, İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük dersi neden 77 sayfa olarak düzenlendi? Milli Eğitim Bakanı çağı yakalamak adına öğrencilere gereksiz bilgi yüklemesi yapılmaması için böyle bir düzenleme getirildiğini söylese de esas yapılması gereken öğrencileri yeteneklerine göre derslere yönlendirmek ve buna göre bir müfredat hazırlamak olmalıydı. Çağı yakalamak demek fen bilimleri ve sosyal bilimlere ilişkin müfredatı azaltıp din derslerine yönelik müfredatı artırmak olmamalı.

Örneğin eğitim kalitesi ve başarısı örnek olarak gösterilen Finlandiya’da sistem bu şekilde işliyor. Öğrencilerin ilgileri ve yeteneğine göre ders seçimi yapmasına izin veriliyor ve böylelikle başarı oranı da artırılmış oluyor. Ayrıca yine Finlandiya örneği üzerinden gitmek gerekirse eğitimde fırsat eşitliğini sağlamak amacıyla çoğu eğitim hizmeti kaliteli olmasına rağmen ücretsiz sunuluyor. Ülkemizde ise Milli Eğitim Bakanlığı’na ayrılan bütçe aslında düşük bir rakam olmasa da devlet okullarının çoğunda temizlik malzemeleri için bile ailelerden ekstra ödeme talep ediliyor. 

Beslenme ise yine önemli sorunlardan biri… Finlandiya’da öğrencilere ücretsiz yemek hizmeti sunulurken ülkemizde maalesef böyle bir uygulama söz konusu değil ve okul kantinlerinin fiyatları da maalesef çok yüksek… Aileler çocuklarının beslenmelerine besin değeri yüksek ürünler koymakta zorlanıyor çünkü geçim sıkıntısı yaşıyor. Hal böyle olunca da yetersiz beslenme öğrencilerin eğitim kalitesini önemli ölçüde etkiliyor. Eğitimde çözülmesi gereken sorunların hiçbirinin çözümü maalesef önerilen müfredat değişikliğinden geçmiyor. Buna rağmen neden böyle bir düzenleme yapılmak isteniyor ve amaç nedir?

Yazarın Son Yazıları
Yazarın En Çok Okunan Yazıları